İstanbul Üniversitesi öğrenciler Beyazıt katliam ve Halepçe katliamında yaşamını yitirenleri andı. Öğrenciler, ‘Kaybettiklerimizi unutmadığımızı yüzlerine karşı haykırıyoruz’ dedi
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde 16 Mart 1978 günü düzenlenen bombalı ve silahlı saldırı sonucu 7 üniversite öğrenci Hatice Özen, Cemil Sönmez, Baki Ekiz, Turan Ören, Abdullah Şimşek, Hamit Akıl ve Murat Kurt katledilmişti. 41 öğrencinin yaralandığı bu katliamın 42’nci yılında İstanbul Üniversitesi öğrencileri, katliamın yaşandığı noktada anma düzenledi. 78’liler Girişimi üyelerinin de katıldığı anma, koronavirüsü tehdidi nedeniyle sembolik katılımla yapıldı.
“Halepçe ve Beyazıt’ı unutmadık unutturmayacağız!” pankartı açılan eylemde üniversite öğrencileri adına açıklamayı Meltem Güç okudu.
Üniversiteliler olarak Halepçe ve Beyazıt’ta hayatını kaybedenleri anmak ve mücadelelerini sürdürmek için bir araya geldiklerini söyleyen Güç, Beyazıt Katliamı’nın devlet tarafından günler öncesinden bilinmesine rağmen hiçbir girişimde bulunmadığını söyledi. Güç, “Beyazıt Katliamı üzerinden geçen 42 yıl içinde katliam bilerek ve isteyerek aydınlatılmamış, patlayıcıları temin ettiği ortaya çıkan Abdullah Çatlı hiçbir ceza almamıştır. Bugün bir kez daha buradan, kaybettiklerimizi unutmadığımızı ve katillerden hesabı yine bizim soracağımızı yüzlerine karşı haykırıyoruz” dedi.
‘Affetmediğimizi söylüyoruz’
Irak’ta Saddam Hüseyin tarafından gerçekleştirilip, yıldönümü olan Halepçe Katliamı üzerinde de duran Güç, Kürt halkına yönelik katliamların halen devam ettiğini ifade etti. Güç, “Halepçe Katliamı, iktidarların tarih boyu direnen halklara dönük kanlı saldırılarının bir örneği olarak yaşanan, coğrafyamızda hiç bitmeyen katliam takviminin en çarpıcı yapraklarından biridir. Bugün bir kez daha katliamlarda hayatını kaybedenler için yumruklarımız havada unutmadığımızı ve affetmediğimizi söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz’
İktidarın halen faşistlerle işbirliği içinde olduğunu ve onları cesaretlendirdiğini belirten Güç, iktidarın sözcüsü konumundaki rektörlerin de bu işbirliğinde kendilerine düşen payı yerine getirdiklerini kaydetti. Güç, üniversitelilere kapanan okul kapılarının ırkçı, kadın düşmanı gericilerin, faşistlerin, halk ve bilim düşmanı etkinlikleri için açıldığını söyledi.
Güç, sözlerini “Eli kanlı faşistlerle üniversite yönetimlerinin kurduğu işbirliğinin yarattığı saldırılara karşı mücadele etmeye devam ediyoruz. Her geçen gün savaş çığırtkanlığı yükseltilirken baskının dozu artarken katliamlar sürüp giderken bizler mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” diyerek noktaladı.
‘Gençlik mücadelesine devam edecektir’
78’liler Girişiminden Hüseyin Soylu ise, “O gün bizi susturmaya çalıştılar. Bizim üstümüze burada İstanbul Üniversitesi önünde bombalarını yağdırdılar. Gençlik o zaman susmadı ve mücadelesine devam etti, etmeye de devam edecektir” dedi. Anma, katliamın gerçekleştiği yere karanfiller bırakılmasıyla son buldu.
İHD: Devleri hesap vermeye çağırıyoruz
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi de Beyazıt Katliamı’na ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Saldırıda yaşamını kaybedenleri anıldığı açıklamada, “16 Mart katliamını bir kez daha kınıyor, katliamın sorumluları ve bu sorumluları cezalandırmayıp davanın zamanaşımından düşmesine neden olarak, devlet adına bir utanç kaynağı ve toplum vicdanında derin bir yara açılmasına neden olanlar hakkında işlem yapılması için devleti göreve ve hesap vermeye çağırıyoruz” denildi.
İSTANBUL