İşçi sendikaları yöneticileri, işçilerin afta içi dip dibe ölüm pahasına çalıştırıldıklarını hatırlatarak 2 günlük sokağa çıkma yasağının, ‘Bunu da yaptık’ demekten öte bir karar olmadığını vurguladı
Koronavirüs (Covid-19) salgını gerekçesiyle dün gece aralarında İstanbul’un da bulunduğu 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta iki günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yasağın başlamasına sadece 2 saat kala ilan edilmesi nedeniyle binlerce kişi ihtiyaçlarını temin etmek için market, bakkal ve fırınlara akın etti. Kimi yerlerde izdihama yol açan görüntüler ortaya çıktı.
‘Şeffaf yürütülmüyor’
Alınan sokağa çıkma yasağı kararını “akla ziyan” bulan Devrimci Yapı, Yol ve İnşaat İşçileri Sendikası (Dev-Yapı-İş) Genel Başkanı Özgür Karabulut, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yasaktan kısa bir süre önce süreci kontrol altında tuttuklarına dair açıklamasını hatırlatarak, bu açıklamadan iki saat sonra toplumu paniğe sürükleyen bir karar alındığını belirtti.
Bu örnekte olduğu gibi salgın sürecinin şeffaf yürütülmediğini söyleyen Karabulut, “Bir yandan ‘Evde kal’ çağrısı yapılıp, bir yandan zorunlu olmayan işyerlerinde üretim baskısı yapılıyor. Milyonlar işe gidip gelmeye, her gün dişlileri arasında emekçileri yok eden sistemin çarkını döndürmeye devam ediyor” dedi.
Kararın biçimine tepki
Karabulut, iki saat öncesinden duyurusu yapılan yasakla sokakların bir anda miting alanı gibi olduğunu, yurttaşların hiçbir önlem almadan marketlere koştuğunu ifade ederek, bu durumun salgının önlenmesinden çok yayılmasına hizmet ettiğini vurguladı. Karabulut, kararın alınma biçimine şu sözlerle tepki gösterdi: “Hafta içi işçiler, emekçiler, patronların karına kar katabilmesi için dip dibe ölüm pahasına çalışsın. Hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygula. Bunu yaparken de panik yaratıp, hiç sokağa çıkmayacak insanları bile sokağa dök.”
Salgını önlemenin tek yolunun zorunlu olmayan bütün işletmelerin kapatılması olduğunu vurgulayan Karabulut, işçilerin de ücretli izne çıkarılması gerektiğini kaydetti.
Olan yine işçiye oldu
Deri, Dokuma ve Tekstil İşçileri Sendikası (DERİTEKS) İstanbul Temsilcisi Veysel Arslan ise, alınan kararın virüs salgını ile mücadelede olumlu bir karar olmasına rağmen, oldubittiye getirilmesinin doğru olmadığını ifade etti.
İktidarın aldığı tedbirlerde işçileri en sona bıraktığını söyleyip, bu durumu eleştiren Arslan, “Bu karar biliyoruz ki yine en çok yoksul ve ‘Evde kal’ çağırılarının lüks kaldığı işçileri etkilemiştir. Hiçbir zaman stok yapma koşulu olmayan ancak günübirlik ve en iyi ihtimalle birkaç günlük erzakı bulundurabilecek işçiler bu süreçte yine düşünülmedi. Zaten sokağa çıkan da ezici bir çoğunlukla kriz döneminde evde kalamayan, çalıştığı için alışverişini pazara, tatil gününe saklayan işçilerdir” dedi
‘Bunu da yaptık demek için alınmış karar’
En büyük risk grubunu oluşturan çalışan işçilerin, alına karar sonrası panikle sokağa yığıldıklarını belirten Arslan, bu durumun yasak kararının amacını çürüttüğünü, “hayrı şerre” çevirdiğini kaydetti. Arslan, olası sonuçları hesaplanmadan alınan kararların halk içinde panik yaratmaktan başka bir işe yaramadığını belirterek, kararın uygun bir hazırlık sürecinden sonra alt yapısı oluşturularak alınması gerektiğini dile getirdi.
Sokağa çıkma yasağının hafta sonuna denk getirilmesinin özellikle “düşündürücü” olduğunu söyleyen Arslan, “Patronları kollama esasına dayalı bir karar olmasından kaygılıyız. ‘Bunu da yaptık’ demek için yapılan bir karardan öte bir yerde durmuyor. Ayrıca Cumartesi mesaisi olan işçilerin yaşayacağı sıkıntılara dair de bir cümle olmaması da problemdir” diye belirtti.
İSTANBUL