Dünya genelindeki silahlanma yarışı sonucu 2017’de her birimizin cebinden 230 dolar gitti. Bu harcamalar yüzünden sadece Suriye’de 450 bini aşkın insan hayatını kaybetti. Ülkelerinden olan milyonlarca mültecinin sorunları da cabası
Hüseyin Deniz
Ortadoğu, uygarlığın beşiği sayılan ve stratejik önemini her dönem koruyan coğrafya… Bu yüzden başı bir türlü beladan kurtulamıyor! Son 10 yıl boyunca dünyanın en çok savaş yaşanan bölgesi… ABD, Rusya, Avrupa ülkeleri ile bölgesel güçlerin karşı karşıya geldiği bölgede, Suriye başta olmak üzere Irak, Filistin, Lübnan ve Yemen’deki çatışmalar yüzünden, bir milyona yakın kişi yaşamını yitirdi.
BM, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, İnsan Hakları kuruluşları, uluslararası basın organlarının tespitlerine göre, sadece 450 bini aşkın kişi Suriye’de devam eden savaş, şiddet ve çatışma nedeniyle yaşamını yitirdi.
Bu tahribatın başladığı 15 Mart 2011’den bu yana geçen süreye mercek tutulduğunda, Ortadoğu’da savaşı yürüten güçlerin aynı zamanda dünyanın en büyük silah harcamalarına ve satışlarına imza atanlar olduğu ortaya çıkıyor.
Rusya geri döndü!
Rusya’nın küresel güç olma adına yaptığı müdahale, Suriye’nin geleceğini oldukça etkilemektedir. Soğuk savaş sonrası sahneden çekildi denilirken, Suriye savaşıyla yeniden geri dönüş yapan Rusya, Suriye, Lübnan, İran’ı yanına alarak hızlı küresel güç konumuna yükseldi ve yeniden ABD ve NATO’nun da var olma gerekçesi haline geldi. Şu anda da Suriye’de iplerin önemli kısmını elinde tutuyor. En azından 11-12 Haziran 2018’de Brüksel’de yapılan NATO zirvesinde yayımlanan ortak bildirideki Rusya’nın tehdit konumunun altı çizilmesi bunu gösteriyor. (12 Haziran tarihli BBC, DW, Euronews…)
Uluslararası güçler yanlarına aldıkları bölgesel güçlerle her türlü taktik manevrayı uygulama imkanı kadar, ürettikleri son model silahlarını da test etme koşullarını elde ettiler. 23 Şubat 2018’de Rusya Parlamentosu Savunma Komitesi Başkanı Shamanov, Suriye’deki iç savaşta 200’den fazla yeni silah denemesi yapıldığını açıkladı. Bunu, Rusya Devlet Başkanı Putin’in, Shamanov’u teyit eden beyanları izledi. Savaşın 7 yıl sürmesinin bu testlerle bir ilgisi var mı şimdilik bilinmiyor.
Silahlanmada Suriye çarpanı
Suriye’yi enkaza çeviren silahlanma boyutuna gelince…
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) 2018 raporuna göre, dünyada savunma harcamaları ‘Soğuk Savaş’ sonrasının zirvesinde. Küresel savunma harcamaları 2017 yılında yüzde 1,1 oranında artarak 1 trilyon 739 milyar dolara yükseldi. Bu artış, aynı zamanda Suriye’de savaşın patlak verdiği 2011’den sonrasına rastlıyor.
Savunmaya 18 milyar dolardan fazla pay ayırarak ilk sırayı alan ABD, silah satışında başı çekiyor. SIPRI, dünyadaki silahların üçte birinin ABD tarafından tedarik edildiğini, Washington’un silah ihracatı da son 5 yılda yüzde 25 arttığını kaydediyor. Onu sırayla Rusya, Fransa, Almanya ve Çin takip ediyor.
Türkiye ihracata başladı
Batı ülkelerinin dışında çok az ülkenin silah ihracatçısı konumunda olduğuna yer veriliyor. Bunlardan biri de Türkiye… Rapora göre, savunma harcamalarında 15. sırada olan Türkiye, 2013-2017 döneminde bir önceki döneme kıyasla silah satışını yüzde 145 oranında arttırdı. İsrail ve Güney Kore de silah satışını arttıran Batı dışındaki ülkeler arasında yer aldı.
Rapor dünyadaki toplam silah satışının ise aynı dönemler kıyaslandığında yüzde 10 arttığını ortaya koydu. Ortadoğu dışında Asya ve Okyanusya’ya yapılan silah ihracatında da artış kaydedilirken, Afrika’ya yapılan tedarikte azalma olduğu saptandı.
En çok silah Ortadoğu’ya
Rapora göre, ABD bu dönemde ürettiği silahların yarısını Ortadoğu’ya sattı. Suudi Arabistan, Türkiye, İsrail, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak en çok silah alan ülkeler. Suriye ve İran ise daha çok Rusya ve Çin’den silah aldı.
Ortadoğu’daki savaş harcamalarını en net olarak SIPRİ’nin 2008-12 ile 2013-17 dönemlerini kapsayan 5 yıllık karşılaştırmada görmek mümkün. Ortadoğu ülkeleri 2008-12 döneminde yüzde 8.0 olan payı 2013-17 döneminde 4 kattan fazla arttırarak yüzde 35’e ulaştı. Buna karşın, Asya ve Okyanus bölgesi yüzde 42 ile birinci sırada yer alıyor.
Suudi Arabistan
Silah alımında birinci sırada 2015’ten bu yana Yemen’de askeri harekat yürüten Suudi Arabistan var. 2013-2017 arasında satın aldığı silah miktarı, bir önceki döneme göre yüzde 225 oranında artarken, bunun yüzde 98’ini ABD ve Batı ülkeleri karşıladı. Suudi Arabistan’ı 18 milyar dolarla İsrail, 15 milyar dolarla Afrin ve Cerablus’u kontrolünde tutan Türkiye izliyor. Bölgede harcamalarını yüzde 19 oranında arttıran İran ve yüzde 22 oranında arttıran Irak, en belirgin yükselişin görüldüğü ülkeler listesinde yerini aldı. Bu ülkelerin ortak bir özelliği de Suriye’deki savaşa müdahil olmalarıdır.
Savaşa 230 dolar verdik
Tüm bu rakamları bir araya getirdiğimizde ortaya çıkan tablo şöyle: 2017’de küresel askeri harcamalar aynı zamanda dünya gayrı safi hasılasının (GSMH) yüzde 2,2’sine ulaşırken, kişi başına silahlanmaya ayrılan pay 230 dolar oldu. Bu rakam aynı zamanda 2012-16 yıları arasında sabit duran askeri harcamaların da aniden fırlamasına yol açtı.
Ülkelerin 2016’daki
silah harcaması
Suriye yıkıma terk edildi
Madalyonun silahlanma yüzü böyle. Diğer yüzüne gelince… Rusya ve ABD’nin başını çektiği güçlerin Suriye’deki karşılaşması 7 yılını doldurdu. Gelinen aşamada tahribat sürüyor. Fırat’ın doğusunda bulunan Kürtlerin yoğun bulunduğu Kuzey Suriye hariç ülkenin her yerinde çatışmalar hala devam ediyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Konseyi, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Avrupa Birliği Göç İstatistikleri’ne göre, 7 yıllık süre zarfından en iyimser tahminle -resmi rakam- Suriye’de 450 bin insan yaşamını yitirdi. 145 bin kişiden haber alınamıyor. On bini aşkın kişinin ise işkence gördüğü tahmin ediliyor. BBC’ye göre ise 400 binden fazla insan öldü. Bunların 353 bin 900 ölü. 56 bin 900 kişi de kayıp.
Bunlar kayıtlara geçenler.
2011’de patlak veren ve kısa sürede küresel bir nitelik kazanan savaş, ülke nüfusunun yarısını evlerinden etti. 4.8 milyon kişi sığınmacı konumuna düşürdü.
Ülke içerisindeyse 6.5 milyondan fazla kişi yok olmamak için yer değiştirdi.
1,5 milyon kişiyi kalıcı engellerle yaşamaya mahkum etti. Bunlara uzuvlarını kaybeden 86 bin kişi de dahil.
En az 6,1 milyon Suriyeli ülke içinde evlerinden oldu, 6.5 milyondan fazlası da ülke dışına kaçtı. Savaşın vurduğu Suriyelilerin 5 milyon 500’i Türkiye, Lübnan, Ürdün gibi komşu ülkelere kaçtı. Bir milyona yakın insan da Avrupa’ya sığındı.
Bir de kayda geçmeyenler var…
Savaş dünyayı huzursuz etti
Avustralya merkezli düşünce kuruluşu Ekonomi ve Barış Enstitüsü’nün (IEP) 2018 yılına dair Küresel Barış Endeksi raporu, aynı zamanda SIPRİ’nın savaş harcamalarına ilişkin ortaya koyduğu verileri için de bir tür tersten sağlama görevi görüyor.
Rapora göre, 2017’de küresel barış seviyesi bir önceki yıla göre yüzde 0.27 geriye giderken, dünya 10 yıl öncesine göre daha az huzurlu bir yer haline geldi. Barış ve huzurun azalmasına neden olarak Ortadoğu ve Afrika’da yaşanan çatışma ve anlaşmazlıklar gösterilmektedir. Avrupa dünyadaki en barışçıl bölge olurken, Orta Doğu ve Kuzey Afrika en az barışçıl bölgeler olarak ön plana çıktı; Raporda, 92 ülkede durumun kötüleştiği, 71 ülkede ise gelişme gözlemlendiği belirtildi. En huzurlu ülke İzlanda, en huzursuzu ise Suriye oldu. Son beş yıldır bu basamakta olan Suriye’yi sırasıyla Afganistan, Güney Sudan, Irak ve Somali takip etti.
Huzur kalmadı
Ekonomi ve Barış Enstitüsü İEP, bu sorunların barış ve huzur kadar dünya ekonomisine etkisini de irdelemiş. Reuters’a konuşan Ekonomi ve Barış Enstitüsü Başkanı Steve Killelea, son 10 yılda dünya barışı ve ortalama huzurda kademeli bir düşüş yaşandığını ifade ederek şunları söylüyor: “Çok sayıda resmi veri, düşünce kuruluşu araştırmaları ve üniversite çalışmalarını inceledik ve 2017’de şiddetin dünya ekonomisine olan genel maliyetini 14,8 trilyon dolar olarak hesapladık. Bu kişi başına 2 bin dolar demek.”
Raporda detayları ile belirtildiği üzere hesaplanmış olan bu 14,8 trilyon dolar, tüm dünya ekonomisinin yüzde 12,4’üne denk gelmekte.
Mültecinin maliyeti
Almanya Göç Dairesi’nin (The Office of Migrants and Refugees BAMF) hesaplamalarına göre, bir mülteci için ayrılan aylık istihkak, kişi başına 135 euro. Almanya’da genelinde 525 bin 262 mülteci var. Bu durumda aylık 70 milyon euro yapıyor. Yıllık maliyet ise 851 milyon euroya (985 milyon dolar) ulaşıyor. Avrupa’da ise 913 bin mülteci bulunmakta. Almanya’daki maliyet ile hesaplandığında 2017’de mültecilerin AB ülkelerine maliyeti 123 milyon euro ediyor. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 11 ülkenin 440 F-35 savaş uçağı için yapacağı ödeme 37 milyar dolar. Uçak başına 84 milyon dolar ediyor. Yani bir F-35 savaş uçağına verilecek para ile Almanya’daki mültecilerin bir aylık masrafı karşılanabiliyor.