Bir insan hakkı olan suyun virüs salgınında bile ücretli satılıyor olmasına TTB tepki gösterdi
Bütün dünyada ve Türkiye’de insanın ve diğer canlıların en temel gereksinimi olan su ticari bir metaya dönüştürülmüş durumda. Koronavirüs salgınının yaşandığı günümüzde ne devletler ne de belediyeler suyu ücretsiz yapma eğilimi taşıyor. HDP’li Batman Belediyesi salgının ortaya çıkmasıyla birlikte suyun ücretsiz sağlanacağını açıklamasının hemen ardından belediyeye kayyım atanması dikkat çekmişti. Suyun büyük bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi (TTB), yurt çapında bütün belediyeleri tüm yurttaşların su gereksinimlerini ücretsiz karşılamaya çağırdı. Çağrıda, belediye meclislerinin ivedi olarak sanal ortamda toplanarak evde yaşayan her yurttaş için günde 150 litre suyun ücretsiz sağlanmasına ilişkin karar almaları ve kararın hemen yürürlüğe konması gerektiği ifade edildi.
Su ticari meta olamaz
Suya erişim hakkı en temel insanlık hakkıdır. Su hakkının herkes için yeterli, güvenli, kabul edilebilir, fiziksel olarak erişilebilir ve karşılanabilir olması gerekmektedir. Birleşmiş Milletler’in (BM); 1977’de düzenlemiş olduğu Mai del Plata Su Konferansı’nda alınan ve 1990’lı yıllara kadar benimsenen “suyun bir insanlık ve yaşam hakkı olduğu ve böylesine yaşamsal bir doğal kaynağa ücretsiz ve kolay ulaşımın tüm insanların hakkı olduğu” karar 1992 yılında değiştirildi. BM, 1992’de düzenlediği Dublin Su ve Çevre Konferansı’nda, “Suyun ekonomik bir kaynak ve ticari bir meta olarak değerlendirilmesi gerektiği” yönünde yeni kararıyla başlayan ve 1997 yılında Marakeş’te, 2000 yılında Lahey’de, 2003 yılında Kyoto’da, 2006 yılında Mexico’da ve 2009 yılında İstanbul’da gerçekleştirilen Dünya Su Forum’larında devam eden süreçte, su kaynaklarını paylaştırmak, suyu fiyatlandırmak, suyun yönetimi ve finansmanı, suyun özelleştirilmesi konuları dünyanın gündemine sokuldu.
EKOLOJİ SERVİSİ