İşçilerin koronavirüs salgını riski altında bulunması nedeniyle çok sayıda akademisyen, yazar, aydın, sendikacı, gazeteci ve siyasetçi bir araya gelerek, Tüm Çalışanlar İçin Sağlık Platformu kurdu
Aralarında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, işçi ve memur sendikaları, akademisyenler, yazarlar, sanatçılar ve gazetecilerin de olduğu onlarca kişi ve kurum bir araya gelerek, Tüm Çalışanlar İçin Sağlık Platformu’nu kurdu.
Platform tarafından yapılan yazılı açıklamada “Aralık ayından bu yana tüm dünyayı etkisi altına alan, bugün Kovid-19 olarak adlandırdığımız salgın ülkemizde de etkisini arttırmıştır. Tablo herkes için ama özellikle de emekçiler için yaşamsal bir tehdit boyutlarına ulaşmıştır” ifadelerine yer aldı.
Açıklanan tedbirlerin hiçbirinin işçi ve emekçiler ile bir ilgisinin olmadığını belirten Platform, “Adeta ölümüne çalışmak ya da ölene kadar çalışmak dayatılmaktadır. Neredeyse herkes kendi başının çaresine baksın noktasına gelinmiştir. Fakat biz diyoruz ki; emekçiler risk altında. Salgınla birlikte daha da derinleşen ekonomik krizin yükü emekçilerin sırtına yüklenemez” diye belirtti.
Talepler
Bu nedenle kamuoyuna 2 Nisan Perşembe günü saat 20.20’de bir dakikalık ışık yakıp söndürme eylemine katılma çağrısında bulunan Platform, 12 maddeden oluşan taleplerini söyle sıraladı:
“* İşten çıkarmalar yasaklansın. Sağlık emekçileri ve zorunlu sektörler dışında çalışan tüm emekçiler ücretli izne çıkarılsın.
* İşsizlik fonu sendika ve meslek örgütlerinin gözetiminde işsizler için değerlendirilsin. Güvenceli ve güvencesiz tüm işçilerin sağlığı SGK tarafından karşılansın.
* Tüm faturalar (su, elektrik, doğalgaz) salgın süresince alınmasın. Zorunlu ihtiyaçlardan (gıda, temizlik ürünleri vb) alınan vergi kaldırılsın. İhtiyaç sahibi herkes için bu zorunluluklar karşılansın. Ev emekçisi kadınlara asgari geçim ücreti tutarında maaş bağlansın.
* Bütün sağlık hizmetleri ve sağlık ürünleri (dezenfektan, maske, ilaç vb.) herkese ücretsiz ve erişilebilir hale getirilsin. Hizmet ve ürünleri sunan tüm işletmeler kamu denetimine alınsın ve ilgili meslek örgütleri, sendikalar ve uzmanların katılımıyla oluşturulacak bir konsey tarafından yönetilsin.
* Süreç şeffaf bir şekilde yürütülsün. TTB ve ilgili meslek örgütleri sürecin yönetiminin bir unsuru olarak mekanizmaya dâhil edilsin.
* KHK ve/veya güvenlik soruşturması nedeniyle işten çıkarılmış tüm sağlık çalışanları işlerine iade edilsin.
* İşçi-işsiz ve emeği ile geçinen herkesin vergi borçları silinsin, kredi vb borçları ertelensin.
* Sağlık emekçilerinin üstündeki siyasi baskı kaldırılsın. Koruyucu ekipman, dezenfektan vb ihtiyaçları hızlı bir şekilde tedarik edilsin.
* Halk sağlığı için işin yürütülmesinin zorunlu olduğu bütün fabrikalarda, işyerlerinde sağlık hizmetleri TTB denetiminde, sendikalar ile beraber yürütülsün.
* Teşhis ve tedavi için sağlık hizmetleri kamulaştırılsın. Her bölgede test yapılacak laboratuvar kurulsun ve yaygın test ile virüsün yayılım yönü tespit edilsin.
* Toplumsal yaşamın sürmesi için işin devamının zorunlu olduğu sektörlerde ya da yaşamsal gereklilik olmadığı için işçilerin ücretli izne çıkarıldığı işletmelerde ortaya çıkan artı maliyet tüm halkın vergileriyle oluşturulan hazineden değil sermayeye koyulacak artı vergiden karşılansın.
* Risk grubuna girenler ve emekliler için en düşük ücret asgari geçim ücreti olsun ve tüm sağlık, gıda ve bakım ihtiyaçları devlet tarafından karşılansın. Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin yaşam hakkının güvenceye alınması için gerekli önlemler alınsın. Ayrıca yaşam hakkı her insan için geçerli olduğu gibi mültecilerin için de zorunludur. Bütün mültecilerin sağlık, gıda ve temizlik ihtiyaçları ücretsiz olarak karşılanmalıdır.”
HABER MERKEZİ