İranlı kadın hakları aktivisti ve hukukçu M.A., kadına yönelik uygulamalara karşı çıktığı için gözaltına alınıp tecavüze uğradığını söyledi. Avrupa’ya gitmek için 2 yıldır Türkiye’de zorluklarla mücadele eden M.A., mücadeleden vazgeçmemekte kararlı
İran’da en katı şeriat kuralları ile sistem oluşturulurken, kadına yönelik baskı, yasak ise artarak devam ediyor. Kadının ikinci sınıf olarak dahi görülmediği ülkede kadınlar sokaklara çıkarak kendi yaşam hakları ve özgürlükler için mücadele ediyor. Her hak arayışının karşılığının işkence, tutuklama hatta ölümle sonuçlandığı İran’da bir kadın hakları aktivisti olan hukukçu M.A.’nın yaşadıkları İranlı kadınlara dönük baskıyı gözler önüne seriyor. M.A. İran’dan Türkiye’ye yaptığı mecburi yolculuğu, uğradığı tecavüzü ve İranlı kadınları anlattı.
İki yıldan fazladır Türkiye’de bulunan M.A. birçok mülteci gibi Avrupa’ya gitmek istiyor. 5 yaşında bir çocuğu olan M.A., İran’da kadınlara hiçbir hak tanınmadığını, adeta köle sayıldığını, her gün tecavüz, taciz, şiddetle karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor. M.A., “Biz de bunlara karşı çok zor da olsa hep mücadele ettik ve bu kadın düşmanlarının gözüne battım. Sürekli tehdit ediliyordum. Başörtümün yanlış bağlandığı bahanesiyle bir gün gözaltına alındım. Gözaltındayken imza attırdılar bana ve daha sonra bırakacaklarını söylediler ama hiç öyle olmadı. İki polis tarafından tecavüze uğradım, şiddet gördüm. Daha sonra bıraktılar beni. Şikayet etmek için dava açtım ama şikayet etsen de hiçbir şey değişmiyor çünkü erkekler her zaman haklı olarak görülüyor” dedi.
‘Aynı kişiler tehdit etti’
Tüm baskılara rağmen davasında ısrarcı olan M.A., “Normal şartlarda böyle bir durumda 72 saat içerisinde tecavüze uğradığıma dair bir test uygulanması gerekiyordu ama ne yaptıysam başarılı olamadım, kimse davamla ilgilenmedi ve ben bunda ısrarcı olduğum için daha sonra aynı kişiler tarafından tekrar tecavüzle tehdit edildim, ailemle tehdit edildim ve bu beni gittikçe korkutmaya başladı. Daha sonra tehditlere dayanamayıp çocuğum ve eşimle beraber Türkiye’ye kaçtım” diye belirtti.
‘Tedavi olamıyorum’
Tüm bunlar nedeniyle psikolojik olarak da sorunlar yaşayan M.A., “Günde en az 5 defa yıkanmak zorunda kalıyorum, sürekli kirliymişim hissine kapılıyorum, psikolojik ilaçlar kullanıyorum, şu an en çok zorlandığım konu da kadın üroloji doktoru olmaması, çünkü yaşadığım o kötü olaydan sonra doktor dahi olsa sırf erkek olduğu için tedavi etmesini istemiyorum. Ondan dolayı Araştırma Hastanesi’ne geldim, tek bir kadın üroloji doktoru varmış o da İstanbul’daymış. Benim de maddi imkanım olmadığından İstanbul’a gidip tedavi olamıyorum” diye konuştu.
İran’da yaşadıklarından sonra Türkiye’de de yaşam şartlarının kendilerini çok zorladığını aktaran M.A., “Bir de çocuğum hasta, yaşıtlarına göre gelişimi çok geride. Otizm tanısı konuldu, maddi manevi çok kötü durumdayım. Sürekli ilaç alıp uyuyorum, ben uyumak istemiyorum, ben yaşamak istiyorum. Yaşadığım bu sağlık sorunlarından dolayı eşime ve çocuğuma da yeterli olamıyorum. Avrupa’ya gitmek için Türkiye’ye geldim. Defalarca çıkmak için başvursak da dönüş olmuyor. İki buçuk yıldır burada keyfi bir şekilde bekletiliyoruz. Buraya kalıcı olarak bakmadığımız için yerleşemiyoruz. Ayrıca burada her şey çok pahalı. Kira, elektrik, su giderleri çok fazla ve eşim çalıştığı yerde çok az para alıyor. Bazen o parayı da alamıyor, devlet sadece 200 lira veriyor. Biz Türkiye’den para istemiyoruz, çocuğumun geleceği için Avrupa’ya gitmek istiyoruz. Bir an önce bu konuda devlet yetkilileri bir şey yapsın” diye seslendi.
‘Birlikte değiştirebiliriz’
M.A., İran’da olduğu gibi kadınların Türkiye’de ve dünyanın her yerinde şiddete maruz kaldığını söyledi. M.A., “Kadın hiçbir yerde güvende değil. Kadın dayanışmasıyla hayatlarımızda birçok şeyi değiştirebiliriz. Tecavüze uğrayan kadınların sesi olduğum için tecavüze uğradım ama asla vazgeçmeyeceğim. İran’da da olsam Türkiye’de de veya Avrupa’da da olsam kadın mücadelesini sürdüreceğim ve kadın haklarını savunacağım. Şu an Adana’da kadın örgütleriyle birlikteyim. Çok destekleri oldu, çok yardımcı oldular. Birlikte birçok şeyi değiştirebileceğimize inanıyorum” şeklinde ifade etti.
Filiz Zeyrek/Adana-Jinnews