DFG’nin hazırladığı aylık raporda 15 gazetecinin gözaltına alındığı, 8 gazetecinin ise tutuklandığı belirtildi. Devletin karşı seslere tahammül etmediğinin kaydedildiği raporda, infazda eşitlik istendi
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mart ayında gazetecilere yönelik hak ihlalleri raporunu açıkladı. Dünyayı etkisi altına koronavirüs salgınının tüm hızıyla devam etmesiyle beraber bu durumdan en çok etkilenen kesimin başında gazetecilerin olduğuna işaret edilen açıklamada, her koşulda çalışmak zorunda olan ve yaşanan gelişmeleri kamuoyuna duyurmaya çalışan gazetecilerin önlemlerdeki yetersizlikler nedeniyle büyük bir risk altında olduğu belirtildi. İnternet siteleri, televizyonlar ve gazetelerin aldığı kimi tedbirlerin yetersiz olduğuna vurgu yapılan açıklamada, hem yetkili kurumların hem de basın kuruluşlarının gazetecilere yönelik koruyucu tedbirleri alması istendi.
Çok sayıda gözaltı ve tutuklama
Mart ayının koronavirüs gündemli bir ay olmasına rağmen gazetecilere yönelik hak ihlallerinin tüm hızıyla devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, “Şubat ayının sonu ve Mart aynının başı itibariyle çok sayıda gazeteci arkadaşımız gözaltına alınarak tutuklandı. Kamuoyunun çokça gündemine gelen Libya’da hayatını kaybeden MİT mensubuyla ilgili haber yapan gazeteciler bir anda hedef haline getirildi ve haklarında soruşturma başlatıldı. Oda TV, Yeni Yaşam Gazetesi ve Yeniçağ Gazetesi çalışanları, bu dosya kapsamında gözaltına alınıp tutuklandı. Tek suçları devlet tarafından gizlenen bir gerçeği kamuoyunun dikkatine sunmak olan gazeteciler, tüm tepki ve itirazlara rağmen halen cezaevinde tutulmakta. Bu yaklaşım basın ve ifade özgürlüğüne vurulmuş ağır bir darbedir” denildi.
İnfaz düzenlemesinde eşitlik istendi
Koronavirüs nedeniyle toplumda cezaevlerinin boşaltılmasına yöneli bir beklenti oluşurken, yeni infaz yasasında düşünce ve ifade özgürlüğünü esas alan herhangi bir düzenlemenin olmayışının tüm kesimlerde kaygıları arttırdığına işaret edilen açıklamada, şunlar kadedildi:
“Gazetecilerin yargılandığı hususlar ‘terör suçu’ kapsamına alınarak, yapılan yeni düzenlemenin dışında tutulmuştur. Bu durum meslektaşlarımızın hayatının hiçe sayılması anlamına gelmektedir. Buradan tekrardan çağrıda bulunuyoruz; yeni infaz düzenlemesinde eşitliğin esas alınarak, cezaevinde bulunan tüm siyasi mahpusların ve özellikle de gazetecilerin bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz.”
‘Devlet karşı sese tahammül etmiyor’
Açıklamada, Koronavirüsün Türkiye’de görülmeye başlandığı 11 Mart’tan bu yana baskı, gözaltı ve soruşturmaların devam ettiği, virüsün yayılması ve yeteri önlemlerin alınmamasına ilişkin sosyal medya hesaplarından haber, veri ve bilgi paylaşımında bulunan gazeteci ve çok sayıda sosyal medya kullanıcısı hakkında soruşturmaların başlatıldığı ve gözaltıların gerçekleştirildiği belirtildi.
Açıklamada, “Bu yaklaşım da gösteriyor ki, devlet herhangi bir karşı sese tahammül edemiyor ve bir an önce o sesi bastırma girişiminde bulunuyor. Bu durum toplumun bir bütünen bastırılmak, sesinin kısılmak istendiğinin, açık göstergesidir” ifadeleri kullanıldı.
Katledilen gazeteciler anıldı
6 Nisan Öldürülen Gazeteciler Günü olduğu kaydedilen açıklamada, katledilen gazeteciler anıldı.
15 gözaltı, 8 tutuklama
Türkiye’de 103 gazetecinin tutuklu olduğu ifade edilen Mart ayı hak ihlalleri raporunda, 15 gazetecinin gözaltına alındığı, 8 gazetecinin tutuklandığı, 12 gazeteci hakkında soruşturma açıldığı, 1 gazeteci hakkında dava açıldığı, 5 gazeteciye hapis cezaları verildiği, 18 gazetecinin yargılamasının devam ettiği, 1 internet sitesine erişimin engellendiği, 1 gazetecinin işine son verildiği belirtildi.
DİYARBAKIR