Rusya adım adım aldığı yerleri resmiyete kavuşturmanın yanı sıra Türkiye’yi de yanında tutarak, NATO’ya karşı da hamle yaptı.
Suriye iç savaşının derinleşen kriz bölgesi İdlib; Rusya, Türkiye ve Suriye rejimi arasında bir kapışma sahası olmaya devam ediyor. İdlib’te haftalardır devam eden çatışmalarda devletler karşı karşıya gelirken, rejim güçleriyle Türkiye destekli Heyet Tehrir El Şam (HTŞ/El Nusra) arasında silahlar susmuş değil. Tansiyonun düşürülmesi için Moskova’da bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında sağlanan mutabakat ise İdlib’de yeni bir süreci başlattı. Kırılgan bir mutabakata imza atan taraflar, kendi politikaları gereği zaman kazanmaya çalışıyor. Türkiye hem askeri olarak hem de masada kaybederken, Rusya ise İdlib’de Suriye rejimini yerleştirdiği bölgeyi dünyanın gözü önünde resmiyete kavuşturdu.
Erdoğan çekilmelerini istemişti
Rejimin Rusya’nın desteğiyle M5 uluslararası yol güzergahında aldığı bölgelerden çekilmesi için tehditler savuran Erdoğan, rejimin Şubat sonuna kadar bu bölgelerden çekilmesini istemişti. Bunun için NATO, ABD ve AB ülkelerinin kapısını çalan Erdoğan, Rusya’nın ilişkilerinin sorunlu olduğu bölge ve ülkelere giderek, karşı açıklamalarda bulundu. Ancak girişimler sonuç vermezken, Rusya da karşı harekete geçerek, İdlib’de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) hava operasyonu gerçekleştirdi. Onlarca Türk askeri yaşamını yitirirken, TSK’nin gözlem noktaları hedef alındı.
Moskova’da dikkat çeken ayrıntı
Rejimin yanı sıra Rusya’yı da durdurmaya çalışan Türkiye, buna batılı güçler ve Avrupa’yı da dahil ederek, İdlib’de caydırıcı olmaya çalıştı. Bu diplomatik girişimler sonuç vermezken, Türkiye yine kendini Moskova kapılarında buldu. Görüşmede dikkat çeken ayrıntı ise Türk heyetinin ironik bir şekilde Çariçe II. Katerina heykelinin altında bekletilmesi oldu. 18’inci Yüz yıl Rusya’sına damga vuran Katerina, Kırım’ı Rusya topraklarına katmasının yanı sıra Çeşme Deniz Muharebesi sırasında Osmanlı donanmasını tamamen yok eden kişi olarak biliniyor. Hatırlanacağı üzere Suriye rejimi ve Rusya İdlib’de ilerlerken, Erdoğan Ukranya’ya giderek Kırım’ın ilhak edildiğini söyleyerek, Rusya’ya mesaj vermişti. Rusya’nın görüşme sırasında oluşturduğu tablo ise tam bir ders niteliğinde oldu.
Mutabakat uzun ömürlü olur mu?
Putin ve Erdoğan görüşmesinin ardından heyetler de görüşüp, toplantı sonucu bir mutabakat metni yayınlandı. Mutabakata göre, Türkiye’nin dediği hiçbir şey gerçekleşmezken, Suriye rejiminin yeni aldığı yerler olan M5 uluslararası karayolundan söz edilmedi. M4 karayolu için ise HTŞ ve diğer gruplar hem Kuzey’den hem de Güney’den çekilerek, devriyeler kararlaştırılıp, Rusya’nın savaşsız bir bölgeye daha girmesinin yolu açıldı. Yine birçok yerden “ateşkes çıktı” haberlerine rağmen, mutabakatta “askeri faaliyetler durdurulacak” ibaresine yer verilerek, ucu açık bir durum yaratıldı. Mutabakat uzun ömürlü görülmezken, masada ısrar eden Türkiye, askeri alanda olduğu gibi masada da kaybetti. Türkiye’nin imzaladığı mutabakat İdlib’de bulunan grupları tatmin etmezken, grupların ise savaş hazırlığı yaptığı aktarılıyor.
Asker gözlem noktaları ne olacak?
Yine görüşme ve mutabakat kapsamında hiç söz edilmeyen konulardan biri de Türkiye’nin Astana anlaşması gereği bölgede oluşturduğu 12 askeri gözlem noktası. Suriye rejiminin yaptığı son operasyonlar kapsamında TSK’nin birçok gözlem noktasının bulunduğu bölgeler de Suriye rejiminin kontrolüne geçmişti. Çembere alınan askeri gözlem noktalarına ne olduğu merak konusu olurken, yeni mutabakatta da gözlem noktalarının geleceği yer almadı. Kimi kaynaklar, bu durumun Rusya ile Türkiye arasında gizli bir madde olarak kaldığını ve Türkiye’nin bölgedeki askerlerini geri çekeceğini ileri sürüyor.
NATO girişimleri sonuçsuz
Rusya adım adım aldığı yerleri resmiyete kavuşturmanın yanı sıra Türkiye’yi de yanında tutarak, NATO’ya karşı da hamle yaptı. NATO’nun İdlib kriziyle Türkiye’yi yeniden yanına çekme girişimlerine karşı manevra yapan Rusya hem aldığı yerleri onaylattırdı hem de Türkiye’nin kullanabileceği bir “ateşkes” durumu yaratarak, NATO’nun girişimlerini sonuçsuz bıraktı. Yine Rusya ve Suriye güçlerinin “terörle mücadelesi” devam edecek açıklaması, yaratılan fiili durumu anlamsız kılarken, Rusya bu şekilde resmen savaşın devam edeceğini tüm taraflara iletti.
*Nazım Daştan’a ait bu analiz Mezoptamya Ajansı’ndan kısaltılarak alınmıştır.