Geçen hafta hükümet tarafından kamuoyuna bir müjde verildi.
Haberi okuyanlar hatırlayacaktır, görmeyenler için de buradan verelim. Verelim de bu sevince hep beraber ortak olsun halkımız!
“Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile eğitim ve öğretim işbirliği protokolü imzalayarak cezaevlerinde kreş, anaokulu, lise ve meslek liseleri kuracak. Bakanlık, açık ortaokul ile lise öğrencisi durumundaki tutuklu ve hükümlülere yönelik destekleme ile yetiştirme kursları da verecek. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk yarın kapsamlı bir eğitim ve öğretim işbirliği protokolü imzalayacak.” Bakanlıktan yapılan açıklamada, iki bakanın imzalayacağı protokol çerçevesinde Adalet Bakanlığı’nın cezaevlerinde annesinin yanında kalan 3-6 yaş grubu çocuklar için kreş ve anaokulu, cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklu çocuklarla gençler için lise ve meslek lisesi kuracağı vurgulandı. Açık cezaevlerinde ve çocuk eğitim evlerinde bulunan hükümlülerin yararlandığı mesleki eğitim merkezine, kapalı cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin de devam etme imkanına kavuşacağı ifade edildi.
Açıklamada, “Protokol kapsamında iş yurtlarındaki hükümlü ve tutukluların kurum içinde 4 yıla kadar örgün eğitim veren mesleki eğitim merkezinde hem çalışıp hem de eğitimlerini tamamlamaları ve burada lise bitirme fark derslerini de görerek aynı zamanda lise diploması almaları sağlanacak” değerlendirmesinde bulunuldu.
İmzalanacak protokol çerçevesinde ceza infaz kurumlarındaki hükümlü ve tutuklulardan 60 bininin mesleki eğitim merkezlerinden, 40 bininin ise diğer öğretim programlarından aktif olarak faydalanması ön görülüyor. Bakanlık verilerine göre cezaevlerinde yaklaşık 2 bin 500 çocuk, 780 de annesinin yanında kalan çocuk var denmiş.
***
Cezaevlerinde bu büyük eğitim atılımı insanlık için küçük biz faniler için ise büyük bir adım dememizi beklemiyorsunuz değil mi sayın yetkililer?
Fakat hazır eliniz değmişken biraz daha geliştirilebilir bu sistem!
Öncelikle burada eğitim verecek tüm öğretmenlerin en az beş yıl yatması gerekir. Liselere ders verecek olanların üyelik veya üye olmamakla beraber üye olmaktan yatmasının eğitim kalitesi açısından verimli olacağına şüphe yok! Bu konuda eğitimde fırsat eşitliğini gözetmeyip, siyasetten yatan öğretmenleri almamak, eğitime darbe olacaktır! Ayıp olur, etmeyin!
Tamam eğitim verecek kişileri hal ettik. Peki müfredat nasıl olmalı?
Cezaevlerinde açılacak lise, ortaokul, üniversite gibi kurumlarına dair müfredat tartışmaları Finlandiya eğitim sisteminden çıkmayacağına göre, önerim şudur: Müfredatta zindanın güzellikleri, aslında yaşamın neden ziyan ve zindan olduğu detaylıca anlatılmalıdır. Fizik, kimya, biyoloji derslerine gerek var mı? Sanmıyorum. Prêzeden ibaret tarih, ayıp olmasın diye de resim-el işi dersleri yeterli olacaktır. Zindanın anne karnından başladığı, gerçekte dört duvarı simgelediği, doğada yaşamın, doğaya karışmanın gerçekte bir sapma olduğu iyice öğretilmelidir. Bu tür ayrıntılara dikkat edilmeli bence.
Motivasyon için kariyer basamakları da önemli. Bu okullardan mezun olacaklara, dünya standartlarına yaraşır şekilde tıbbı moleküller baş gardiyanlık kazanabilecekleri söylenmelidir.
Şimdi tabi böylesi önemli bir eğitim ortamında mevcut güvenlik yetmeyebilir, ordu tarafından sınıfların içine, dışına, ortasına, enine boyuna özel hareket yerleştirilmeli. Olur da aklına soru sormak gelen öğrenci olursa, anında indirilsin! Yok öyle dünya…
Bakın eğitim çok boyutlu bir mesele…
Örneğin öğrencilerin eğlence-kültür-sanat ihtiyaçları da önemli.
Bunun yolu da kolay! Bir AVM açılabilir zindan içinde. Kreşlerin hemen yanına, içinde her şeyin olduğu bir AVM yükü hafifletecektir. Böyle camdan değil tabi, bol betonlu, allı pullu!
Lise öğrencilerini kesmezse bu girişim, Lunapark da açılabilir. Ring araçlarının içindeki insanlık dışı küçük odalardan müteşekkil çarpışan araçlar dizayn edilebilir.
Tam emin değilim ama sanki devletimiz cezaevleri arası havaalanı da açabilir!
Ee madem herkes içeride, tüm akrabalar farklı farklı yerlerde! Neden bu mesele artık başka bir boyut almıyor! Madem ülke cezaevi prototipi oldu, dev bir girdaba dönüştü (Kürt ağzım neler söylüyor böyle, bunlar hep iftira tabi!) o halde böyle bir ulaşım da düşünülebilir. Bence bakanlar buna dönük de bir protokol düşünebilir. Hayır yani, siz söyleyin! Çocuklar ara tatilde nereye gidecek? Baba Kandıra’da, kendisi Hilvan’da…
Neyse, cezaevlerinde lise-okul işi önemli tabi. Fakat bence artık şöyle yapılsın!
Cezaevlerinde TOKİ yapılsın. Sonra cezaevlerinde taksitle ev verilsin halka…
Yoksul olanlar için gecekondulara izin verilmeli, düzenli aralıklarla borç ve gaz atılmalı üzerlerine. Demesinler zindandayız, dışarıya benzemiyor diye.
Kiralar çok yüksek olmamalı ki talep fazla olsun. Zaten yaşamımız jehr gibidir, zaten zindandan beteriz, o halde neden buradan ev alıp kökten kurtulmuyoruz fikri, pedagojik eğitim şeysi açısından şey edilirse, görülecek ne kadar güzel bir şeydir!
Uzatmak istemiyorum, pek çok başlık var önerilebilecek…
***
Sözün özü;
Madem bu kadar genç-öğrenci neden cezaevlerinde denmiyor da, onun yerine lise protokolleri yapılıyor; o halde yukarıdaki önerilerimi dikkate alın!
Almıyorsanız yazıklar olsun size…