Türkiye’de koronavirüs salgınına karşı alınan önlemler eleştirilirken, Kürt kentlerinde de tedbirlerin yetersizliği dikkat çekici boyutlarda. Dr. Aziz Oruç ile HDP Milletvekili Semra Güzel, yaşanan sorunlar ile alınması gereken tedbirleri gazetemize anlattı
Nevin Cerav
Dünya genelinde koronavirüs salgını devam ederken, Türkiye’de de enfekte olan insanların sayısı artıyor. Türkiye genelinde koronavirüs salgınıyla ilgili hala test yapma oranı çok düşük. Yanı sıra alınan tedbirler de sağlıkçılar tarafından çok yetersiz görülüyor. Türkiye’nin dört bir yanından salgınla ilgili şikayetler yükseliyor. Kürt kentlerinden de hükümet tarafından alınan tedbirlerin yetersizliği, koronavirüs test kitlerinin hala bölgedeki birçok kente gönderilmediği, net ve ayrıntılı bilgi paylaşılmadığı gibi birçok konuda tepki var. Yanı sıra Kürt illerinde salgına karşı koymak üzere çalışan hastane sayısının çok az olduğu, ayrıca hastanelerde çalışan sağlık emekçilerinin de oldukça yetersiz olduğu da gelen bilgiler arasında. Kürt kentlerinde gündeme gelen son gelişmeler, yaşanan sorunlar ve neler yapılması gerektiğiyle ilgili Demokratik Toplum Kongresi’nden (DTK) Dr. Aziz Oruç ile HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ile konuştuk.
Test ve ekipman yok
Bölgeden alınan son bilgilere göre; Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kovid-19 testi pozitif çıkan 49 yaşındaki erkek hasta, geçtiğimiz hafta yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren hastanın 9 gündür hastanede tedavi gördüğü öğrenildi. Diyarbakır Ergani Devlet Hastanesi’nde Kovid-19 şüphesiyle tedavi gören bir yurttaş da yaşamını yitirmişti. Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne şüpheli olarak gelen hastalara test yapılmadan eve gönderildiği ve test yapılan hasta sayısının çok az olduğu belirtildi. Şu anda bilindiği kadarı ile 9 kişinin testi pozitif çıktı ve hastanede yoğun bakıma alındı. 39 şüphelinin ise tedavileri sürüyor. Sağlık çalışanların yetersiz olmasından kaynaklı hastanede kanser, diyaliz ve kronik hastalıkları olan hastaların gereksinimlerinin karşılanması konusunda yetersiz kalındığı aktarıldı. Hastanenin Onkoloji bölümü hariç neredeyse tüm bölümlerinin çalışmalarının durdurulduğu ifade edildi. Yine hastanede çalışan sağlık emekçilerinin başta N-95 maskesi olmak üzere gerekli ekipmanların karşılanmadığı da gelen bilgiler arasında.
Kapatılan hastaneler açılsın
Koronavirüs salgınında 4 pozitif vaka olduğu tespit edilebilen Urfa’da, test kiti olmadığını Urfa Tabip Odası Başkanı Ömer Melik, Mezopotamya Ajansı’na ifade etmişti. Son 5 yıl içerisinde özel hastanelerin çoğunun kapandığını, 2’sinin çalışmadığını Urfa’da toplamda 5 özel, 3 merkezi kamu hastanesi, ilçe hastaneleri ve ASM’lerin olduğunu dile getiren Melik, “Elimizde 4 kesinleşmiş vaka bilgisi var. Bu süreçte Mehmet Akif İnan ve Eyyubiye Eğitim ve Araştırma Hastaneleri pandemi hastaneleri olarak belirlendi” dedi.
Öte yandan son bilgilere göre; Urfa’nın Viranşehir, Birecik ve Karaköprü ilçelerinde çok sayıda bina koronavirüs salgını nedeniyle karantina altına alındı. Merkez Eyyubiye ilçesine bağlı Yenice Mahallesi’nde ise bir sokak tamamen karantina altına alındı. Söz konusu binalarda kaç kişiye virüs tanısı konulduğu ve kaç kişinin etkilendiğine dair herhangi bir bilgi elde edilemedi.
Bir hasta yoğun bakımda
Türkiye’de Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerden birinin Mardin’de olduğu öğrenilirken, kentte karantina altına alınan yerlerin sayısı da arttı. Mardin’in Derik ilçesine bağlı Derinsu (Buxur) kırsal mahallesinin karantina altına alınmasının ardından, Kızıltepe ilçesinde bir yurttaşın Koronavirüs (Kovid-19) testi pozitif çıktı. Yurttaşın 60’lı yaşlarda olduğu ve Kızıltepe Devlet Hastanesi’nde yoğun bakımda tutulduğu öğrenildi. Ayrıca, yurttaşın test sonucunun pozitif çıkması üzerine ailesinin yaşadığı 3 katlı, 6 dairesi bulunan apartman da karantina altına alındı. Bina sakinlerinin 14 gün boyunca binada gözlem altında tutulacağı aktarıldı.
Van ve Adıyaman’da karantina
Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Han (Xan) Mahallesi karantinaya alındı. Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre; geçtiğimiz hafta yapılan ve civar mahalle ile İstanbul’dan yaklaşık 200 kişinin katılımının sağlandığı taziye törenine katılan 2 kişinin rahatsızlanmasının ardından mahalle karantinaya alındı. Taziyeye İstanbul’dan gelen ve rahatsızlanan 2 kişinin ise kaldırıldıkları Çaldıran Devlet Hastanesi’nin ardından Van’a sevk edildiği öğrenildi.
Adıyaman’ın Kahta ilçesine bağlı Şahintepe (Bîldiyan) köyünde de bir kişide koronavirüs (Kovid-19) tespit edilmesi üzerine bölge karantinaya alındı. Köye yakın mesafede olan Mülk köyü de karantinaya dahil edilirken, her iki yere giriş, çıkışlar da askerler tarafından kontrol altına alındı. Sağlık taramasının yapıldığı her iki köyün de 14 gün süreyle izole edileceği belirtildi. Öte yandan Kahta ilçesindeki devlet hastanesi bahçesinde, olası vakalara karşı karantina çadırı kuruldu.
Batman’da ateş ölçer
Batman’da sağlık görevlileri, kent girişinde durdurulan araçlardaki insanların ateş ölçerle vücut sıcaklıklarını ölçüyor. Batman Valiliği <https://www.sondakika.com/batman-valiligi/>’nce koronavirüse karşı alınan tedbirler kapsamında, şehrin giriş ve çıkışlarında sağlık taraması yapılması kararlaştırıldı. Ateş ölçerle insanların ısısını ölçmekle sınırlı olan bu uygulamanın koronavirüsü tespit etmekte herhangi bir fayda sağlamadığı sağlıkçılar tarafından her seferinde dile getiriliyor.
Hastanede 100 hasta var
Bölgedeki son durumu ve sorunları öğrenmek üzere, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Divan Kurulu üyesi Doktor Aziz Oruç ile görüştük. Oruç, son durumla ilgili şu bilgileri verdi: “100 hasta hastanelerde yatıyor ve tedavileri gerçekleştiriliyor. Ancak, çok az test yapılmış olmasına rağmen hastanede olan hasta sayısıdır bu. Ayrıca bu hastaların çoğunluğunun test sonuçları negatif geldi. Fakat bu hastalığın tanısında radyolojik görüntüleme ve klinik yani hastanın şikayetleri de belirleyici oluyor. Bu nedenle çoğu hastanın testleri negatif olsa da bu bulgularla hasta oldukları düşünülüyor. Dolayısıyla zaten çok eksik yapılan testlere bir de testlerin yanlış negatif sonuç vermesi de eklendi.”
Sağlıkçıların riski büyük
Dr. Aziz Oruç, alınan önlemlerin çok yetersiz olduğuna dikkat çekerek, korumayı sağlayabilecek yeterli ekipmanın olmadığına işret ediyor. Bu durumun zaman içerisinde sağlık çalışanlarına ve tüm hastane emekçilerine hastalığın bulaşması anlamına geldiğini belirten Oruç, “Durum gerçekten çok ciddi boyutta. İki hafta sonra ne olacağı bugün yapılacaklarla alakalı. Bu hastalığın henüz bir tedavisi yok, hastaneye yatanlar sadece yaşatılmaya çalışılıyor. Bir diğer konu da salgın yaygınlaştığında hastaneler acil durumlara (trafik kazası, yaralanmalar, kalp krizi vs.) dahi cevap vermekte yetersiz kalacak. Birçok kronik hastalığın tedavisi aksayacak” şeklinde konuştu. Dr. Oruç, son olarak, “Tüm halkımızın bu konuda da duyarlı olması ve sorumlu yaklaşmasını bekliyoruz” dedi.
‘Tanı konulmuyor’
HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ile Diyarbakır ve çevre illerde tespit edilen sorunlar, eksiklikler ve gerekli tedbirlere yönelik olarak konuştuk. Kendisi de bir hekim olan Güzel’in ilk dikkat çektiği konu, koronavirüsü tespit eden tanı kitlerinin eksikliği ile çok az test yapılması. Güzel, şu bilgileri aktardı: “Tanı kiti yakın zamana kadar hastanelerde yoktu. Hem Diyarbakır’da hem Mardin’de hem de diğer kentlerde. Şu an hastalık tanı kiti ellerine
ulaşmış bildiğim kadarıyla. Bir de daha önce sonuçlar buradaki hastanelerde bakılamıyordu, şimdi sonuçlar da alınmaya başlandı. Hasta sayısında artış var, bunu söyleyebilirim. Sadece Diyarbakır’da değil, bölgedeki birçok kentte hastanelere gidildiğinde normal bir grip tedavisi verilip hastalar evlerine gönderiliyor, tanı koymama gibi bir çaba var. Sağlık bakanlığı pozitif sonuç verileri üzerinden konuşuyor genel olarak. Bu pozitif sonuçların sayısının artmaması için de daha az test yapılıyor. Test daha az yapıldığı için de Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirilen rakam normalin altında. Buna rağmen, açıklanan rakamlar bir önceki günün iki katı. Artışın bu hızda olması durumun ciddiyetini gösteriyor.”
‘Ciddi eksiklikler var’
Birçok kentte sağlık alanında ciddi sorunların yaşanacağı yeni bir haftaya girildiğini belirten Güzel, çok daha fazla sayıda hastanın hastanelere yatmasının beklendiğini vurguladı. Hastanelerde hem yoğun bakım ünitelerinde hem yatak kapasitesinde hem ekipmanlarda hem de sağlık çalışanlarında ciddi eksiklikler ve yetersizlikler olduğuna dikkat çeken Güzel, “Yoğun bakımdan solunum cihazlarına kadar bir yetersizlik söz konusu. Böyle durumlarda sağlıkta triaj uygulaması var, buna geçilmek zorunda kalınacak. Yani hasta tercih etmek zorunda kalacak hekimler. Aynı zamanda yatak eksikliği birçok olumsuzluğu beraberinde getirecek. Örneğin sağlıkta şiddeti getirecek, hasta yakınları tarafından sağlık emekçileri şiddete maruz kalacak. Bir diğer sorun da, hasta potansiyelinin yoğunluğundan kayaklı sağlık emekçileri de bu hastalığı kapacak” şeklinde konuştu.
Bu sorunların giderilmesinin mümkün olduğunu söyleyen Güzel, şu önerileri sıraladı: “Birçok yerde şehir hastaneleri kuruldu ve kamu hastaneleri kapatıldı. Derhal bu kamu hastanelerinin açılması şart. Bu hastaneler gerektiği zaman pandemi hastanelerine dönüştürülmeli. Sağlık çalışanı eksikliği de bir diğer sorun. Çok deneyimli sağlık çalışanı var KHK ile ihraç edilen, bu sağlık çalışanlarının derhal işe alınması gerekiyor.”
‘Halkın ihtiyacı verilmeli’
Diyarbakır, Mardin ve bazı kentlerde sokakların kalabalık olduğunu işaret eden Semra Güzel, bunun baş nedeninin de ekonomik yetersizlikler ve buna bağlı kaygılar olduğunu dile getirdi. “Diyarbakır sokaklardaki insan sayısı fazla, Mardin’de de öyle” diyen Güzel, şöyle devam etti: “Dışarıdaki durumu görmek için arabayla bir tur attım, özellikle yoksul kesimin yaşadığı sokaklarda insan sayısı fazla. Bu da gösteriyor ki insanlar ekonomik kaygılar nedeniyle dışarı çıkmak, işe gitmek zorunda kalıyor. İnsanlara ‘evde kal’ çağrısı yapılmalı elbette fakat insanlara bu çağrıyla birlikte ekonomik bir paket sunmak gereklidir. Yani ‘sen evde kal, ihtiyaçlarını ben karşılarım’ demek zorundasınız. Bunu yapmadan insanları evde tutamazsınız. Devlet tamamen kendi ekonomik kaygılarıyla bunu yapmıyor.”
‘Kriz masaları kurduk’
Güzel, HDP olarak, salgına karşı çeşitli çalışmalar yaptıklarını belirterek, şu bilgileri aktardı: “Neredeyse her il ve ilçede kriz masaları oluşturduk. Bu kriz masalarına yurttaşlar başvurabiliyor. Gücümüz yettiğince, gıda dahil her desteği sunuyoruz. Hastalıkla ilgili bilgi verip farkındalık yaratıyoruz, neler yapılması gerektiğini de anlatıyoruz. Gençlik Meclisi’miz çok ciddi çalışıyor, özellikle de kalabalık mahallelerde.”