Ekonomist Alp Altınörs, ‘Türkiye, insanlardan alınan vergileri yutan dev bir kara deliğe dönüşmüştür. Savaşa ayrılan rakamlar devasa boyutta.Savaş için yapılan her harcama yurttaşın cebinden vergi olarak çıkıyor’ dedi
Yadigar Aygün/ İstanbul
Her yıl 25 Şubat-1 Mart arası Vergi Haftası olarak kutlanırken, son iki üç yılda artan vergiler yurttaşları canından bezdirmiş durumda. Türkiye’deki vergi adaletsizliğinin giderek artığına dikkat çeken ekonomist Alp Altınörs, savaş harcamalarının yurttaşların sırtında ağır bir yük oluşturduğunu dile getirdi.
Vergi adaletsizliği artıyor
Vergi sistemini “Vergi sistemi hiçbir şeyi olmayanların soyulması üzerine kurulmuştur” diye adlandıran Altınörs, vergi adaletsizliğine dikkat çekerek, “Normalde dünyada vergi uygulamaları varlıklı insanlardan gelir vergisi olarak alınmaya başlanmıştır. Gelinen noktada Türkiye’ye baktığımızda verginin 3’te 2’sinin çalışanların maaşlarından ödediğini görüyoruz. Bu oran da giderek yükseliyor. Türkiye’de en büyük zenginliğe sahip servet sahiplerinin vergide düşük olduğunu görüyoruz. Şirketlerden ciddi anlamda kurum vergisi alınmadığını görüyoruz. 2020 bütçesinde milyarlarca lirayı bulan vergi ve birtakım işlemlerden muafiyetler getirilmiştir. AKP hükümeti döneminde vergi afları çıkarılmaktadır. Çalışanlar dışında diğer gruplar hemen hemen hiç vergi ödememekte ya da çok cüzzi miktarlarda vergi ödemektedir” dedi.
‘Bu çarkı kırmamız lazım’
Kızılay skandalını hatırlatan Altınörs, vergi kaçakçılığındaki çarkı şu sözlere vurguladı: “Kerem Kınık’ın ‘Vergi kaçırmak başka bir şeydir’ açıklamaları Türkiye’de ciddi anlamda vergi kaçırmak için Kızılay müessesinin kullanıldığını gösteriyor. Bu sadece Kızılay ile sınırlı kalmamıştır. Başkent Doğalgaz üzerinden alınan 8 milyon dolarlık bağıştan ibaret değildir diye düşünüyoruz. Çünkü Kerem Kınık bunun rutin bir işlem olduğunu ve Başkent Doğalgaz’ın sürekli bağışçı olduğunu açıklamıştı. Demek ki Başkent Doğalgaz üzerinden 8 milyon doları vergiden muaf tutmayı şart gösterip bu parayı da görünmez yerlere önce Ensar Vakfı’na oradan da Amerika’ya gönderiliyor. Aslında Türkiye’de müthiş bir çark var. Çok küçük bir sermaye grubunun muazzam zenginleştirme üzerine kurulan. Geriye kalan yüzde 99.9 yurttaşların da yoksullaştırdığı bir çark. Bu çarkın mutlaka kırılması lazım. Vergi adaletinin sağlanması lazım. Az kazanandan az vergi çok kazanandan çok vergi alınması lazım. Vergiler ile ilgili diğer bir önemli konu ise deprem vergilerinin nereye gittiği tartışmasıydı. Marmara Depremi’nden sonra deprem vergisi konulmuştu. Her yurttaş cep telefonundan özel iletişim vergisi ödüyor ama bunlar deprem için kullanılmıyor. Bu vesileyle ortaya çıkmış oldu.”
‘Yurttaşın cebinden çıkıyor’
Bütçeden savaşa ayrılan payların devasa boyutlara ulaştığının altını çizen Altınörs, yurttaşların verdiği verginin nereye gittiğini, nereye harcandığının hesabını mutlaka sorması gerektiğini belirtti. Altınörs, “Türkiye yurttaşın verdiği vergileri yutan dev bir karadeliğe dönüşmüştür. Savaşa bütçeden ayrılan rakamlar devasa boyuta ulaşmıştır. Türkiye’de vergi veren insanların İdlip’deki cihatçılara kalkan olan operasyonu veya Libya’daki İslamcıları desteklemesi de söz konusudur. Şu anda Türkiye toplumunun büyük çoğunluğu Libya’da yapılanlara karşı. Savaştaki bütçe her yurttaşın cebinden çıkıyor. İnsanlar dolaylı olarak vergi ödüyor. Yeniden üretken bir ekonominin kurulabilmesi için mutlaka barış politikaların hakim olması gerekiyor” dedi. Altınörs, son olarak ise temel tüketim maddelerinden hiçbir verginin alınmaması gerektiğini söyledi.