Darbe girişiminden 5 gün sonra 20 Temmuz 2016’da ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL), yeni ‘Terörle Mücadele Yasası’nın tartışmaları eşliğinde önceki gün kalktı. Bir dizi hak ihlalinin yaşandığı OHAL’den geriye ise; sansür, baskı, işkence, kapatma, cezasızlık yasalarıyla dolu 2 yıl kaldı. Peki, son 2 yılda 7 kez, 3’er ay süreyle uzatılan OHAL kalkınca Türkiye’de ne değişecek? BBC Türkçe’nin haberine göre; Anayasaya, tüm OHAL KHK’lerinin uygulamanın sona ermesinin ardından yürürlükten kalkmasını öngörüyor. BBC’ye konuşan hukukçular ise uygulamada bunun mümkün olmayacağını belirtiyor. Anayasa’ya göre OHAL’de çıkarılan KHK’lerin sadace OHAL’in ilanını gerektiren konulara yönelik, alınacak önlemlerle ilişkili ve ölçülü olması gerekiyor. Etki ve sonuçları itibariyle OHAL süresini de aşan, sürekli KHK’ler çıkarılmaması, olağan yasalarda ileriye dönük sürekli değişiklikler yapılmaması gerektiğine hükmediliyor.
‘Muamma ortadan kalkmadı’
Konuya ilişkin konuşan Ankara Üniversitesi’nden Anayasa Hukuku uzmanı Prof. Dr. Selin Esen, yeni döneme ilişkin muammanın ortadan kalkmadığını belirtti. Türkiye’de hukuk ile pratiğin birbirinden farklı işlediğine dikkat çeken Esen, “Olağan yasalarda ileriye dönük sürekli değişiklikler yapılmaması gerekir ama pek çok OHAL KHK’sinde bunun yapıldığını görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesiyle beraber de, düzenlemelerin olağan cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yapılması beklenir” dedi. 108 bin 905 başvurunun yapıldığı OHAL komisyonuna ilişkin de değerlendirmede bulunan Prof. Esen, ihraç edilen kişilerin OHAL’in kalkmasıyla değil ancak yargı kararıyla görevlerine dönebileceğini söyledi.
‘Normalleşme olmalı’
Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Yaman Akdeniz ise; OHAL fiilen bitse de durumunun devam edeceğini belirtti. Akdeniz, Cumhurbaşkanı kararnameleriyle OHAL benzeri bir düzenin süreceği vurgulayarak, şunları söyledi: “OHAL kalkacak ama rejim değiştiği için ülke Cumhurbaşkanı tarafından kararnamelerle yürütecek. Bu da aslında başka türlü bir OHAL yönetimi olacak. Atılacak adımların normalleşme yönünde olması lazım. Aksi takdirde, OHAL’in kalkması tek başına hiçbir şey ifade etmiyor. Sert, baskıcı, ayrımcı üslup devam ederse dipsiz kuyuya düşmeye devam edeceğiz.”
Komisyon yavaş çalışıyor
OHAL komisyonuna ilişkin de konuşan Akdeniz, şöyle devam etti: “OHAL Komisyonu çok yavaş çalışıyor, çıkan hiçbir karar komisyon tarafından yayınlanmıyor. Ne kabul edilen başvuruların ne de ret kararlarının gerekçesini biliyoruz. Süreç şeffaf değil. Bizim gibi hukukçular kararları görmediği için ne yorumlayabiliyoruz ne de kararların analizini yapabiliyoruz. Dahası reddedilen başvuruların sahipleri idari hukuk yoluna gidecek, davalar idare mahkemelerinde ve sonrasında istinaf ve/veya Danıştay’da yıllarca sürecek.”
HABER MERKEZİ