Öcalan’ın geçtiğimiz günlerde kardeşiyle görüşmesini değerlendiren DTK Eşbaşkanı Güven, Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’nin krizden kurtulmayacağını belirtti. Güven 3 ayaklı masanın da önemine değindi
İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan, 8 ay aradan sonra kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptığı görüşmede, önemli değerlendirme ve tespitlerde bulundu. Öcalan, üçüncü yol vurgusunu yineleyerek, çözümün oluşturulacak 3 ayaklı masa ile mümkün olacağını ve mücadelenin yükseltilmesi gerektiğinin altını özellikle çizdi. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, Öcalan’ın üçüncü yol vurgusu, AKP hükümetinin Suriye politikasını Fırat Haber Ajansı’ndan (ANF) Deniz İke’ye değerlendirdi. İmralı Adası’nda 27 Şubat’ta çıkan yangını hatırlatan ve İçişleri Bakanı’nın televizyonda bu durumu geçiştirerek söylemesini eleştiren Güven, “Bu ülkenin içişleri bakanı televizyonda hiç kimsenin haberi yokken, 8 aydır ailesi ve avukatları ile görüştürülmeyen Sayın Öcalan ve 3 arkadaşımızın bulunduğu adada yangın çıktığını söyledi. Bu çok ciddiyetsiz bir yaklaşımdır. Kendisi de çok iyi biliyorki Sayın Öcalan herhangi bir tutuklu değildir. Bir sözü ile milyonları etkileyebilecek bir Önderdir. 3,5 yıllık müzakere süreci diye adlandırılan bir süreçte bu çok net olarak açığa çıktı, dolayısıyla böyle bir ciddiyetsiz açıklama ve söylem Kürt halkı içinde bir kaygı yarattı. Dünyanın her yerinde halklar devletin bu konuya daha ciddi yaklaşmasını istedi. Bunun üzerine devlet aileleri adaya gönderdi” diye konuştu.
Barış iradesi yerinde duruyor
Öcalan’ın temel meselesinin halkların barışı olduğunun altını çizen Güven, “Öcalan ile yapılan görüşmede aslında biz Sayın Öcalan’ın barış ve çözüm iradesinden hiçbir şey kaybetmediğini gördük. Kardeşi Mehmet Öcalan’ın aktardıkları üzerine şunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki, Sayın Öcalan yaklaşık bir buçuk saatlik görüşmede bir irade ortaya koymuş ve çok önemli konuları ele almıştır” dedi. Öcalan’ın son görüşmesinde tekrardan çözüm iradesini ortaya koyduğunu dile getiren Güven, Türkiye’de ortaya çıkan tüm ekonomik ve siyasi krizlerin temelinde Kürt sorunun olduğunu belirtti. Güven, “Kürt sorunu çözüldüğünde herkes şunu çok net biliyor ki diğer bütün sorunlar çözülecektir. Çünkü Türkiye’nin kaynaklarının büyük bir yüzdesi bu savaşa aktarılıyor ve bu normalleşme olmadan, Kürtlerle barış olmadan diğer sorunlarının hiçbiri çözülemez” diye konuştu.
‘Ortadoğu’ya ulaştıracağız’
Türkiye’nin Kürt sorununu çözerek Ortadoğu’da söz sahibi olacağını dile getiren Güven konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Sorunu çözmeyip nerede bir kazanım varsa sürekli el uzatan bir iktidar ile karşı karşıyayız. Bu iktidar bu politikalarla çok daha ileriye gidemez. Sürdürülebilir bir durum ortada yok, 18 yılın sonunda büyük bir başarısızlıkla AKP-MHP birlikte tarih sahnesinden silinecekler. Bir çıkış yolu var, bu yolda Sayın Öcalan ‘üç ayaklı masa’ dedi. Ortaya koyduğu çözüm iradesi çok değerlidir. Bugün bu durum Türkiye halklarına yanlış anlatılıyor, kendimizi ifade edebileceğimiz olanaklar yaratılmıyor. Anlatabilirsek Türkiye halklarının da anlayabileceğini düşünüyoruz, çünkü bu durum en çok Türkiye halklarına zarar veriyor. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Kürtler yok sayıldı. Bizim temel çalışmalarımız Öcalan’ın beyanlarını tüm Ortadoğu halklarına ulaştırmak olacaktır.”
Çözümün adresi de İmralı’dır
HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Feleknas Uca da Ortadoğu’da sorunun çözüm yolunun İmralı’dan geçtiğine vurgu yaparak şunları söyledi: “Ortadoğu’nun sınırları yeniden çiziliyor. Bu dönemde Kürtleri zayıflatmak istiyorlar. Ama Şengal, Kobanê, Rojava ve Bakur halkımızın direnişinde de gördük ki Kürtleri yok etme siyaseti boşa çıkarılacaktır. İşgale ve halklara yönelik düşmanlığa karşı demokratik bir çözüm geliştirilmeli. Bu çözümün adresi de İmralı’dadır. Son görüşmede Sayın Öcalan, ‘Biz yine aynı yerde duruyoruz. Eğer devlet isterse bu sorunu 1 haftada çözeriz’ dedi.
Doğru, çünkü çözümün anahtarı Sayın Öcalan’dadır. Bu sorun işgalle, kayyumlarla, tutuklamalarla çözülmez. 2012, 2013 ve 2014 Newroz’larında verilen mesajlar üzerinden siyaset yapılmalıdır.” Uca, Türkiye’nin şuan yürüttüğü siyaset ile yok olma yolunda ilerlediğini söyleyerek,”Özgürlük, hukuk, adalet kalmamış, ekonomi çökmüş durumda. Çünkü yürüttüğü siyasetle kendisine dost değil, düşman yarattı. Avrupa Birliği’nden, Avrupa Konseyi’nden, komşu devletlerden koptu. Yanlış bir siyaset yürüttü. Bu siyasetten dönmeleri için de yeni bir strateji uygulamaları lazım. Bu strateji de Kürtlerle düşmanlık üzerinden değil, kardeşlik temelinde olmalıdır” şeklinde konuştu.
DİYARBAKIR