HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’e gelmesi beklenen infaz yasasında büyük bir eşitsizlik olduğunu belirterek, ‘Siyasilerin kapsam dışı bırakılması kesinlikle kabul edilemez’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’te gündeme dair basın toplantısı düzenledi. Oluç, Koronavirüs (Kovid-19) salgını, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın vakaların açıklamasını, koronavirüs nedeniyle risk grubunda yer alan yaşlılara dair toplumda ortaya çıkan tutuma, böylesi bir süreçte Kanal İstanbul ihalesinin yapılmasına ve son olarak da önümüzdeki hafta Meclis’e getirilmesi planlanan ve infaz düzenlemesine dair açıklamalarda bulundu.
Oluç’un konuşmasının satır başları şöyle:
“Koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle risk grubunda olan yaşlılara ilişkin toplumda açığa çıkan tutumu biz bunun ciddi bir değer kırılması yaşattığını düşünüyoruz. Etik değildir. Yaşlıların virüsü erken kaptığı ve yaydığı gibi bir algı yaratılmıştır, bu doğru değildir. Dolayısıyla toplumda yaşlılara yönelik oluşturulan olumsuz hava çok yanlıştır, asla kabul edilebilir değildir. Bunun bir sonraki adımı ırkçı anlayışın tezahürüdür, ağır bir suçtur. Medya ve sosyal medyada zaman zaman yaşlılarla alay etmekle, itham etmekle kalmıyorlar teşhir ediyorlar. Bu ayrımcılık yaşlıların bir nefret objesi haline getirilmesi, savunmasız ve güvencesiz bir konumda olan insanların bu şekilde ayrımcılığa maruz bırakılması kesinlikle kabul edilebilir değildir”
Sağlık çalışanların koşulları
“Esas önemli olan sağlık çalışanlarının eksiklerinin tamamlanması, ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Tabipler Birliği’nin bu konuda yaptığı açıklama nettir. Enfeksiyondan korunacakları ekipmanın temini ve koordinasyonun yapılması gereklidir. Geçtiğimiz gün açıkladıkları küçük bir araştırmada da verileri ortaya koydular. Eldiven, maske, önlük, siperli gözlük, N95 maske bulmakta sorunlar yaşanıyor. Bu sorunların acilen giderilmesi gerekiyor, sağlık emekçilerinin görevlerini güvenle yapabilmelerinin yolu eksikliklerinin giderilmesi gerekir.”
Vakaların sayısında şeffaflık
“Şeffaflık önemli, yaş dağılımı, cinsiyet dağılımı nedir? Bakın bizim şeffaflık istememizin birçok nedeni var. Evde kalın çağrısının ciddiye alınmasını, uygulanmasını istiyorsak verilerin şeffaflıkla açıklanması gerekir. İnsanlar konunun ciddiyetinin daha fazla farkına ancak bu sayede varırlar. Bakın dün iki farklı saatte iki farklı rakamla karşılaştık. Cumhurbaşkanı dedi ki; 8 bin 554, Sağlık Bakanı yine 25 Mart’ta yine 2 bin 433 dedi. Yani buradaki farklı rakamlar bile şeffaflık meselesinin ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Sağlık Bakanı’nın son 24 saatte 5 bin 35 test yapıldığını açıkladı. Bu rakamın yeterli değil. En hızlı biçimde günde en az 20 bin test hedefine acilen ulaşılmalı.”
‘Evde kal’ çağrıları
“Evet, evde kalın çağrısı doğrudur. Bugüne kadar biz de bunu destekledik, parti olarak da belediyelerimizle de bunu destekledik ve desteklemeye de devam edeceğiz. Ama önemli olan başka bir şey var. Evde kalın demekle olmuyor. Evde kalın dedikten sonra bunun imkanlarını yaratmamak, bunun imkanlarını topluma sunmamak, bunun imkanlarını tek tek yurttaşlara iletmemek büyük bir adaletsizlik ve tutarsızlıktır. Siz bu ülkenin kaynaklarını imkanlarını böyle bir virüs salgını zamanında topluma yayacaksınız, insanların faydalanmasını sağlayacaksınız, bu bir lütuf değil. Bu bir görevdir.”
Kanal İstanbul ihalesi
“Koronarvirüs günlerinde Kanal İstanbul ihalesinin gündeme gelmesi, ‘Bu topluma karşı bir suçtur’ ‘Yani bütün dünyada iktidarlar yurttaşların ihtiyaçlarını karşılayacak önlem paketleriyle meşgulken bizdeki iktidar Kanal İstanbul İhalesi’ne çıkıyor.”
İnfaz düzenlemesi
Ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Oluç, infaz düzenlemesiyle ilgili soruya şu yanıtı verdi: “Mesele koronavirüsü salgını nedeniyle tartışıldığı için cezaevlerinde var olan bütün insanların sağlık ve yaşam hakkı vardır. Bütün insanların sağlık ve yaşam hakkı devletin güvencesindedir. Yani devlet iktidar sorumludur. Dolayısıyla biz infaz düzenlemesindeki yaklaşımımızı esas itibariyle korona salgını süresince eşitlik ilkesine dayandırıyoruz. İnfaz yasasında çok büyük eşitsizlikler var. Farklı suçlarla ilgili farklı ceza oranları var. İnfaz yasasında değişiklik yapılması gerektiğini eskiden beri söylemekteyiz. Düşüncelerinden, sosyal medya konuşmalarından, açıklamalarından dolayı ceza almış olan, yargılanan insanların, tutuklu olarak bulunan insanların herhangi bir şekilde dışlanıyor olması kesinlikle kabul edilebilir değildir. Biz bunların, siyasi tutuklu ve hükümlülerin kapsam dışı bırakılması kesinlikle kabul edilemez olduğunu çok net ifade ettik.”
ANKARA