Göller Bölgesi’nde göllerin tamamı kurumaya başlarken, aynı zamanda atık alanlarına dönüştü
Göller Bölgesi’nin Afyon ili sınırları içinde kalan Eber Gölü’nün su seviyesi iyice düşerken aynı zamanda aşırı kirlenmiş durumda. Göller Bölgesi’ndeki birçok gölde yaptığı araştırmalarla hem su seviyelerinin çekildiğini hem de aşırı kirlilik ve vahşi tarımsal sulama sorunlarını ortaya koyan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Eber Gölü’nün de çürüme tehdidi yaşadığını açıkladı.
Su hayattır. Fakat!
22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle uyarıda bulunan Dr. Erol Kesici, insan ve diğer canlıların yaşamı, ferahı ve sağlığının doğanın sürekliliğinin olmazsa olmazı olduğuna dikkati çekti. Su ne kadar temiz ve sağlıklıysa ürün, ekonomi ve sağlığın hep güvence altında olacağını belirten Kesici, “Su hayattır. Fakat kirli, çürüyen sular hayatımızı karartmaktadır. Ülkeler her 22 Mart’ta suyun önemini hatırlar ve hatırlatırlar. Fakat sularımız giderek kuruma ve kirlilik baskısından gelişen teknolojiye rağmen kurtulamazlar. Su günleri kutlanacak değil anılacak hale gelmiştir” dedi.
Eber korunamadı!
22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle Afyonkarahisar’ın Bolvadin ve Çay ilçeleri sınırındaki Eber Gölü’ne dikkat çeken Dr. Kesici, “Ülkemizde benzer kullanımlar nedeniyle adeta suları çürüyen göllere Eber Gölü’nü örnek verebiliriz. 150 kilometrekarelik yüz ölçümüyle geçmişte Türkiye’nin 12. tatlı su kaynağı idi. 150’ye yakın su kuş türünün yaşadığı, üreme- barınma alanı ve kuş cenneti. Ekonomik- ekolojik öneme sahip olan su bitkileri ve su hayvanlarının korunabilmesi için 1. Derecede Doğal Sit Alanı ilan edilmişti ama korunamadı” diye konuştu.
Tüm atıklar göle
Su ile birlikte içinde yaşayan türlerin de yok olduğunu söyleyen Dr. Kesici, “Gölde dere kaya balığı, çok sayıda sazan türleri ve turna balığı yörenin önemli gıda ve kazanç kaynağıydı. Eber sarısı, endemik bir balık türü olan Anadolu inci balığı, Beyşehir kurbağası ve su kaplumbağalarının nesli tükenme tehlikesi altında ve yok olmakta. Havzadaki göller ve Eber Gölü, yıllardır tarımsal, kağıt ve şeker fabrikaları ve çevresindeki 17 yerleşim alanının evsel atıklarıyla atık- çöp alanına dönüştürülmüştür ve çürümesinin başlıca nedeni budur” diye belirtti. Kesici, dip çamurunun adeta katran karasına dönen gölün suyundan üretilen ürünlerin gıdaların güvencesinin söz konusu olmadığını söyledi.
EKOLOJİ SERVİSİ