HDP Eş Genel Başkanı Sancar, İçişleri Bakanlığı’nın ilan ettiği sokağa çıkma yasağının ‘hukuka aykırı olduğunu ve toplumun virüsün insafına terk edildiğini’ söyledi. Sancar, konuşmasında yeni infaz yasasını da eleştirdi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, sosyal medya üzerinden, partisinin video konferans yoluyla gerçekleştirdiği Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı ve güncel gelişmelere dair açıklamalarda bulundu.
İçişleri Bakanı yasak kararı veremez
İktidarın 2 saat öncesinde sokağa çıkma yasağını ilan etmesini eleştiren Sancar, “İnsanların sokağa döküleceği tahmin edilebilirdi ancak edilmedi. İktidar bunun sorumluluğunu o insanlara yüklemeye çalıştı” dedi.
Yüzlerce insanın virüs kapmış olabileceğini belirten Sancar, sokağa çıkma yasağı kararının hukuka aykırı verildiğine ve İçişleri Bakanı’nın genelgesiyle sokağa çıkma yasağını ilan etme yetkisinin olmadığına dikkat çekti. Sancar, “Anayasa açıktır, kanunlar açıktır. İktidar bu kararıyla anayasayı çiğnemiştir, hukuku hiç saymıştır” diye konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hata yaptığını kabul ettiğini ancak bunun basit bir hata olmadığını ifade eden Sancar, “Basit bir öngörüsüzlük değildir. Bu yüzbinlerce insanın hayatını riske atan bir aymazlıktır. İçişleri Bakanı istifa etmelidir” şeklinde konuştu.
Sancar’ın açıklamalarından bazı başlıklar şöyle:
“İktidar bu salgını, bu krizi yönetemiyor. Yönetemiyor sözü hafif kalır. İnsanı ve toplumu merkeze almadığı için toplum sağlığını dikkate almıyor. Bu bir anlayış meselesidir. Eğer siz uygulamalarınızın, politikalarınızın merkezine insanı ve toplumu koysaydınız, bunların hiçbirini yapmazdınız”
‘İkridarın tercihleri krizi derinleştiriyor’
“Baştan beri söylüyoruz. Ücretli izin uygulaması derhal hayata geçirilmeli. Evde kalma imkânı olanlara da sosyal, ekonomik destek sunulmalıdır. Ama bunların hiçbiri yapılmıyor. Türkiye toplumu virüsün insafına terk edilmiş durumda. İktidar beceremediği için değil tercihleri dolayısıyla bu krizi derinleştiriyor.”
“Bu artık sadece siyasi değil, bir insani görevdir değerli halkımız. Bize bir insanlık görevi düşüyor. Toplumu ve insanı böylesine tehlikeye atmak, hukuku takmayan bilimi önemsemeyen bu iktidarı hep birlikte durdurabilmeliyiz. Bunun demokratik kontrol yollarını mutlaka işletmeliyiz. Biz HDP olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız. Bu sürecin başından beri hep söylüyoruz. İktidar kötücül bir zihniyete sahiptir. Kötücülük insanı bir varlık olarak görmeyen, bir değer olarak görmeyen bir anlayıştır.”
‘İnfaz yasası ayrımla kalmıyor’
“Bakın; bunun örneklerini son günlerde fazlasıyla yaşadık. İnfazda indirim teklifi görüşülürken zaten yeterince ortaya koyuyor. Salgın dolayısıyla cezaevlerini boşaltma ihtiyacına dayandırılan bu teklif, giderek salgının sadece muhalifleri vurabileceği bir manevraya, bir operasyona dönüştürülüyor. Sadece infazda indirim meselesinde ayrım yapmakla kalmıyor. Yani iktidara muhalefet olan bundan sonra çok daha ağır şartlarda cezaevine girecek. Özellikle interneti ve sosyal medya ağlarını kontrol etmek amaçlı bir torba yasa hazırlanıyor. Önümüzdeki günlerde Genel Kurula gelecek. Yasaktan, baskıdan, zulümden ve sermayeyi korumaktan başka bir önceliği olmayan bir iktidarla karşı karşıyayız.”
“Kötülüklerin, örnekleri bitmiyor. Bu teklif Genel Kurul’da görüşülürken. Mesela ‘İdris Baluken içerde ölsün mü’ diye konuşulduğunda, AKP sıralarından ‘evet ölsün’ deniyor. İnsanlık değerlerinin hiçe sayıldığı bir örnek daha. Çatışmada ölen bir insanın kemikleri, annesine kargo ile gönderiliyor. Bu hangi anlayışa hangi inanca, hangi siyasete hangi ideolojiye sığar.”
“İktidar ne yaparsa yapsın, biz kendi aramızda dayanışma ağlarını daha da genişleterek, mutlaka hayata geçirmeliyiz. Bu toplumun kaderini iktidarın anlayışına terk edemeyiz. Bu amaçla biz bir Kardeş Aile Kampanyası başlattık. Bu kampanya çok şükür ilgi görüyor. Dayanışma yoksulların, ezilenlerin zarafetidir. Kardeş Aile Kampanyası’na destek veren herkese teşekkür etmek istiyorum. Birbirimize güvenmeliyiz. Gelin hayatı yüceltelim.”
HABER MERKEZİ