Basın meslek örgütü temsilcileri, henüz mahkemeye çıkmamış tutuklu gazetecilerin bile infaz düzenlemesiyle ölüme terk edildiğini belirterek, birleşik mücadele ve cezaevlerinin boşaltılması çağrısı yaptı
AKP ve MHP gruplarının ortak hazırlayıp Meclis’e getirdiği infaz düzenlemesine ilişkin kanun teklifi, Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye devam ediyor. Düzenleme kapsamında 90 bin civarı adli tutuklunun serbest kalacağı bilinirken, gazeteciler, akademisyenler, öğrenciler ve siyasi tutuklular ise bu kapsamın dışında tutuluyor. Genel Kurul’da yapılan görüşmelerde şu ana kadar düzenlemenin ilk bölümü olan 1-30 maddelerinden ilk 10 maddesi geçti.
Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan basın meslek örgütü temsilcileri, cezaevlerinin bir an önce boaltılmasını istedi. Mesleki faaliyetlerinden dolayı tutuklu bulunan gazetecilerin kapsam dışında bırakılmasına tepki gösteren Haberin Var Mı İnisiyatifi üyesi gazeteci Timur Soykan, durumun korkunç bir tabloyu ortaya çıkardığını belirterek, tarih boyunca iktidarların gerçeklerin ortaya çıkmaması için gazetecileri hedefine koyduğuna dikkat çekti.
Amaç korku imparatorluğu
İktidarın yargıyı sopa olarak kullanıp toplumu ve medyayı etkisiz hale getirmeye çalıştığına vurgu yapan Soykan, son yıllarda bu konuda çok daha otoriter ve baskıcı uygulamalarının olduğunu ve bir korku imparatorluğunun yaratılmak istendiğini söyledi.
Bu tür uygulamalardan en çok nasibini alanların başında ise gazetecilerin geldiğini aktaran Soykan, Türkiye’nin gazeteciler için adeta bir cehenneme dönüştürüldüğünü ifade ederek “Bu uygulamalar karşısında ısrarla duran, basın özgürlüğünü savunan ve baskılara karşın hakikati savunan gazetecileri hiçbir delil ve suçlamaların hiçbir dayanağı olmadan hapsettiler. Ve hala 100’den fazla gazeteci hapiste” dedi.
‘Herkes son bulması için ses vermeli’
Cezaevlerinnin salgın nedeniyle büyük bir tehlike altında olduğunu kaydeden Soykan, birçok ülkede bu nedenle cezaevlerinin boşaltıldığını hatırlatarak, gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.
Bu adaletsizliğin son bulması için herkese görev düştüğünü belirten Soykan, tutuklu gazetecilerin en çok meslektaşlarının desteğine ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, “Toplumun tüm vicdanlı kesiminin buna karşı en güçlü şekilde ses vermesini sağlamalıyız” diyerek çağrıda bulundu.
Durmuş: Birleşik mücadeleye ihtiyaç var
Düzenlemeden çocuk istismarcılarının, kadın katillerinin, çete ve suç örgütü liderlerinin yararlandığını ifade eden Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, gazetecilerin düzenlemeden muaf tutulmasına tepki gösterdi. Sadece fikrini açıkladığı için cezaevinde on binlerce insan tutulduğunu belirten Durmuş, bir an önce onların tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı.
Durmuş, infaz düzenlemesinin gündeme geldiği günden beri gazetecilerin serbest bırakılması çağrısı yaptıklarını ifade ederek, “Ancak görüyoruz ki birileri bu çağrımıza kulağını tıkıyor. Tabi bu gibi süreçte gazetecilerin ve basın meslek örgütlerinin bir arada durması, dayanışma içinde kalması hayati önemde. Birleşik mücadeleye her zamankinden daha fazla ihtiyaç var” diye kaydetti.
Eren: Salgın cezaevlerini tehdit ediyor
Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (Basın-İş) Genel Başkanı Faruk Eren ise gazetecilerin mesleki faaliyetlerinden dolayı tutuklandığını dile getirerek, iktidarın bu durum manipüle etmeye çalıştığını ve bu nedenle düzenlemenin dışında tutmaya çalıştığını belirtti. Düzenleme ile birlikte siyasi tutuklular ve gazetecilerin ölüme mahkum edildiğini söyleyen Eren, “Yaşadığımız salgın, cezaevlerini büyük oranda tehdit ediyor. Salgının cezaevlerine sıçraması çok vahim sonuçları beraberinde getirir” diye konuştu.
Düzenlemenin hem ahlaki hem vicdani hem de anayasaya aykırı olduğunu belirten Eren, “Daha mahkeme karşısına dahi çıkmamış insanlar salgın tehdidi nedeniyle ölümle karşı karşıya. Birçok gazeteci ve siyasi tutuklu da henüz hakim karşısında çıkmadı. En son Yeni Yaşam, Oda Tv ve Yençağ’dan gazeteciler tutuklandı” dedi.
İktidarın salgına dönük politikalarını eleştiren tweet atan gazetecilerin bile tutuklandığını belirten Eren, “Bunların bir an önce serbest kalması lazım. Bunun için günlerdir mücadele ediyoruz. Kampanyalar düzenleyip duruma dikkat çekiyoruz. Herkesin sağlıklı bir şekilde cezaevinden çıkması için uğraş veriyoruz. Çünkü bu bir demokrasi, bir toplum sorunu aynı zamanda” şeklinde konuştu.
İSTANBUL