Dayandığı referandum sonuçlarının meşruluğu üzerine tartışmalar bir yana, 24 Haziran 2018 seçimleri,CHP’nin iktidara gelmek diye bir derdi varsa, işe kendi medyasını yaratmak, var olanları büyütmek gibi bir sorunu olduğunu bir kez daha gösterdi.
AKP’nin temelinin,Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanmasıyla atıldığını söylemek yanlış olmaz herhalde.Hem şimdiye kadar yol arkadaşlığını yapan kadrolar, hem de kurumlaşmalar oraya dayanıyor çünkü.
Örneğin AKP’nin ilk televizyonu,İstanbul Belediyesi’nde CHP’den kalan bir girişimdir. Ardından sadece Yeni Şafak gazetesinin kendilerine yetmediği görüldü.‘Partizan’ değil, daha ortada gibi görülen gazete ve televizyonlar sırayla ele geçirildi.
Patronajı holdinglere dayanan bu televizyonları ele geçirmek, iktidarda olunca kolay oluyor.Devletten ihale alma peşinde koşanlar, iktidara zaten gönüllü olarak destek vermekte.Nitekim CHP de medya sorununu, belki de bu yüzden, iktidar olma sonrasına öteliyor.İktidara gelince, medya bu sefer de, benim için çalışır, diye düşünüyor.
Ancak iktidara gelinceye kadar ya da – belki de daha doğrusu-iktidara gelebilmek için oldukça güçlü medya organlarına ihtiyacı olduğu görmek istemiyor.Belki de bunun zorunluluğunun bilincinde ama bu konuda başarılı olamıyor.
Yasalar gereği, hiçbiri CHP’nin yayın organı olmayan, olamayan Halk TV,Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerine biraz yakından bakalım.Her üçü de iktidarın hışmına uğramış yayınlar.Buna rağmen, Sözcü yakaladığı tirajla, Cumhuriyet çalışanlarının özverisiyle ayakta kalmasını beceriyor ama ya en etkili olabilecek Halk TV?
Bu televizyonun ilan-reklam alamama gibi bir sorunu var ama bunu aşmanın, kanalı finanse edebilmenin bin bir yolu yok mu? Hatta bu kanalı ihya etmek bir yana, birkaç kanal daha kurmak,CHP’nin geleceği için bir zorunluluk.İşten atılmış o kadar çok gazeteci var.Yani çalıştırabilecek gazeteci bulmakta zorluk çekmeyecekler.
Akıl almayacak denli büyük saldırıya rağmen,HDP’nin son seçimlerde sadece kendisi için kalan yüzde 10’luk barajı aşıp,Meclis’e 67 milletvekili ile girip,Meclis’in üçüncü büyük partisi olmasında, kendi medyamızın payını görsünler, dahası örnek alsınlar!
DUYURU: Sancı Kültür, Sanat ve Edebiyat Dergisi’nin Yazı Kurulu’ndan bir duyuru var: Sancı emekçileri olarak bu sayımızın dosya çalışmasını tutsak yazar, sanatçı ve aydınların öykü, makale, şiir ve diğer çalışmalarına ayıracağız, duvarları aşan sese bir ses de biz olacağız.Aynı zamanda çeşitli makalelerle hapishanede yazmaya dair hep birlikte güncel bir tartışma hattı yaratmaya çalışacağız. Sizin de dosya veya dosya dışı yazılarınızla bize katkı sunmanızı istiyoruz.Çalışmalarınızı 15 Ağustos’a kadar sancikultursanatdergisi@gmail.com’a ulaştırabilirsiniz.Yazılarda sınır, en fazla yedi sayfadır. Eserlerin gönderilebileceği adres ise şöyle:
Sancı Dergisi
Mithatpaşa Cad.No:3-3
Okmeydanı-İSTANBUL
BİLGİ NOTU: İçerideki insanlarımızın sorunlarını ele aldığım “İçeriden” köşesi, kimi başka yayın organları için hazırlanmaya devam etmektedir.Bu konuyu içerideki akrabalarınıza hatırlatmanızda yarar var.Dahası mahpus okurlarımız, sadece sorunlarını değil, şiir, öykü ve çizim de dahil olmak üzere her türlü sanat ürünlerini de adresime gönderebilirler.
OKUR TEMSİLCİSİ:
e-mail: aykol267@gmail.com
Adres: Hüseyin Aykol
Posta Kutusu: 253
Yenişehir-ANKARA