Uzun yıllardır neoliberal politikalar gereği sağlık alanını özelleştiren Türkiye, şimdi karşılaştığı büyük salgın tehlikesi altında bu politikaların bedelini ödüyor.
Covid19 salgınının başladığı günden beri yeterli test kiti ve yeterli laboratuvar sorunu tartışılıyor. Yalnızca 5 test merkeziyle işe başlayan Sağlık Bakanlığı, sonra bu merkezleri 6’ya çıkarırken, şimdi de 16 merkezden söz ediliyor ve yurttaşlar, bu kadar büyük bir salgın karşısında 81 ili, hatta ilçeleri kapsamayan, dar alanlara sıkıştırılmış bir test sisteminin nedenini merak ediyor. WHO’nun bu test kitlerini bol miktarda üretip ücretsiz olarak bütün ülkelerle paylaştığı en yetkili ağızlardan açıklanmışken, Covid-19 virüs salgınına karşı geliştirdiği mücadele yöntemleri örnek gösterilen Güney Kore’nin, günde 20 bin test yaptığı bilinirken, Türkiye’deki yetersizlik daha da dikkat çekiyor.
Bakan 12 Şubat’ta ne demişti?
Türkiye, bu konuda şubat ayında gösterişli sözlerle her türlü salgına hazır olduğunu Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ağzından duyurmuştu. Koca, 12 Şubat’ta, Meclis’te gazetecilerle konuşurken, koronavirüs için test tanı kiti geliştirildiğini açıklamış, dünyada kullanılan testlerin 4- 24 saat arasında sonuç verebildiğini yerli kitin ise bu süreyi 90 ila 120 dakikaya kadar düşürdüğünü iddia etmişti. Koca, ayrıca, “Daha önceki kitin maliyetini 300 liradan 75-80 liraya düşürdük. Bu kit aynı zamanda ticari bir kit olarak planlandı. Haklarının, Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş. (USHAŞ) üzerinden ticari kit olarak pazarlanması da planlandı. Yurt dışına da satılacak” demişti.
2 milyon sipariş?
Sözcü’den Çiğdem Toker’in dünkü yazısında paylaştığı bilgiye göre, RTA Laboratuvarları A.Ş. isimli şirketin 13 Mart’ta Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yaptığı açıklamada, şirketin koronavirüs tanısında gerekli kit üretimi ve dağıtımı için “tüm parametrelerini tamamladığı” ve yıllık 7 milyon adet olan üretim kapasitesinin 13 milyon adet sınırına ulaştığı belirtiliyor. Açıklamada, “5 ülkeye ihracatımız devam etmekte olup, bunun yanı sıra 10 ülkeden daha siparişler alınmış durumdadır. Gelen siparişler neticesinde nisan ayı sona kadar 2 milyon adet testin siparişi teslim edilmesi planlanmaktadır” deniliyor. Gebze’de kurulu RTA Laboratuvarları A.Ş.’nin bugünkü ortakları, Güler Yatırım Holding, onun iştiraki İCG Finansal Danışmanlık, Capital Yatırım Menkul Değerler olarak görünüyor ve borsada patlama yapmış durumda.
Sorun nerede?
Bütün bu bilgiler doğruysa, ‘yerli’ ya da ‘yabancı’ olsun tanı kitleri konusunda bir kıtlık bulunmuyorsa, Covid19 testlerinin hala sınırlı sayıda merkezde yapılmasının sebebi bilinmiyor. Bakanlık yetkilileri de bu konuda doyurucu bir açıklama yapmış değil. Hekimler, bu sınırlılığın sebepleri olarak laboratuvarların altyapı yetersizliği gösteriliyorsa, gelişkin tesislere sahip özel hastane zincirlerine el konulabileceğini belirtiyorlar.
Özel hastane soygunu
Hastalık kaygısı yaşayan kişilerin bazı özel hastaneler ve laboratuvarlarda yüksek ücretler karşılığı test yaptırabildikleri öğrenildi. Megakentteki bir özel laboratuvarın iki şubesinde bin 250 TL’lik ücret karşılığı test yapıldığı, test yaptırmak için koronavirüs belirtisi veya doktor tavsiyesi aranmadığı kaydedildi. BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre, Anadolu Yakası’ndaki bir özel hastanenin de birkaç gün öncesine kadar koronavirüs testi yaptığı belirlendi. Ulaştığımız hastanenin yetkilileri enfeksiyon hastalıkları bölümünde muayene ücretinin 370 TL olduğunu ve uzman hekimlerin gerek görmesi halinde de bin 300 TL’ye koronavirüs testi yapıldığını aktardı.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman önceki gün yaptığı açıklamada ‘İzinsiz test yapan yerler olduğunu’ belirterek, “İstanbul’da ‘birden fazla yerde test yapıldığını’ Bakan’la da konuştuk. O da biliyor, ben de” demişti. Öte yandan Sağlık Bakanı Koca, test yapılan laboratuvar sayısını altıdan 16’ya çıkaracaklarını ve test kitini bütün illere göndereceklerini belirtti.
HABER MERKEZİ