Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel’in Malatya’da görülen duruşmalarında yine tahliye çıkmadı
Tutuklu Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) önceki dönem Eşbaşkanı Gültan Kışanak ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel hakkında kurulan hükmün, Antep Bölge Adliye Mahkemesi 18’inci Dairesi tarafından bozulması üzerine yeniden başlayan yargılamanın 3’üncü duruşması, Malatya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Kışanak ve Tuncel, yargılandıkları dava duruşmasına tutuklu bulundukları Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmayı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Ayşe Sürücü ve Kemal Bülbül ile Tuncel ve Kışanak’ın yakınları izledi.
Kadınlar gününü kutladı
Avukatların hazır bulunduğu duruşma, kimlik tespitiyle başladı. Mahkeme heyeti, savunmasını aldığı Tuncel’e Manisa’da 8 Mart 2015 tarihinde yaptığı bir konuşmayı sordu. Tuncel ise, sözlerine 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak başladı. Alanlara çıkan kadınlara şiddet uygulanmasına tepki gösteren Tuncel, “Kadınlar kendilerine karşı uygulanan taciz, tecavüz, şiddet, katliam politikalarına karşı sokaklara çıktı, fakat şiddetle karşı karşıya kaldılar. Bu politikaları kınadığımızı ilk günden beri söylüyoruz” dedi.
Erkeklerin değişmesi gerektiğini, bazı mahkemelerde erkeklerin kendilerini savunup kadınları suçlayarak iktidarlarını sürdürmeye çalıştığını dile getiren Tuncel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlar değişmeden özgürlük olmaz. İstismarlar, katliamlar devam edecek. Manisa’da da 8 Mart’ta yaptığım konuşmalarda bunlar yer aldı. Valilikten izin alınmış bir mitingdi. İzin verilen mitingde siyasi partinin Eş Genel Başkanı olarak Silopi’de katledilen DBP PM üyesi ve yöneticileri olan Seve Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ın saatlerce çatışma ortamında kaldığını, bakanlık ile yapılan görüşmelerde ambulansın gönderileceğini, fakat gönderilmediğini, daha sonra bu kadınların katledildiğini, yüzlerinin tanınmadığını, saçlarından tanındığını söylemişim. İddianamede bu kriminalize ediliyor. Bu kadınlar partide yönetici, devletin bilgisi dahilindedir. Biz bu yapılanlara tabi ki ses çıkaracağız. Tabi ki soracağız ve bunun için yargılanıyorum. Kürtler olarak vatandaşlıktan çıkarılmışız.”
‘Kadınlar olarak susmayacağız’
Hiçbir insanın ölmesini istemediklerini, barış için yıllardır mücadele verdiklerini ifade eden Tuncel, “Sayın Öcalan ile yürütülen müzakerede tek bir insanın burnu dahi kanadı mı? Fakat biz barış vadedip yargılanırken ülkenin Cumhurbaşkanı ‘şehitler tepesi boş kalmasın’ diyerek ölüm vadediyor. Bizler barış için mücadele etmek için DBP Eş Genel Başkanı ve milletvekili seçildik. Bizlere sorumluluk verildi ve bu sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Barış için, kadınlar için verilen tüm mücadele suç sayılıyor. Kadınlar olarak susmayacağız ve söz söylemeye devam edeceğiz” dedi.
‘Nasıl güveneceğiz’
Tuncel’in avukatı Haydar Akıncı da, açık tanık olarak gösterilen Hicran Berna Ayverdi’nin bulunamadığını, tanığın önceki tanıklar gibi olduğunu ve bunun suç üretmeye yönelik olduğunu söyledi. Yargının durumuna değinen Av. Akıncı, “Gezi’de yargılananlar serbest bırakılınca Cumhurbaşkanı konuşma yaptı, savcı itirazda bulundu ve tutuklandılar. Siz de tahliye kararı verirseniz, bir yerlerde yayınlanır, sonra Şırnak’a sürülmeyeceğinizi nerden biliyorsunuz? İşte yargının durumu budur. Mahkeme bu kadar baskı altındayken, ne bekleyeceğiz biz? Nasıl güveneceğiz?” diye sordu.
‘Tanık ödülünü aldı’
Avukat Cemile Turhallı Balsak ise, savunmasında mahkemenin tarafsız olmak zorunda olduğunun altını çizdi. Balsak, “Açık tanık olarak dinlenen Hicran Berna Ayverdi 27 Mart 2019 tarihinde beyan vermiş. Direkt sorulan sorularda hukuka aykırı kurallar var. Sebahat Tuncel’in fotoğrafı alınıp dosyaya konulmuş ve sorularda (size gösterilen şahsı tanıyor musun?) direkt yönlendirmedir. Fotoğraf gösterilen kişinin tanımaması mümkün mü? Bu tanık etkin pişmanlık yasasından faydalanan biridir. Ayrıca bu tanığın 2018 yılında tahliye edildiği söyleniyor, bunu netleştirmenizi istiyoruz. Tanıktan ifade alan savcı yok, katip yok, jandarma görevlisi var. Bu şahıs bütün dosyalarda aynı ifadeyi vermiş. Diyelim ki Sebahat’te acele ettiniz, unuttunuz, normaldir ama dört saat önce beş saat önce hazırlanan ifade tutanakları da aynıdır. Açık açık bir suç yaratmadır, bu hukuksuzluktur. Tanık aykırı beyan verdi, tahliye ile ödülünü aldı” şeklinde konuştu.
Tahliye talep etmedi
“Bir telefon dinlenmesi var, bunun savcılık izni olup olmadığını öğrenmek istiyoruz, çünkü dosyada buna yönelik bir belge yok” diyen Balsak, şunları ekledi: “4 yıla yakındır yapılan yargılamada somut delil göremiyoruz. Sadece biz değil AİHM de göremiyor ve tutuklamaların keyfi yapıldığını, ifade özgürlüğünü ortadan kaldırdığını söylüyor. Keşke savunmalarımızın bir karşılığı olsaydı. Tahliye talep etmiyorum, çünkü değişen bir şey yok, fakat tahliye edilmesi içinde söylediklerim yeterlidir.”
Tuncel’in ardından duruşmaya Gülten Kışanak’ın yargılaması ile devam edildi. SEGBİS’le bağlanan Kışanak, avukatlarının hazır olmadığını belirterek, sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Kışanak, mahkeme heyetine bir sonraki duruşmaya bizzat katılmak istediğini belirtti.
Tutukluğun devamına karar verildi
Ardından duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, aranın ardından açık tanık Hicran Berna Ayverdi’nin SEGBİS ile hazır edilmesine ve Tuncel ile Kışanak’ın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 13 Nisan’a erteledi.
Dava geçmişi
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında 2016 yılının Ekim ayında tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Eşbaşkanı Gültan Kışanak ile aynı yılın Kasım ayında tutuklanan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in yargılandığı davanın 1 Şubat 2019’da Malatya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 12’nci duruşmasında, Tuncel’in savunması alınmadan karar çıkmıştı. 16 hakimin değiştiği 12 duruşma sonunda çıkan kararda , Kışanak’a “örgüte üye olmak” iddiasıyla 11 yıl 3 ay, “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 3 yıl, Tuncel’e ise “örgüte üye olmak” iddiasıyla 9 yıl 9 ay, “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 5 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
İstinaf için Antep Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderilen dosya, 18’inci Daire tarafından 2019’un Temmuz ayında esası etkileyecek şekilde usulden bozulmuştu. Bunun üzerine yeniden Malatya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gelen dosyanın ikinci duruşması 13 Ocak’ta görülmüştü.
MALATYA