Dünya İşkence Karşıtı Organizasyonu, Türkiye’nin siyasileri infaz düzenlemesinin dışında tutmasını ‘yükümlülüklerin ihlali’ sayarak, ‘ayrımsız tahliye’ çağrısı yaptı
Dünya çapında işkenceyi sona erdirmek, cezasızlıkla mücadele etmek ve insan hakları savunucularını korumak için 200’den fazla üye kuruluşla birlikte çalışmakta olan World Organisation Against Torture (Dünya İşkence Karşıtı Organizasyonu-OMCT), dün Meclis’e gelen infaz düzenlemesine ilişkin bir açıklama yaptı.
‘Ayrımcılık yapılmasın’
Covid-19 salgını nedeniyle mahkumların erken tahliyesi konusundaki mevcut niyetin memnuniyetle karşılandığının belirtildiği açıklamada, tahliye kararı verilirken siyasi görüş, etnik köken, ırk, dini farklılıklar konusunda ayrımcılık yapılmaması gerektiğine dikkat çekti.
Mezopotamya Ajansı’nda (MA) yer alan habere açıklamada hapishanelerin virüsün üremesi ve yayılması için son derece uygun koşullar olduğu belirtildi ve infaz düzenlemesinin siyasileri kapsamadığı kaydedildi.
‘Yükümlülüğün ihlali sayılır’
Türkiye’de terör suçlamalarının gazetecileri, avukatları, siyasi muhalifleri ve insan hakları savunucularını hapsetmek ve susturmak için sistematik olarak kullanılmakta olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bu mahkum kategorilerinin herhangi bir erken şartlı tahliyeden hariç tutulması, bazı mahkum gruplarına karşı ayrımcı muamele teşkil edecek ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi de dahil olmak üzere Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerini ihlal edecektir” ifadeleri yer aldı.
OMCT, Türkiye’deki yetkililere şu çağrıları yaptı:
“* Mahkumları, Covid-19’un yayılmasından kaynaklanan hızla artan tehlike karşısında, siyasi, etnik veya mesleki geçmişlerine dayanan çekinceler veya ayrımcılık olmaksızın derhal serbest bırakmaya başlayın.
* Erken tahliyeyi gerçekleştirirken tüm mahkum gruplarına eşit muamele edin.
* İnsan hakları savunucuları ve siyasi mahkumlar gibi konuşma suçları da dahil olmak üzere, herhangi bir şiddet eylemi gerçekleştirmemiş tüm mahpusları gecikmeksizin serbest bırakın.
* Ülkedeki diğer tüm mahpusların refahını sağlayın, çevrimiçi iletişim yollarıyla cezaevi içindeki ve dışındaki fiziksel mesafelerin etkisini azaltın, gerekirse modern teknolojiyle avukatlara tam erişim sağlayın ve uluslararası standartlara uygun ayrım gözetmeyen bir sağlık hizmeti sağlayın.”
HABER MERKEZİ