Salgın yaygınlaşırken, işçiler özel sektörün insafına bırakılmış durumda. Bir çok firma‘ücretsiz izin’ya da işçileri yıllık izinlerini kullanmaya zorlarken, Türk-İş açıklamasında işverene ‘Lütfen işçi çıkarmayın’ demekle yetindi
Virüs salgınıyla birlikte kamuda çalışanlar için bazı düzenlemeler yapılırken, özel sektörde üretim devam ettiği gibi birçok yerde işçiler için önlem dahi alınmış değil. Özel sektörde birçok firma kapatılırken, işçiler ‘ücretsiz izin’ ya da zorunlu olarak yıllık izinlerini kullanmaya zorlanıyor. DİSK üretimde işçiler için önlem alınması gerektiğini ve ‘ücretli izin’ verilmesi gerektiğini belirtirken, bir açıklamada Türk-İş’ten geldi. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Lütfen işçi çıkarmayın” dedi.
‘Dünyanın sonu mu?’
Yaşanan sürece dair Demiryol-İş Sendikası Sakarya Şubesi’nde açıklamalarda bulunan, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, işverenin bu süreçte işçi çıkarmamasını isteyerek, “20 yıldır yanında çalışan işçiye 20 gün cebinden ücret ödesen ne olur? Dünyanın sonu mu gelir? Lütfen işçi çıkartmayın” dedi.
‘Lüks kamara yok’
İşyerlerinin büyük bir kesiminde işçilerin izne çıkarıldığını belirten Atalay, “Batan geminin lüks kamarası yoktur. İşini düzgün yapan, iyi yapan işverenlerimiz var. Günlerdir takip ediyoruz, işyerlerimizin büyük bölümünde arkadaşlarımız ücretli izne çıktı, bir bölümü vardiyalı şekilde çalışıyor. Gıda ve ilaç gibi bazı sektörlerdeki arkadaşlarımız bundan yaklaşık 20 gün önce işverenlerle birlikte sendikacı arkadaşlarımız bu sistemi kurdular. Çalışması mecbur olan arkadaşlarımız, hijyen kurallarına uyarak çalışmaya devam etmek zorundalar” dedi.
Bakanlık önlem aldı’ dedi
Sağlık emekçilerine de değinen Atalay, bakanlığın gerekli önlemlerini aldığını savunarak, “Sağlıkçılarımızın sıkıntılarını giderecek, onların beklediği bazı yasalar var ve bunların çıkmasını bekliyorlar. Sağlıkçılar için Bakanlığımız gerekli tedbirleri aldı, ancak özellikle 112’de çalışan işçilerimiz var ve bu işçilerimiz de memur arkadaşları gibi 24 saat kuralıyla çalışmak istiyorlar, bizim de talebimiz bu” dedi.
‘Devlet adım atmalı’
İşçi çıkarılmaması isteyen Atalay, “İşverenlerimiz de özellikle bu süreçte işçi çıkartmasın. 20 yıldır yanında çalışan işçiye 20 gün cebinden ücret ödesen ne olur? Dünyanın sonu mu gelir? Lütfen işçi çıkartmayın. Örgütlü yerlerde neredeyse sorun yok, ancak Türkiye’de neredeyse 13 milyon örgütsüz işte çalışan insanlar var. Hizmet sektörü, sanayi, AVM gibi yerlerde çalışıyorlar. Bu arkadaşlarımızın şu anda işyerleri kapalı ama bunların ev-araba kredileri var ve devlet ve özel bankaların en azından birkaç ay kredi ödemeleri ertelensin. Taleplerimizin başında gelenlerden biri o, çünkü bu insanlar şu an çalışmıyor ve kredileri ödeme imkânı yok” diye konuştu. Atalay, örgütlü olmayan işçiler için devletin adım atması gerektiğini belirterek şöyle devam etti: “Biz sendikalar üyelerine imkânları nispetinde ihtiyaç halinde destek olsun. Bir kısmını işveren, bir kısmını devlet, bir kısmını ise sendikalar karşılasın. Örgütlü olmayan arkadaşlarımız için ise devletin adım atması lazım. Örneğin, kâğıt toplayanlar var ve bu insanlar kâğıt toplarsa karınları doyuyor. Özellikle bazı belediyelerimiz bu insanların ihtiyaçlarını karşılıyor ve bununla ilgili Çalışma Bakanlığımızın çalışma başlatmasını ve bu insanların yaşamlarını sürdürmesini sağlamak zorunda.”
İşsizlik fonunu hatırlattı
İşsizlik ödeneği ile ilgili de konuşan Atalay, başvuruların başladığını belirterek şöyle dedi: “3 sene içinde 600 gün çalışanlar bundan istifade edebiliyor. Ancak bu dönemde bu 600 günden vazgeçmemiz lazım. Bir gün bile sigortalı çalıştıysa işsizlik ödeneğinden faydalansın. 600 gün şu an için kabul edilebilir bir durum değil. Şu an olağanüstü bir süreçteyiz. Devlet, özel sektör, patronlar ve sendikalar paralarını tam zamanı olan bugün harcamalıdır. Bir an evvel bununla ilgili çalışma yapmak gerekiyor.”
EKONOMİ SERVİSİ