Dargeçit JİTEM davasında, mağdur avukatlarının ‘tanık’ sıfatı ile dinlenilmesi istediği eski Dargeçit Savcısı Adem Kul’a yine ulaşılamadı. Kul’un adresinin tespit edilmesi yönündeki talebi reddeden mahkeme heyeti, mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcıya gönderilmesine karar verdi
Mardin’in Dargeçit ilçesinde, 29 Ekim 1995 ve 8 Mart 1996 tarihleri arasında gözaltına alınan 3’ü çocuk 8 kişiyle, onların ailelerine bilgi verdiği iddia edilen Uzman Çavuş Bilal Batır’ın kaybedilmesine ilişkin aralarında karakol komutanlarının da bulunduğu 18 kişi hakkında “taammüden öldürme” suçundan açılan Dargeçit JİTEM Davası’nın nakledilmesinden sonraki 11’inci duruşması, Adıyaman 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada yakınlarını kaybeden Abdulaziz Altınkaynak, Ömer Coşkun, Abdulkerim Kaya, Osman Seyban, Abmet Akyol ve avukatları Erdal Kuzu ile Aziz Türk katıldı. Duruşma, mahkemenin daha önce tanık olarak dinlenmesine karar verdiği dönemin Cumhuriyet Savcısı Adem Kul hakkında adresinin tespiti ve ifadesinin alınması için İstanbul, Bursa, Samsun, Bafra ve Orhangazi’ye gönderilen talep yazılarından olumlu cevap alınamadığı notunun okunmasıyla başladı. Daha sonra dönemin askerleri olan tanıklar Arif Topçu, Muhammed Demirel ve Ahmet Çiçek’in Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifadeleri alındı. Her 3 tanığın, sanık ifadelerine benzer ifadeler vermesi dikkat çekti. Bir sonraki duruşma 29 Haziran’a ertelendi.
Dava hakkında
Mardin’in Dargeçit ilçesinde 29 Ekim 1995 ile 08 Mart 1996 tarihleri arasında Davut Altınkaynak (13), Seyhan Doğan (14), Nedim Akyön (16), Mehmet Emin Aslan (19), Abdurrahman Olcay (20), Abdurrahman Coşkun (21), Hikmet Kaya (24) ve Süleyman Seyhan (57) ile uzman çavuş Bilal Batır kaybedilmişti. Söz konusu kaybedilmelerle ilgili, dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren, Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire, Dargeçit Merkez Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz, Karakol Komutanı Yardımcısı Haydar Topçam ve Uzman Çavuş Kerim Şahin ile Faruk Çatak, Mahmut Ayaz, Naif Çelik, Ramazan Savcı, Kemal Kaya, Mehmet Acar, Faik Acar, Hüseyin Altunışık, Mehmet Emin Çelik, Sadık Çelik, Fethullah Çelik, Osman Demir, Bahattin Ergel hakkında, “taammüden öldürme” suçundan soruşturma başlatılmıştı.
30 Ekim 2014 tarihinde söz konusu soruşturmanın davaya dönüşmesi sonucu Midyat’ta yargılama başlamıştı. “Güvenlik” gerekçesiyle daha sonra Adıyaman’a nakledilen davanın 13 Mart 2017 tarihinde görülen 7’nci duruşmasında, bu kez Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledilmişti. Ankara’daki mahkemenin davayı kabul etmemesi üzerine Yargıtay dava duruşmalarının tekrardan Adıyaman’da görülmesine karar kılmıştı.
Dargeçit JİTEM Davası’nda bugüne kadar yaşanan gelişmelere ve itiraflara rağmen sanıkların tutuksuz yargılanmasına devam edilirken, dosyada yaşanan çarpıcı gelişmelerin başında dönemin Mardin İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Muhammet Demirel’in şüpheli sıfatı ile verdiği ifade gelmişti. Demirel 6 Haziran 2013’te JİTEM’in varlığını itiraf ettiği ifadesinde “O dönem Mardin İl Jandarma Komutanlığı içerisinde ayrı bir binada JİT dedikleri jandarma istihbarat timinin olduğunu, bunların hiyerarşik olarak Mardin İl Jandarma Komutanlığı’na değil, Diyarbakır Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı’na bağlı olduklarını, bu timin toplam 5-6 rütbeli personelden oluştuğunu, ayrıca bunların kullandığı sivil elemanların da olduğunu, bu rütbelilerin kendilerine bağlı çalışmadığını ve genelde kod isim kullandıkları için isimlerini ve faaliyetlerini bilmediğini” dile getirmişti.
Bunun yanı sıra geçtiğimiz yıl dosyaya eklenen 2 Kasım 1995 tarihli tutanak ile birlikte davanın seyri de değişti. Söz konusu tutanakta silah deposu olduğu bildirilen Ulaş Köyü Doğusundaki (50-51) koordinatlarından bahsedilirken, Mardin İl Jandarma Komutanlığı söz konusu koordinatların 2 Kasım 1995’teki tutanakta geçen “50-51 koordinatları” ile Nedim Akyön ve Davut Altınkaynak’a ait kemiklerin bulunduğu 2015 tarihli tutanaktaki Ulaş (Dîlan) köyündeki Pekurt Mağaralarının koordinatlarının aynı olduğunu bildirdi.
ADIYAMAN