Muhalefetin OHAL’i kalıcı hale getireceği gerekçesiyle eleştirdiği 25 maddelik teklif, komisyondan geçmişti. CHP, OHAL’in bu düzenlemeyle sıkıyönetime dönüşeceğini, temel hakları askıya aldığını belirterek şerh düştü
C HP, Meclis Adalet Komisyonu’nda oy çokluğuyla kabul edilen OHAL sonrası düzenlemeler içeren AKP’nin 25 maddelik teklifine muhalefet şerhi düştü. Gazeteduvar’dan Nergis Demirkaya’nın haberine göre CHP’nin şerh gerekçesi olarak temel hakların yok sayılmasını gösterdi. Buna göre valiler artan yetkileriyle sıkıyönetim komutanına dönüşecek. 3 yıl devam edecek ihraçlar kurumlara bırakılarak kitlesel kıyımlar kamuoyuna yansıyamayacak. CHP’nin 6 komisyon üyesinin imzasıyla verilen şerhte öne çıkan itirazlar şunlar:
Sivil darbe hukuku
OHAL sürecinin demokrasimiz ve hukuk sistemimizde açtığı derin yarayı sarmamız gerekirken, bugün daha zarar verici bir sürecin başlangıcını yaşamaktayız. Yerleştirilmek istenen bu sistem hem soyut hem de somut anlamıyla “Sivil darbe hukuku”dur. Parlamenter rejimimiz 20 Temmuz 2016 tarihinde yürürlüğe giren OHAL ile sarsılsa da düşe kalka yol almaya çalışırken, bugün tekrardan yere serilerek, bu kez sivil ayakkabılar tarafından ezilmektedir.
Valiler sıkıyönetim komutanı
Valilere onbeş günü geçmemek üzere ildeki belirli yerlere giriş ve çıkışı kamu düzeni ya da kamu güvenliğini bozabileceği şüphesi bulunan kişiler için sınırlayabilme yetkisi Anayasaya, AİHM’e aykırı. Söz konusu kısıtlama kriteri ‘ciddi belirti’ ifadesine bağlanmış. ‘Ciddi belirti’ ifadesi, bir kamu görevlisine kamu gücünü sübjektif şekilde kullanma yetkisinin verilmesi anlamına gelir. Söz konusu yetki ile valiler, bu teklif kapsamında kaldırılan sıkıyönetim komutanının yerine geçirilmiş olmaktadır.
AYM arkadan dolaşılmış
Anayasal bir hak olan ‘Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı’ keyfi şekilde sınırlandırılıyor hatta engellenmesine yol açacak düzenleme yapılıyor. Değişikliğin nedeni Anayasa Mahkemesi’nin “…ve vatandaşların günlük yaşamını zorlaştırmayacak…” ibaresini iptal etmesi. Ancak ‘aşırı ve katlanılmaz derecede’ ifadesi eklenerek Anayasa Mahkemesi’nin kararı arkadan dolaşılmış. Muğlak ifadelerle anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına keyfi şekilde müdahale yolu açılıyor.
Gözaltı süresi cezalandırma
24 saat olan gözaltı süresi, Türk Ceza Kanunu’ndaki belli suçlar ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar yönünden 12 güne kadar uzatılabiliyor. Olağanüstü hal dönemlerinde geçici olarak getirilen gözaltı sürelerinin uzatılması, bu maddedeki hükümle belli suçlar için kalıcı hale getirilmiş oluyor. Gözaltı işlemi bu süreler itibariyle bir şekilde cezalandırmaya dönüşüyor.
AİHM dosyaları kabaracak
Tutukluluğun incelenme süreleri artırılıyor. Bu AİHM’e Türkiye’den yapılan başvurularda en fazla oranı tutan ‘adil yargılama hakkının ihlali’ dosyalarını artıracaktır. “Askerî mahallerde yapılacak arama, Cumhuriyet savcısının istem ve katılımıyla askerî makamlar tarafından yerine getirilir” hükmü dikkate alındığında, adli kolluğun askeri mahallerde aramalara dahil olması, askere karşı güvensizliğin göstergesi olarak değerlendirilebilir. Yetki karmaşası da olasıdır.
Kitlesel kıyımlar örtülecek
Geçici bir süre ile sınırlı olması gereken olağanüstü hal uygulaması kurumlara 3 yıl ihraç yetkisi verilerek kalıcı hale getiriliyor. Bakanlar Kurulu üyelerinin imzalarını taşıyan KHK ek listeleri yerine, benzeri uygulama kurumsal ölçekte kullanılacak. Böylece, Anayasa’ya aykırı bir biçimde çıkarılmış olsa da, Resmi Gazete’de toplu olarak yayımlanmayacakları için görünür olan kitlesel kıyımlar, ilgili kurumlara bırakılacağı için, kamuoyuna doğrudan yansıyamayacak. Kamu görevlilerine ilişkin hükümler, Cumhurbaşkanı’nın başkanı olduğu parti yanlısı olmayan bütün kamu görevlilerinin tasfiyesine kadar sürebilir.
Yeni rejim dokunulmazlıkları fiiilen ortadan kaldırıyor
Yeni yasama döneminde tekrar ya da ilk kez milletvekili seçilen pek çok milletvekilinin yargılamaları, anayasaya göre durdurularak her bir milletvekili hakkında fezleke hazırlanması gerekirken son bir aydır aralıksız devam ediyor. HDP ve CHP’den yaklaşık 60 milletvekilinin yargılamaları sürerken, Yargıtay’ın CHP’li Enis Berberoğlu hakkında yargılamanın durma talebini reddetmesinin emsal olması durumunda “yasama dokunulmazlığı fiilen kaldırılmış” olacak. HDP Milletvekili Leyla Güven de hala tutuklu bulunuyor. HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada “Hukuki ve anayasa açısından bakıldığında olması gereken yargılamanın durması ve tutuklu vekiller için tahliye kararının alınması gerekmektedir. Ama hiçbiri cesaret edememektedir. Mahkeme heyetleri iktidardan siyasi bir karar bekliyor” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek de “Maalesef artık biz anayasa hükümlerinin bazı mahkemeleri bağlamadığını ve Türkiye’nin artık anayasal bir hukuk devleti olmadığını gördük. Bunu düzeltmek Anayasa Mahkemesi’ne düşüyor” dedi.
ANKARA