Resmi kurumlardaki evrak dolapları üzerinde yangında nasıl hareket edileceği, kimlerin yangın anında hangi görevi üstleneceklerini gösteren bir yangın talimatnamesi vardır. Bazı dolap kapaklarında üzerinde ‘’yangında ilk kurtarılacak” ibareli yazılar bulunur. Bu ibare şu anlama gelir, yangın esnasında kurtarmakla görevli kişi ya da kişiler ilk önce bu ibarenin yazılı olduğu dolaptaki evrakları kurtaracaklardır. Bu evrakları kurtarmak için diğerleri feda edilebilir durumun aciliyetine göre. Bir evde de yangın çıksa evin sahibi öncelikle değerli eşyalarını kurtarmak yoluna gider. Bunun için bir talimatnameye ihtiyacı yoktur, kafasında bellidir zaten nelerin kıymetli mal varlığı olduğu. Mesela değerli bir anısı olan bir eşya da önce kurtarılacaklar listesinde yer alır. Ve elbette evdeki canlılar kurtarıldıktan sonra eşyalar ile ilgili böyle bir tasarrufa gidecek hassasiyet oluşur insanda. Şüphesiz öncelikli hassasiyet evdeki insan, kedi vb. canlıları kurtarmak yönündedir. Mala tamah edip kendi canını hatta yakınlarının canını tehlikeye atanlar da olabiliyor elbette.
Peki, bu yangının çıktığı kurumda pek çok insan çalışıyorsa bu insanlar için de böyle öncelikli kurtarılacak insanlar talimatnamesi var mıdır? “Önce kurum müdürü kurtarılacak” diye mesela. “Kurtarma işlemi statüye göre yukarıdan aşağıya doğru işletilir” gibi. Feda edilecekse alt statüde olanlar feda edilir. Mesela temizlik görevlileri, çaycı falan. Yahut önce gençler kurtarılır. Gençten yaşlıya doğru işletilir kurtarma işlemi. En yaşlı olan en son kurtarılır. Feda edilecekse en yaşlı olan feda edilir. Şüphesiz ahlaki ve yasal olarak kimse böyle bir talimatname hazırlayamaz. İnsanlar arasında herhangi bir kategorik ayrım yapılamaz can kurtarma söz konusu olduğunda. Nazi Almanyası’nda olsaydık yaşlılar, engelliler vb. öncelikli feda edilecek listesi hazırlanabilirdi. Şimdi herhangi bir devletin böyle bir talimatname hazırladığı ya da pratikte böyle bir şeyi uyguladığı ortaya çıksa kıyamet kopar değil mi? Kopar. Peki, öyleyse corona virüsten dolayı yoğun bakım servislerinin doluluğu karşısında doktorların genç ve yaşlı hastalar arasında bir ayrıma giderek tercihini genç insanları kurtarmaktan yana kullanması karşısında neden kıyamet kopmuyor. Hangi yasal düzenleme ya da ahlaki öğreti bu tercihi meşru kılıyor? Bu koşullarda öncelikle yaşlıların feda edilebileceği herkes tarafından nasıl bu kadar kolay normalleştirilebildi? Ahlaki olarak bunu nasıl içselleştirebildik? Tıpkı bu virüsün gençleri değil de büyük oranda yaşlıları öldürdüğüne sevinmeyi ve bununla teselli bulmayı içselleştirdiğimiz gibi.
Yaşlı insanlar artık üretimin dışındadır. Bir şey üretmedikleri gibi aldıkları emekli maaşıyla sosyal yardımlarla sürekli hastalandıkları için sağlık masrafları ile devletlerin sosyal güvenlik sistemleri üzerinde devasa bir yüktürler. Oysa gençler öyle mi? Hem üretimin dinamik gücü durumundalar hem de sağlıklı oldukları için sağlıkla ilgili maliyetleri çok düşüktür. Meseleye kim böyle bakar? Elbette ki tek ölçüsü daha fazla kâr olan kapitalist kafa. Peki, bütün insanlık bu ölçüyü normal bir ölçü kabul edebilme noktasına nasıl geldi? Olağanüstü koşullar altında elbette. Normal koşullar altında herkes ahlaki ölçüleri savunma lüksüne sahiptir. Bir insanın, bir topluluğun gerçekten ahlaki ölçüsünün ne olduğu tam da işte böyle olağanüstü koşullarda kendini gösterir. Bu salgın karşısında insanlık büyük ölçüde sınıfta kaldı. Sadece yaşlıları mı feda ettik. Sağlık çalışanlarını feda ettik mesela. Mesela sağlık çalışanlarını feda ederken sağlık alanının en alttakilerini daha çok feda ettik. Hasta bakıcıları, hizmetlileri mesela. Feda etsek de doktorlara üzülüyoruz çok, netice itibari ile bir doktor kolay yetişmiyor. Ama hizmetli öyle mi al sokaktan hizmetli yap. En yetkilisinden en uzmanına, en ünlüsünden en sıradan insanına evde kal diye çağrılar yaparken evde kalma ve hastalığa yakalanmama hakkını sadece kendimize verdiğimizi de görmezden gelen bir ahlaki yozlaşmayla yapıyoruz bunu. Üretim durmamalı, devam etmeli. Bunun için de bazıları feda edilebilir. Kimler? Elbette yoksul olanlar, evde kalırsa açlıktan, çalışmaya giderse hastalıktan ölecek olanlar. Milyonlarca insanın üretim durmasın diye işe gönderildiği koşullarda evde kal diye çağrı yapmak yerine neden ilaç, gıda ve temizlik dışındaki diğer alanlarda üretimin durmasını ve bu alanlarda çalışanlar için de en yüksek korunma önlemlerinin alınmasını neden talep etmiyoruz hep birlikte. Üretim neden devam etmeli? Otomobil, askeri malzeme, yol, inşaat, pinpon topu, sakız, say sayabileceğin kadar. Var mı bunlara ihtiyacımız bugünlerde.
Kimler nasıl feda edilmeli üzerine kafa açacak üç film önerisi ile kapatayım yazıyı. Narayama Türküsü, Titanik ve Parazit. Haftaya bu filmlere ilgili yazmaya çalışacağım.