CHP’nin Meclis’e getirdiği HDP’nin destek verdiği sağlıkta şiddet tasarısnı AKP ve MHP reddetti. TTB Başkanı Sinan Adıyaman, “Vazgeçmeyeceğiz” derken, Prof. Dr. Kayıhan Pala, ‘İktidar sağlıkta şiddetten rahatsız değil demek ki, öyle görünüyor” dedi
Gülcan Dereli
Koronavirüs salgını başlarken malzeme eksikliği ve koşullarının düzelmesi talebi yerine getirilmediği için yüzlerce sağlık emekçisi salgına yakalandı, birçok hekim de yaşamını yitirdi. Yanı sıra ağır koşullarda çalışan sağlık emekçileri sık sık şiddete maruz kalıyor. Hükümet ise sağlık çalışanlarını alkışlama ve görev başında yaşamını yitirenlerin şehit ilan edilmesini gündeme getirmesine rağmen şiddete ve koşulların düzeltilmesine dair adım atmıyor. Son olarak CHP’nin Meclis gündemine getirdiği ve HDP’nin desteklediği sağlıkta şiddeti önleme tasarısı AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi. Tasarının reddedilmesine Türk Tabipler Birliği’nden tepki geldi Gazetemize konuşan TTB Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, “Ne para ne pul, ne alkış sağlıkta şiddet yasasının çıkmasını istedik” dedi. Prof. Dr. Kayıhan Pala da bu haliyle şiddetin devam edeceğini kaydetti.
‘Tek bir şey istedik’
TTB Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, “Günlerdir haftalardır Kovid-19 pandemisiyle bütün ülkede hekimlerle birlikte sağlık çalışanları mücadele ediyor. Acil servislerde, laboratuvarlarda, yoğun bakımlarda, bir takım eksiklere rağmen bunu biliyoruz zaten, bizim arkadaşlarımız öldü, meslektaşlarımız öldü, çalışanlar öldü buna rağmen hayatını tehlikeye atarak can başla mücadele ediyor. Şimdi bizim en büyük sorunumuz zaten sağlıkta şiddet yasasının çıkartılmasıydı. Bir tek şey istedik biz. Sağlıkta şiddet yasasının çıkarılması, yani ne para istedik, ne pul istedik, ne alkış istedik” dedi.
‘Vazgeçmeyeceğiz’
Dünya Sağlık Günü’nde Meclis’e bir yasa teklifi götürüldüğünü hatırlatan Adıyaman, “Bunun gündeme alınması AKP-MHP oylarıyla reddedildi. Söyleyecek bir şey bulamıyoruz. Duyumlarımız var, ‘biz getireceğiz bir hafta için falan diye’ hayır niçin yani bu kanun teklifini gündeme almamak niçin. Meclis’te görüşülsün bu. Siz gene getirin kendi teklifinizi. Ama gerçekten bütün sağlık çalışanları 81 ildeki hekimler ve sağlık çalışanları gerçekten rencide olmuştur. Ama biz bunun peşini bırakmayacağız. Vazgeçmeyeceğiz. Sistem git gide çökmeye başlıyor zaten. Yavaş yavaş sağlık çalışanlarına şiddette artmaya başladı. Muhtelif yerlerde Kovid-19’lu hastalar bile ve aileleri sağlık çalışanlarına sistemden kaynaklanan sorunlar nedeniyle gerilip tepki göstermeye başladı. Bunun bir an önce çıkarılmasını tekrar talep ediyoruz” diye konuştu.
‘Şiddetten memnular’
Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala ise, “İlk olarak bence bu konuyu sağlık alanında olağan dışı bir dönem yaşanırken sağlık çalışanlarına karşı bir değer bilmezlik olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum. İkincisi ise özellikle ülkemizde 2000’li yılların başından itibaren uygulanmaya konulan sağlıkta dönüşüm programının ki, buna biz neo-liberal sağlık politikalarının Türkiye’deki adı gözüyle bakabiliriz. Yaratmış olduğu şiddet ortamından iktidarın AKP ve MHP bloğunun rahatsız olmaması olarak algılıyorum. Ve hatta bunun sürmesinde bir sakınca görülmemesi olarak düşünüyorum. Her ikisi de bugün hekimler ve sağlık çalışanları açısından kabul edilemez bir durumdur. Bir yandan ölme riski ile karşı karşıya kalarak Kovid-19 salgınında en ön cephede öz veriyle çalışırken öte yandan hem Kovid-19 salgını sırasında hem de öncesinde ve büyük olasılıkla sonrasında karşılaşabileceğimiz bu büyük mesleki riske karşı herhangi bir önlem alınmamış olması hakikaten hekimler ve sağlık çalışanları açısından kabul edilebilecek bir ş durum değil. Ama şaşırtıcı da değil” diye vurguladı.
Artık uzak hissediyorlar
Sağlık emekçilerinin büyük özveriyle çalıştığına dikkat çeken Pala, “Bu koşullarda şu an bütün sağlık emekçileri bu Kovid-19 pandemisinin yurt çapında en az hasarla atlatılması için yani en az hastalığa yakalanma ve en az ölümden bahsediyorum sağlık sisteminin kapatılmasına dönük canla başla uğraşıyorlar. Keşke bu dönemde bütün sağlık çalışanları destekleyebilecek bir kamu otoritesinin varlığı da yanımızda olsaydı. Bunu hissedebilseydik. Bunu hissedememek acı ve bu aşamada sağlık çalışanları bu alkışla yüreklendirme duygusundan da artık kendilerini uzakta hissediyorlar” dedi.