Rüzgarın getirdikleri deride nasıl yavaş yavaş birikip zamanla bir çığa dönüşüyorsa bir ozanın heybesinden düştüğüne inandığımız kentler de bütün canlı ve cansız varlıklarla birlikte böyle birikir. Dolayısıyla kentin sarıp sarmaladığı, kimi zaman birbirine karışan kimi zaman yabancı, ayrıksı duran canlılığın ve şeylerin karmaşasıdır. Bu, müzelerin geçmişin kalıntılarını bir arada tutmasına ve sergilemesine benzememekle birlikte her ikisinde de huzursuz ama bir o kadar da neşe içinde olan düşüncenin tekrarını sezinleriz. Bir yaşam döngüsünün bulabileceği mümkün en güzel yer. O yer Prof. Dr. Halid Esad (Khaled al-Asaad) için Palmiraydı-Tedmurdu.
IŞİD, Irak ve Suriye’de kısa süre içinde bir virüs gibi yayılarak dokunduğu her yerde sadece insanların hayatını yok etmekle kalmadı aynı zamanda binlerce yıllık hafızayı da imha etti. Anılan örgüt, ilk olarak Müslümanlar (Şii, Sufi ve Sunni) Hıristiyanlar ve Ezidiler için kutsal olan yerleri yok etti. Daha sonra işgal ettiği bölgelerde bulunan Nimrud, Ninova ve Hatra gibi geçmiş zamanın görkemli kentlerindeki pek çok yapıyı, heykeli, kabartmayı, müzelerdeki eserleri ve tüm mezar çeşitlerini imha etti. (1) 2015 yılının mayıs ayında da Palmira’nın sınırına ulaştı.
IŞİD, Palmira’nın kapılarına dayandığında dostlarının ve arkadaşlarının ısrarına rağmen Halid Esad bütün hayatını adadığı bu kentten ayrılmayı reddetti. “Ben Palmiralıyım ve beni öldürseler bile burada kalacağım” dedi. IŞİD militanları, kenti işgal ettikten sonra Palmiralı militanların verdiği bilgiyle onu kısa sürede buldular. Palmira Müzesi’inde sergilenen taşınabilir eserlerin yerini öğrenmek için ona günlerce işkence ettiler. 83 yaşındaki Halid Esad türlü işkence yöntemlerine maruz kalsa da onlara hiçbir şey söylemedi. IŞİD militanları, işe yarayacak bilgi alamayacaklarını anlayınca onu müze binasının önünde etrafına toplanan Palmiralı komşularının telaşlı bakışları arasında başını keserek öldürdü. Kesik başını ve bedenini Palmira’daki antik Roma sütunlarına astılar. (2)
Halid Esad’ın kesik başı, bilim yapmanın tehlikeli ve hatta ölümcül olabileciğini, günün birinde bir vahşetin her şeyi paramparça edebileceğini doğrudan -yüksek sesle- söyler. Bununla beraber yıkımın yüksek sesli korosunda kan ve korkunun örtemediği başka bir şey var: Bilim yapmanın boşluğu yoktur.
Bilme ve bilim uğraşı her zaman bir arayışı imlese de bunu koruma ve saklama çabasından ayrı düşünemeyiz. Bilim insanı, hakikate uzanan bu yolculuk boyunca düşüncenin nesnelerini ve bu nesnelerin hikayelerini özenle biriktirir. Bu nedenle olsa gerek geçmiş, sadece uzun öğle vakitlerinde değil, karakolda ve hücrede bıçak altındayken kalbin, bağırsakların ve gözlerinle dikip birleştirdiğin bir çizgide sağ kalanın yitip gideni taşıdığı gibi geleceğin özlemini tutacaktır bağrında.
Bir kent nerede başlar ve nerede biter sorusunu kentin her bir karışını gezerek sorarız. Palmira için bu sorunun yanıtı Halid Esad’ın kesik başının asıldığı Roma sütunun olduğu yerdir artık. Halid Hoca’nın kesik başı, başlangıç ile sonu bir daha çözülmeyecek bir şekilde düğümlemiştir.
“Ben Palmiralıyım” sözünde olduğu gibi bir yerli olmak ya da öyle hissetmek basit olarak benin bir yeri kaplamasını ifade etmiyor. Başka bir deyişle, bu iki ayrı var olanın karşılaşması olarak tarif edilemez. Kenti, ruhunun-benliğinin nedeni olarak önceye yerleştimeyi ve şimdide yaşayan ruhunla ona can vermeyi ifade eder. Bu andan sonra sadece insan kente ait değildir, aynı zamanda kent de insana ait hale gelir. Dolayısıyla kentin payına ne düşerse senin payına da o düşecektir.
IŞİD’in insanlığın ortak hafızasında, kültür tarihinde yarattığı tahribat ve işlediği suçlar unutulmamakla birlikte Palmira kenti, esas olarak Halid Esad ile hatırlanacaktır. Çünkü Palmira-Tedmur Halid Esad’dır. Palmira-Tedmur Müzesi’nin Müdürü Halid Hariri’nin söylediği gibi: “Tedmur’da güneş sönmez, Güneş Tedmur’da sadece doğudan değil, her yerden, her taraftan doğar.”
[1]C. Jones, İşid Neden Yok Ediyor!, Aktüel Arkeoloji Dergisi 52, s. 16.
[2]https://www.nytimes.com/2015/08/20/world/middleeast/isis-palmyra-syria-antiquities-scholar-beheaded.html? fbclid=IwAR1u0jB7I998t2cGsaSjGGagaMIfieEsZW5g4FFtPUj-Wk4qNtirNEaYWpc
Erişim Tarihi: 28.02.2020.