21.yy’da ataerkil zihniyetin cinsiyetçi, ırkçı, dinci, militarist talanını durdurabilmek ancak 8 Martlardan Newroz’a yürüyünce mümkündür.
Kadınlar dünyanın her yanında sokaklara, alanlara fırladı, akmadı. Militarizmin gölgesinden kurtulma mücadelesi öyle kolay olmadı, bile bile fırladı. Yerde, tank, toma, akrep, havada iha, helikopter, çatılarda keskin nişancı tam bir savaş meydanı ama kadınlar sarı yeşil kırmızı morlarla yürüdü.
Alan Amed’in kalbi Sûr, Kürdistan’ın kalbi Amed, Mezopotamya’nın kalbi Kürdistan’da idi. Yani tüm hegemonların üçüncü dünya savaşının merkezi olarak paylaşamadıkları ülke toprağı.
8 mart tam bir öz savunma hattı oluşturmuştu. Direnişi örgütlüyoruz, özgürlüğe yürüyoruz ana temasının davamında ‘Siyasi tutsaklar onurumuzdur, zindanlar boşalsın, tecrit insanlığa karşı işlenen suçtur, kayyumlar ülkemi terk et, jin jiyan azadî…’
Kadınlar kazanımlarından asla vazgeçmeyeceklerinin mesajını verdi, tüm dünyada tek ses oldu. Kadın özgür olmadan dünya özgür olmayacak. Kadın hakları gasp ve işgal edilemez sesi erkek devleti çok korkuttu. Çok korkuttu çünkü kadınlar erkek egemen ideoloji olan kapitalist modeniteye karşı kadın kurtuluş ideolojisini 5 Deniz ülkesinde (Kuzey Afrika, Körfez, Mezopotamya yani zorla yapıştırdıkları Ortadoğu) kadın devrimi öncülüğünü dünya kadınlarına mal etti. Yani erkek egemen ideolojinin ne statükocusu ne de kapitalist modernitecisi, üçüncü çizgi olan kadın kurtuluş ideolojisidir. Üçüncü çizgi; kadın örgütlenmeden özgür olmaz, parçalanmış halklar birlik olmazsa özgürleşmez, halklar ve inançlar demokratik ulusla birbirini boğazlamaktan kurtulur.
Alanlar 8 Mart’tan Newroz’a akarken, kadına karşı başlatılmış olan üçüncü dünya savaşına karşı üçüncü çizgi bir öz savunmadır. Bu savaşta cinsel işkence ve şiddet (taciz, tecavüz) cephesi, uyuşturucu cephesi, ırkçılık cephesi, cinsiyetçilik cephesi, militarist cephe… ve daha da fazlası var. Kadınlar tüm bu cephelerin hepsine karşı direnmektedir.
8 Mart’tan Newroz’a kadınlar ne haklarımızdan ne hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz, tek bir kadın daha eksilmeyeceğiz, kadınlar birlikte güçlü…dedi, teslim alamadığınız bedenlerimizi katlediyorsunuz size teslim olmayacağız, Lübnan’da Dürzi-Şii-Hıristiyan-Sunni kadınlar omuz omuza.
Zincirleri kıracağız, itaat etmeyeceğiz, talan, işkal ve sömürü düzenine son vereceğiz. Latin Amerika’da ‘Ni una Nenos, Şengal de vicdanın sembolüyüz, Kobanê, Qamışlo’da kadın devrimiyiz, Washington da MeToo’yiz. Brezilya da Bolsonaro, Filipin’de Duterte, Rusya’da Putin, Türkiye’de Recep Tayyip, ABD’de Tranp’a karşı mücadele edeniz. Faşizmin temel özelliği kadın düşmanlığı ise bunun panzehiri de kadın dayanışmamız rengimiz, kararımız, direnme ideamızdır.
8 Mart geçmedi, Newroz’a akıyor.