Osmanlı hayalleri ve cihatçıları desteklemek uğruna İdlib’e güç yığılması, felakete yol açtı. 33 askerin ölümünden sonra, Türkiye’yi suçlayan Rusya ‘teröristlerle uzlaşma olmaz’ diyerek devam işareti verdi
2 Şubat’tan bu yana Türkiye tarafından İdlib’e güç yığılmasıyla birlikte adım adım tırmanan ve Nusra’cıların NASPADS’larla uçak düşürme girişimlerinden sonra patlama noktasına gelen gerginlik, beklenen sona ulaştı. Perşembe gecesi Seraqib yakınlarında Behun yöresinde Türk ordusu konvoyuna yapılan hava saldırısında resmi açıklamaya göre 33 Türk askeri yaşamını yitirdi. Yerel kaynaklar ölü sayısının daha yüksek olduğunu belirtirken, gece boyunca Reyhanlı hastanesine çok sayıda yaralının taşındığı görüldü. Guardian ve Financial Times gibi gazeteler de gece boyunca 22 ile 70 arasında ölüm sayılarını haber olarak geçtiler.
Tırmanan gerginlik ve son
Türkiye ile Rusya ve Şam yönetimi arasındaki gerginlik ve çatışmalar, özellikle Türkiye’nin 2 Şubat’tan sonra sınırdan sürekli askeri konvoylar sokmasıyla tırmanmış, ara ara çıkan çatışmalarda Türk askerleri de yaşamını yitirmişti. Gerginliğin gelinen noktasında ise Türkiye’nin elindeki omuzdan atış yapan ve uçak düşürme yeteneği olan ABD yapımı MANPADS füze sistemlerini El Nusra gruplarını vermesi oldu. Cihatçıların bu sistemle son iki-üç gün içerisinde birkaç kez Rus uçaklarını hedeflemesi ve çeşitli videolarla bunu kayıt altına almaları sorunu derinleştirdi. Böylece beklenen oldu ve 27 Şubat akşamı Rusya ve Şam yönetimi TSK askerlerini vurdu. Günün sonunda, TSK’nın bir aylık kaybı 54 asker oldu.
Rusya’da geri adım yok
Olaydan sonra Türkiye’den ilk tepki bir yandan Suriye ordu mevzilerine saldırırken, diğer yandan NATO ve diğer kurumlara seslenmek oldu. Binden fazla Suriyelinin öldürüldüğünü savunan Ankara, doğrudan Rusya’yı suçlamaktan çok, saldırıdan ‘rejimi’ sorumlu tuttu. Buna karşın Rusya Savunma Bakanlığı, kendi hava kuvvetlerinin operasyonda yer almadığını belirterek, Suriye’nin “HTŞ üyesi teröristleri” vurduğunu, böylece “teröristlerle bir arada bulunan” Türk askerlerinin de vurulduğunu açıkladı. Rus ordusu daha sonra olaya müdahale ettiklerini, ölen ve yaralanan askerlerin Türkiye’ye geçişini kolaylaştırdıklarını belirtti, ancak “Türk askerlerinin söz konusu bölgede olmamaları gerektiğini” de hatırlattı.
SİHA düşürüldü
Bu arada, Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye hava sahasına giren ve Suriyeli askerlere yönelik saldırı hazırlığında olan bir Türk SİHA’sının rejim güçlerince imha edildiğini duyurdu. Rus devlet televizyonu Rossiya 24 de, Türk askeri uzmanları ve Suriyeli muhaliflerin İdlib’de Rusya ve Suriye ordusuna ait uçakları “portatif hava savunma sistemleriyle” vurmaya çalıştığını iddia etmişti.
Akar: Koordinatlar biliniyordu
Öte yandan, dün sabah saatlerinde yaralı askeri zilaret ettikten sonra Hatay’daki komuta merkezine gelen Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Birliklerimizin bulunduğu yerler önceden Rusya’nın sahadaki yetkilileri ile koordine edilmesine rağmen bu saldırı gerçekleştirilmiştir” diyerek Rusya’nın açıklamasını yalanladı. Akar, “İlk atışa müteakip bir kez daha uyarı yapılmasına rağmen saldırı devam etmiş, bu hava saldırıları sırasında ambulanslar dahi vurulmuştur” dedi.
Lavrov: Uzlaşma yok
Dün öğle saatlerinde açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, Rusya’nın tutumunu Suriye’deki ‘teröristlerle’ hiçbir şekilde uzlaşma yapılamayacağını belirterek özetledi. Lavrov, “Eğer Moskova ile Ankara arasındaki mutabakatlar tamamen uygulansaydı, Türk askerlerin ölmesi gibi trajedilerden kaçınmak mümkün olabilirdi. Moskova, Suriye’de Türk askerlerin hayatını kaybetmesi nedeniyle Ankara’ya başsağlığı diliyor. Rusya ve Türkiye, İdlib konusunda koordinasyonu sürdürmeye hazır” diye konuştu. Lavrov ayrıca, “Rusya ve Türkiye ordusu arasında” yerde “günlük bilgi alışverişi var, tüm koordinatlar Şam’a iletiliyor” dedi. Ancak Lavrov, yine aynı açıklamasında “Suriye ordusunun İdlib’deki teröristleri durdurma hakkı vardır. Rusya, Suriye ordusunun bunu yapmasına engel olamaz. Rusya Türkiye ile uzlaştığı İdlib anlaşmalarına hâlâ bağlı ancak Türkiye de bu anlaşmaları uygulamaya başlamalı” diyerek Şam yönetiminin arkasında durduğunu bir kez daha deklare etti.
‘İdlib terörist kalesi oldu’
Türkiye’nin terörle mücadelede üzerine aldığı yükümlülükleri yerine getirmediğini belirten Rus Senatör Cabbarov, TSK’nın eylemleri yüzünden İdlib’in teröristlerin kalesi haline geldiğini söyledi. Rus parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi’nin Dış İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Vladimir Cabbarov, İdlib’de yaşanan son gelişmelere ilişkin Sputnik’e yaptığı açıklamada “Suriye’deki teröristlerin kalesi İdlib oldu ve bu, büyük ölçüde Türkiye’nin terörle mücadelede üzerine aldığı yükümlülükleri yerine getirmemesi sayesinde oldu. Yani bu, onların (teröristleri) koruğu anlamına geliyor” dedi.
Kasap mal derdinde…
ABD’nin NATO Daimi Temsilcisi Kay Bailey Hutchison, Suriye’deki gelişmeler bağlamında, Türkiye’nin Rus S-400 hava savunma sistemlerinden vazgeçeceğini umduklarını belirtti. Hutchison, bugünkü basın toplantısında, Türkiye’ye, S-400’leri almaması gerektiğini anlatmaya çalıştıklarını belirterek, “Umarım Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bizim onların geçmişinin ve geleceğinin müttefiki olduğumuzu ve S-400’ten vazgeçmeleri gerektiğini görür” dedi.
Çatışmalar sürüyor
Bütün bunlar olurken, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) kaynakları Seraqib’de çatışmaların şiddetlendiğini bildirdi. SOHR kaynakları, doğu İdlib kırsalında yoğun bombardıman yapıldığını duyurdu.
MANPADS’lar en ciddi sorun
Bölgeyi bilen uzmanlar, TSK’nin bu kadar sert vurulmasının arkasında, TSK envanterinden Cihatçılara verilen MANPADS füzelerinin olduğunu bildiriyor. Rus devlet televizyonu Rossiya 24 TV, Türk askerleri ve cihatçıların taşınabilir hava savunma sistemleri olan MANPADS ile Rus ve Suriye savaş uçaklarını vurmaya çalıştığını duyurdu. Haberde, Rus ve Suriye uçaklarının füzelerden kaçınmak için özel önlemler aldığını söyledi. Şubat başlarında, ÖSO yanlısı bir haber ajansı, Güney İdlib’deki bir Türk noktasından Rus Su-24 savaş uçağını vurmak için ABD yapımı bir Stinger füzesinin fırlatılmasını gösteren bir video paylaştı. Haberlerde, bu düşmanca eylemlerin Suriye Ordusuyla askeri çatışmaya yol açabileceği belirtildi.
NATO: Yanınızdayız ama…
Dün sabahtan toplanan NATO toplantısı sonunda açıklama yapan Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye’ye desteğin nasıl yapılacağıyla ilgili detay vermedi. Stoltenberg, “NATO müttefikleri bugün Türkiye’ye desteğini sunuyor. Hava savunma sistemlerini değiştirmeyi öneriyoruz” diyerek bir taraftan da S-400’lerden vazgeçilmesini önerdi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise, İdlib’de artan gerginlikten endişe duyduğunu belirterek, ateşkes çağrısını yineledi. Bu arada, Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham, ABD Başkanı Trump’a “İdlib’de uçuşa yasak bölge ilan edilmesi” çağrısı yaptı.
Savaş gemileri Suriye sahilinde
İdlib’de çatışmalar sürerken, Karadeniz Filosu sözcüsü Alexei Rulev gazetecilere verdiği demeçte, iki Rus savaş gemisinin İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından geçerek Akdeniz’e açıldığını söyledi. Yüksek hassasiyetli silahlarla donatılmış Amiral Makarov ve Amiral Grigorovich fırkateynleri daha önce Suriye kıyılarındaki cihatçılara karşı operasyonlara katılmıştı.
Savaşın seyri değişebilir
İdlib’de Suriye hükümetine bağlı birliklerin saldırısında 33 Türk askerinin öldürülmesi dünya basınında da geniş yer buldu. New York Times: “Türk ordusu, Suriye’nin kuzeybatısındaki hava saldırısında büyük kayıp yaşadı. Bu saldırı Suriye’deki savaşın seyrini değiştirebilir. Erdoğan, İdlib’de ‘müttefiki’ Putin tarafından küçük düşürüldü” derken, Guardian gazetesi, “Ankara ile Moskova arasında önemli ticaret, enerji ve savunma bağları olsa da, iki ülke arasındaki ilişkiler Suriye’deki şiddet olayları nedeniyle bir sınavdan geçiyor, farklı tarafları destekliyorlar” diye yazdı. Financial Times gazetesi ise, “Saldırı, Türkiye’yi Suriye rejimi ile Rus müttefiklerine karşı topyekûn bir çatışmaya itme riski taşıyor. Bu saldırıyla, İdlib’deki insani krizi ve mülteci akınını önlemeye çalışan Türkiye, Nato üyesi müttefiklerinden destek çağrısını yineleyecektir. Şimdiye kadar hiçbir Nato üyesi 5. Maddenin resmi olarak devreye girmesi için görüşmelerde bulunmadı” dedi.
DIŞ HABERLER