Gazeteciler, iktidarın dış politikasının çöktüğünü ve bunu yansıtan meslektaşlarının hedef alındığını vurgulayarak, ‘Güçlü bir karşı duruşa ihtiyaç var’ dedi
Libya’da yaşamını yitiren askerlere ilişkin yapılan haberler gerekçesiyle son olarak gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser ve Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel tutuklandı. Gazeteciler, meslektaşlarının tutuklanmasına tepki göstererek, bir an önce serbest bırakılmasını istedi.
Durmuş: Bir gün içinde ne değişti de tutuklandılar?
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş, Türkiye’de gerçeklerin gizlenmek istenildiğini belirterek, Türkiye’nin Suriye politikasının çöktüğünü, bunu kamuoyuna yansıtan gazetecilerin ise hedef alındığını söyledi. Edirne’de mültecilerin yaşadıkları durumun içler acısı ve vahim bir tablo olduğunu söyleyen Durmuş, “Bunun kamuoyuna duyurulması engellenmeye çalışılıyor. Bu nedenle gazeteciler gözaltına alınıp tutuklanıyor. Tutuklama gerekçelerine baktığımızda tek şey haber yapmak. Ancak ısrarla bir tutuklama talebini görüyoruz. Mahkemenin bıraktığına savcının itiraz ettiği bir tablo yaşadık. Önce serbest bırakılıp, ardından 1 gün sonra tutuklanma gerçekleşti. Bir gün içinde değişen ne oldu? Hangi deliller toplanıp, tutuklanmalarına gerekçe oldu” diye sordu.
‘Gazeteciler hep hedefte’
Türkiye’de gazetecilerin hep hedefte olduğunu kaydeden Durmuş, “Çünkü Türkiye’de yönetimlerin hep gizlemek istedikleri şeyler oldu. Dönem dönem bu baskılar azalsa da gazeteciler üzerinde hiçbir zaman son bulmadı. Şu anda 91 gazeteci tutuklu. Bu da Türkiye’nin ayıbıdır. Bu kadar gazetecinin tutuklu olduğu bir ülkede demokrasi yok demektir. Halkın haber alma hakkı yok edilmiş demektir. Burada okurlarımızın dayanışmasına ihtiyaç vardır” diye konuştu.
Polat: Savaşın bedeli gazetecilere ödetiliyor
Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat da, savaşa iktidarın karar verdiğini ama bedelinin gazetecilere ödetiltiğini belirterek, gazetecilerin haberleriyle gerçeği ifade ettiğini, yanlış hiçbir şey yapmadıklarını vurguladı. Polat, tutuklamalarla gazetecilere gözdağı verilmek istendiğini belirterek, “Burada güçlü bir karşı duruşa ihtiyaç vardır. Muhalefetin bir sonuç çıkarması gerekiyor. Gazetecilik suç değildir. Biz zaten eğilmeyiz. Mesleğimize sahip çıkarız. Gazetecilere sahip çıkıldıkça halkın haber alma hakkı da sürdürülebilinir. Bu dönemde gazetecilerin yalnız bırakılmaması son derece hayatidir” dedi.
Eren: Politikaları çöktü
Türkiye Basın, Yayın, Matbaa Çalışanları Sendikası (Basın-İş) Genel Başkanı Faruk Eren de, AKP iktidarının uzun yıllardır toplumu baskı altına alarak yönetmek istediğini ifade etti. AKP iktidarının inkar eden çelişkili politikalarla ülkeyi yönettiğini ve bu çelişki politikalar nedeniyle iktidarın çok kızıştığını dile getiren Eren, gerçekleri halka yansıtan gazetecilere baskı oluşturduğunu vurguladı. AKP’nin iktidara geldiği ilk yıllardan beri medyayı adım adım ele geçirdiğine dikkat çeken Eren, “Ama bu AKP’ye yetmiyor. İktidarın eline geçen her yayın organı halk nezdinde değerini yitiriyor. Bu yüzden gerçekten gazetecilik yapan, Yeni Yaşam, Birgün ve Evrensel gibi gazeteler ve televizyon kanalları RTÜK kararlarıyla susturulmaya çalışılıyor. Yapılan tüm baskılara rağmen yeterince başarılı olamıyor. Çünkü bütün baskılara rağmen gerçekleri halka ulaştırıyorlar” sözlerini kullandı.
Son günlerde gazeteciler yönelik gözaltı ve tutuklamalar iktidarın Suriye ve Libya’daki politikalarının çökmesi olarak okunması gerektiğinin altını çizen Eren, gazeteciler olarak tutuklamaların devam etmesinden endişe duyduklarını ifade etti. Türkiye’de yıllardır gazeteciler üzerinde baskılarını olduğunu ancak baskıların en yoğun özgür basın üzerinde olduğunu söyleyen Eren, “İşte en son Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik ve Aydın Keser tutuklandı. Tüm basın kurumlarının ve gazetecilerin gazeteci arkadaşlarımızın özgürlüğüne kavuşması ve mesleklerini özgürce icra etmesi için dayanışması gerekiyor” diye konuştu.
İSTANBUL