Önceki gün tahliye edilen Mezopotamya Ajansı muhabirleri Sadiye Eser ve Sadık Topaloğlu, cezaevlerindeki kötü koşullara ve salgının oluşturabileceği tehlikeli sonuçlara dikkat çekti
Açık tanık ifadeleri gerekçe gösterilerek gözaltına alınan ve “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Sadiye Eser ve Sadık Topaloğlu, dört buçuk ay cezaevinde kaldıktan sonra çıkarıldıkları ilk duruşmada adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Gözaltına alınmalarından tutuklanma sürecine kadar hukuksuzluklarla karşılaştıklarını söyleyen gazeteciler, Türkiye’de açık-gizli tanık ifadeleri ve düzmece delillerle binlerce kişinin bugün cezaevlerinde olduğunu belirtti.
Tutuklandıktan sonra ilk olarak Metris Cezaevi’ne götürüldüğünü, burada çıplak arama dayatmasıyla karşılaştığını belirten Topaloğlu, Metris Cezaevi’nde geçici koğuşa götürüldüğünü, buranın pislik içinde olduğunu, yatakların bitlendiğini ve bu duruma itiraz ettiğinde kendisini çok daha kötü bir koğuşa götürdüklerini ifade etti. Topaloğlu, Metris’te kısa bir süre kaldıktan sonra Silivri 5 Nolu Cezaevi’ne sevk edildiğini söyledi.
Topaloğlu, gazetemiz dahil hiçbir muhalif basını takip edemediklerini ve sadece “ana akım denilen” medyayı takip etmek zorunda bırakıldıklarını kaydetti.
Cezaevi hasta tutuklular için tabut
Cezaevinde hak ihlallerinin çok yoğun bir şekilde devam ettiğini söyleyen Sadık Topaloğlu, bu hak ihlallerinin başında tutuklu ve hükümlülerin sağlığının geldiğini söyledi. Cezaevindeki bir insanın sağlığından devletin sorumlu olduğunu dile getiren Topaloğlu, 10 bin tutuklunun bulunduğu cezaevinde tek bir hastanenin olduğunu ve orada da tek bir doktorun olduğunu belirtti.
Hasta tutukluların durumuna dikkat çeken Topaloğlu, hasta tutukluların hiçbir şekilde tedavilerinin yapılmadığını vurguladı. Akciğer kanseri, felç ve yürüyemeyen tutukluların olduğunu kaydeden Topaloğlu, hasta tutukluların ölüme terk edildiğini aktardı. Cezaevinin hasta tutuklular için tabut halini aldığını kaydeden Topaloğlu, koronavirüs salgınının giderek yayıldığı bir dönemde hasta tutuklular için bu durumun toplu katliam anlamına geldiğine söyledi.
Cezaevine gardiyanların sürekli giriş-çıkış yaptığını aktaran Topaloğlu, “Tutuklular kendilerince önlemlerini alıyor. Gardiyanın uzattığı kalemi bile almıyorduk. Ama her gün açık cezaevinden yemekler geliyor. Kantine sürekli bir şeyler girip çıkıyor. Bunların önünü nasıl alıyorlar? Şu anda olası bir vakadan söz edilmiyor ancak olası bir vakada tüm tutukluların bu salgına yakalanması yüksek bir ihtimal ve bu da toplu bir katliam anlamına gelir” diye konuştu.
Eser: Yazdığım hak ihlallerine maruz kaldım
Gazeteci Sadiye Eser de, düzmece bir iddianameyle tutuklandığını belirterek, dışarıdayken cezaevlerine ilişkin yazdığı hak ihlallerine doğrudan maruz kaldığını anlattı: “İçeri girdiğimde yazdığım hak ihlallerine doğrudan maruz kaldım. Dışarıdayken yazıp çizdiğim hak ihlallerinin tümünü yaşadım, gördüm. Cezaevinde birçok hasta tutuklu var ve durumları çok kötü. Hastaneye götürülmüyorlar. Bazı tutuklular kan tükürüyordu, gardiyanları çağırıp durumun aciliyetini anlattığımızda ‘O kadarcık kandan kimseyi acile götüremeyiz, bir leğen dolusu kan tükürse asıl acil durum o olur’ deyip revire çıkarmıyorlardı. Bazı arkadaşların gözleriyle ilgili sağlık sorunları vardı, onları da revire çıkarmıyorlardı. Salgının bu kadar tehlikeli olduğu bir dönemde başta hastalar olmak üzere tüm tutuklular serbest bırakılmalıdır.”
‘Önlem yok’
Cezaevinde hiçbir önlemin alınmadığını kaydeden Eser, koğuşlara temizlik malzemelerinin çok sınırlı verildiğini belirtti. Talep etmelerine rağmen kolonya, maske, eldiven gibi koruyucu araç ve gereçlerin verilmediğini aktaran Eser, koğuşların dezenfekte edilmediğini kaydeden Eser, her koğuşta 30’un üzerinde tutuklunun kaldığını ifade etti.
Cezaevinde halen onlarca gazetecinin olduğunu ifade eden Sadiye Eser, “Tutuklu arkadaşlarımız yazmaktan vazgeçmiyor. İçerde yaşanan hak ihlallerini yazmaya devam ediyorlar. Morallerini yüksek tutsunlar, nerede olursak olalım haberlerimizi yazarız. Önemli olan gerçekleri halka ulaştırabilmektir” dedi.
Kaynak: MA