Çin’de ortaya çıktığı iddia edilen ölümcül koronavirüsün tüm dünyaya yayılımını kontrol etmek için eski bir gelenek olan karantina uygulamaya kondu
Karantinanın anlamı, bulaşıcı bir hastalık taşıdığından şüphelenilen kişilerin alıkonulması ve ayrı tutulması anlamına gelmekteydi. Bugün ise, bulaşıcı hastalığı olan veya maruz kalmış ancak henüz hasta olmayan insanlar veya hayvanlar için bir izolasyon süresini temsil ediyor.
İlk karantina adası
Venedik, 12. ve 13. yüzyıllarda doğu ile ticaretin merkezi konumundaydı. Birçok mal gemilerle Venedik’teki limana geliyordu. Ama bu lüks malları getiren gemiler, fareleri ve veba gibi o bölgelerin egzotik hastalıklarını da taşıyordu. 1361’den 1528’e kadar Venedik’te 22 salgın kaydedildi. Veba bulaşan hastaların vücudunda şişme ve kanama oluyor, daha ölmeden bedenleri çürümeye başlıyordu. Bir salgında kentin nüfusunun yarısı yok oluyordu. Venedikliler buna çözüm olarak, Lazaretto Vecchio adını verdikleri küçük bir adada tarihteki ilk yalıtılmış hastaneyi kurdular. Hıyarcıklı veba veya sadece veba olarak bilinen hastalığın belirtilerini gösterdiği düşünülen insanlar derhal şehirden çıkarılıp adaya götürülüyordu.
Onbinlerce insan ölmüş
Adada kazı yapan Martino Rizzi, adaya getirilen çok az insanın hayatta kaldığını, adada yürürken iskeletler üzerinde yüründüğünü söylüyor. Rizzi’ye göre Kara Veba Adası olarak da anılan bu adada onbinlerce insan ölmüştü. Fakat bu uygulama sayesinde yüzbinlerce insanın da hayatı kurtulmuştu. Karantina 40 gün olarak uygulanıyordu ve İtalyanca 40 kelimesinden (quaranta) türetilen karantina terimini doğurdu. Zamanla, karantina doğasında ve düzenlemesinde değişiklikler ortaya çıktı. Liman yetkilileri, yolcuların girmelerine izin vermeden önce, ciddi salgınlara sahip olan bölgelerde bulunmadıklarını belgelemelerini istedi.
19. yüzyılda karantina 1468’den itibaren Venedikli yetkililer, kente gelen tüm gemilerin 6.5 km uzaktaki başka bir adada bir lagünde 40 gün bekletilmesi emri verdi. Tüm yolcu ve tayfanın gemiden inmesi, yüklerin boşaltılarak adanın ortasındaki depoya taşınması, sirke, kaynar su ve şifalı bitkilerin tütsüsü ile dezenfekte edilmesi gerekiyordu. Lazaretto Nuovo adıyla bilinen adadaki binalar, sadece Venediklileri değil kenti de korumak amacıyla Venedik Devleti tarafından yaptırılmıştı. Böylece Venedik Cumhuriyeti, dünyadaki ilk karantina sistemini kurumsallaştırmış oldu. 19. yüzyılda karantina, politik ve ekonomik nedenlerle kötüye kullanıldı ve karantina uygulamalarını standartlaştırmak için uluslararası konferans düzenlendi.
EKOLOJİ SERVİSİ