Agit Işık’ın cenazesinin ailesine kargoyla gönderilmesini DTK Eşbaşkanı Güven, ‘İnsanım diyen bunu yapmaz, zaten insan olmadıkları da ortadadır’ sözleri ile değerlendirdi
Dersim merkeze bağlı Xelasor Tepesi’nde 23 Mayıs 2017 tarihinde yaşamını yitiren HPG’li Agit İpek’in cenazesi PTT kargoyla 10 Nisan’da ailesine teslim edildi. İpek ailesi, çocuklarının cenazesini Mardin’in Artuklu ilçesine bağlı Elmabahçe (Tizyan) Mahallesi’ne götürerek abluka altında toprağa verdi.
İpek’in cenazesinin kargoyla ailesine teslim edilmesi kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu.
‘Cenazeye işkence ilk değil’
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, Kürt sorununa bağlı olarak sürekli bir savaşın yaşandığını bu savaşın içinde yaşanan bir diğer gerçekliğin de cenazelere olan yaklaşım olduğunu dile getirdi.
Mezopotamya Ajansı’na konuşan Güven, “Kürt sorunu devam ettiği müddetçe Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sık sık başvurduğu bir yöntem var; Cenazelere işkence yapmak, mezarlıkları tahrip etmek, ölülere hakaret etmek ve saygısızca davranmak. Bunları Hacı Birlik Lokman, Ekin Van, Taybet anne, Cemile ve Aysel Tuğluk’un annesinin defnedilmesi sırasında gördük. Şimdi de Halise annenin oğlunun cenazesini kargo paketi ile gönderiliyor. Bundan sonuç almayacağını çok iyi bilmesine rağmen yapıyor. Yaparken de aynı zamanda Kürt halkını tahrik ve kontrol etmek istiyor. Nedir acaba refleksi diye. Kürt halkı refleksini çok açık ifade etti. Bugün Halise Anne bu acının karşısında ortaya koyduğu şey direniştir. Halis Anne diyor ki ‘bu insanlığa sığmaz, hiçbir dinde böyle bir şey yok, ama siz bunları yaptıkça bizler gül, karanfil olarak geri döneceğiz’ diyor” dedi.
‘İnsanlığa da adalete de sığmaz’
Yapılanlar karşısında en büyük cevabı annelerin verdiğine dikkati Güven, politikleşmiş bir halk ve anneler gerçeğinin olduğuna vurgu yaptı. “Ölmek ve öldürmek konsepti kimseye bir şey kazandırmıyor” diyen Güven, . ‘demokrasi cephesinin genişlemesi ile bu faşizan yaklaşımlara cevap verilebileceğini’ belirtti. Güven, son olarak PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın geçmiş dönemlerde yaptığı değerlendirmelere işaret ederek, “Sayın Öcalan bu konuda Türkiye halkalarına seslenmiş, ‘Masanın üçayağı olmalısınız, Türkiye’nin demokratikleşmesi herkesin yararınadır’ demişti. İşte biz de diyoruz ki Kürt sorunu demokratik çözüme kavuşmadan Türkiye’de sorunlar çözülemez. Hepsi birbirine bağlantılıdır. Dolayısıyla cenazelere işkence yapmaktan vazgeçin. Bu insanlığa, vicdana, adalete, hiçbir şeye sığmaz. İnsanım diyen kişiler bunu yapmaz, zaten insan olmadıkları da ortadadır” vurgusu yaptı.
HABER MERKEZİ