Cezayirli sanatçı Souad Massi, ruhu dinlendiren sesiyle İstanbul’dan geçti
Mine Şirin
İnsanlar, bir şey yaparken müzik dinleyenler ve müzik dinlerken bir şey yapamayanlar diye de ikiye ayrılabilir, neden olmasın?
Müzik dinlerken bir şey yapamayanları kastederek soruyorum: Çok sevdiğimiz müzisyenlere bizi bağlayan nedir? Nedir onu sevdiğimiz diğer vokallerden, ayrı tuttuğumuz yanı? Sesinin gücü mü, şarkıların tınısı mı, sözleri mi, sesinin pesliği mi, tizliği mi, oktavların en tepesinde olması mı… Nedir? Bunların hepsi ve bizi de içine katıverdiği, ne olduğunu anlayamadan kendimizi içinde bulduğumuz bir gezegen yaratabilmesidir büyük ihtimalle.
Virüsün akılda kalışı
10 Mart akşamı tıklım tıklım Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nu, Souad Massi’nin pürüzlü sesiyle Mağrip rüzgarı doldurdu. Ve evet, sesinin gezegeninde salındık durduk. Yüzlerce insanın bulunduğu bir salonda insanın aklına corona virüsü geliyor tabii, gelmez mi? Ama Souad Massi’nin sesiyle efsunlandığımızdan, virüsün akılda kalışı üç saniyenin ötesine geçemedi, öylesine etkileyiciydi!
Bütün bereketi sesinde
Massi, doğup büyüdüğü Cezayir’de 90’lı yıllarda kurduğu rock grubu Atakor politik sözleri nedeniyle şimşekleri üzerine çekip ölüm tehditleri aldığı için kısacık kestirdiği saçlarıyla erkek gibi giyinerek gizlenmeye çalıştığı için belki de “Cezayir’in Tracy Chapman’ı” diyorlar Massi için. Hayır, o Souad Massi’dir, bu kadarı yeterli. 1999’da terk ettiği ülkesinin sürgünüdür. O tarihten itibaren Fransa’da yaşıyor. Terk ettiği Mağrip’in bütün bereketini sesinde taşıyor Massi. Akdenizli, Arap, Afrikalı, Bedevidir sesi. Raoui, Deb, Mesk Elil, Acostique, Houria albümleriyle BBC Radio 3, Victoria de la Musique, Altın plak ödüllerinin sahibesi bu müthiş ses, son albümü Oumniya’dan yepyeni şarkılarının yanı sıra çok sevdiğimiz şarkılarını da söyledi.
Khalfa’nın performansı
Yazıyı tamamlamadan şunu da belirtmek gerek. Kilyoum, Ya Wlidi, Hayati, Ban Koulchi, Je Chante, Ya Kalbi, Nawsik çok güzel şarkılar kabul, Massi sahnede sesi ve içtenliğiyle büyülüyor, evet… Fakat gitarda ve utta Abdenour Djemai, kemanda Mokrane Aldani, perküsyonda Esteban Sotolongo Zapata (ne isim ama!) ve bilhassa Rabah Khalfa’nın performansı da olağanüstüydü. Khalfa’nın en az Massi kadar alkış aldığını söylersek, konserin hakkını teslim etmiş oluruz.