İranlı Kürt Beyan Behrami, Amed Şehir Tiyatrosu salonunda “Konuşan Mask” adlı bir sergi açtı. 9 Mart’ta açılan sergide, 12 maske sergilenirken, sergi 24 Mart’ta kadar gezilebilecek
Her maskenin yüz şeklinde ayrı hikayeleri yansıtan Behrami’nin, bazen bir barış annesi, ülke, doğa katliamı, bazen de aşkı, umudu, cezaevlerini, barışı, gökyüzünü, Newroz’u ve savaşçı kadın figürlerini maskeyle topluma gösterirken, eserlerini ise yumurta kartonlarını kaynatarak, mısır unu ve tutkalla karıştırarak yapıyor.
Hewler, İstanbul, Diyarbakır…
Tahran Üniversitesi’nde giyim ve tasarım bölümünden mezun olduktan sonra tiyatro ve sahne kıyafetleri diken, bu tasarımlarla festivallere katılan Berhami, 2005’te Federe Kürdistan Bölgesi’ne geçerek Süleymaniye Üniversitesi’nde turizm bölümünü okudu. Burada da maske yapmaya devam eden Berhami, Hewler’de yaşarken IŞİD’in saldırısı sonrası 2017’de eşi ve 2 çocuğuyla birlikte İstanbul’a göç etti. Burada kısa bir süre kalan Behrami, daha sonra Diyarbakır’a yerleşti.
Her renk bir duygu
Maskeleri yapmaya başladığında henüz toplumda kadınların neler yaşadığının farkında olmadığını söyleyen Behrami, ilerleyen zamanlarda kadın bilincini açığa çıkardığını ve bunu sanatına da yansıttığı belirtti. Bu amaçla düşüncesindeki projeyi hayata geçirdiğini dile getiren Berhami, “Her bir renk kadının farklı duygusu anlamına geliyor. Mesela gökyüzünü simgeleyen, üzerinde yıldız işlediğim mavi bir maske, bir annenin aidiyet duygusunu yansıtıyor. Mor rengi ve nergis çiçeklerini işlediğim maske de mor kadının mücadeleci ruhunu, nergisler ise Nevroz Bayramı’nı temsil ediyor” dedi.
Gökyüzünden zindanlara
“Her maskenin arkasında bir kadının hikayesi var” diyen Berhami, “Bir dikkat çeken yeşil maskede, bir yanı sarı bir yanı siyaha çizgiler işledim. Siyah tutsaklığı, sarı ise özgürlüğü temsil ediyor. Zindanlarda mücadele etmenin bir yönü de özgürlüğe kavuşmaktır. Bu sebeple en fazla beyaz tülbentli annelerin ve kadınların mücadelesine yer verdim” dedi.
DİYARBAKIR / MA