Edebiyatın usta kalemi Yaşar Kemal’in aramızdan ayrılışının 7.yılı
Bedri Türkmen/ İstanbul
Cumhuriyet döneminde sosyal gerçekçi yazarların öncülerinden olan Yaşar Kemal, romanlarında insanın insanla, çevreyle ve toplumsal kurumlarla ilişkisini öykülerken, insansal değerleri ikinci plana atmayarak, insanı bir roman malzemesi olmaktan çok bir karakter olarak ele alır. Geleneksel ile çağdaş olanı; hayal ile toplumsal gerçekliğini bir arada vermeye çalışır. Eserlerinde özellikle Çukurova insanlarının yaşamını Toros köylüleri, köy insanların çektiği sıkıntıları, yoksul ırgatlar ve ağalar ile ırgatlar ilişkisini dile getirir. Anadolu insanının bütün zenginliklerinden, efsanelerinden masallarına yararlanır. Çukurova’da çalışan işçilerin hayat şartlarını, yaşama biçimlerini, ağaların köylülere zulümlerini ustaca ve realist bir yaklaşım ile ele alır. Yaşar Kemal’in edebi çalışmalarında halka dönük bir düşünce hakimdir. Söz dağarcığı oldukça zengindir. Sosyalist duruşunu eserlerine yansıtmaktan kaçınmaz. Yaşar Kemal, toplum gerçeğine, insan gerçeğine, kendi kültürüne eğilişte sanatsal duruşunu net tutan gerçeklere bakmasını, nüfuz etmesini toplum gerçeğini bir oluş halinde görmesini bilen, birlik beraberlikten yana olan, bir yazardır.
Göçmen ağıtları
Yaşar Kemal, asıl adı Kemal Sadık Gökçeli. Van Gölü’ne yakın Ernis (bugün Ünseli) köyünden olan ailesinin Birinci Dünya Savaşı’ndaki Rusya işgali yüzünden uzun bir göç süreci sonunda yerleştiği Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Hemite köyünde 1926’da doğdu. Doğum yılı bazı biyografilerde 1923 olarak geçer. 5 yaşında kan davası yüzünden babasını yitirdi. Bir kaza sonucu sağ gözünü kaybetti. İlköğrenimini Adana Kadirli’de yaptı. Yazmaya ortaokul sıralarında şiirle başladı. Şiirleri Adana Halkevi’nin yayını olan “Görüşler Dergisi”nde yayınlandı. Kaleme aldığı ilk şiiri “Seyhan”, 1939’da Adana Halkevi Dergisi’nde yayımlandı. Ortaokula 1941’de başlayan ancak son sınıfta hastalandığı ve kendini edebiyata verdiği için, yatılı öğrencilik hakkını kaybeden Kemal, ırgat katipliği, memurluk, ırgatlık, inşaat denetçiliği, öğretmen vekilliği ve arzuhalcilik gibi farklı işlerde çalıştı. Kemal, hayatın zorluklarıyla olgunlaşırken, toplumun acılarını ve yaşadıklarını eserlerine yansıttı. Halk edebiyatına da ilgi duyan Kemal’in şiirleri 1940’lı yıllarda “Çığ”, “Ülke”, “Millet”, “Kovan” ve “Beşpınar” dergilerinde okurla buluştu. Aynı yıllarda Pertev Naili Boratav, Nurullah Ataç, Güzin Dino, Arif Dino ve Abidin Dino ile tanışan Kemal, Abidin Dino vesilesiyle okuduğu “Don Kişot” eserinden etkilenerek, Batı edebiyatı üzerine daha çok okuma yaptı. Usta yazarın, 1940-1941 arasında Çukurova ile Toroslardan derlediği ağıtları içeren “Ağıtlar” adlı ilk kitabı, 1943’te Adana Halkevi tarafından yayımlandı. Yaşar Kemal, 1946’da askerliğini yaptığı Kayseri’de ilk uzun hikaye kitabı “Pis Hikaye”yi kaleme aldı.
Gazeteciliği bırakıyor
1962’de Türkiye İşçi Partisi Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 1963’ten sonra gazeteciliği bırakıp kendini tümüyle kitaplarına verdi. 1973’te Türkiye Yazarlar Sendikası’nın kuruluşuna katıldı, 1973- 1974’te genel başkanlığını yaptı. 1952’de ilk kitabı “Sarı Sıcak” yayınlandı. 1955’te ise bugüne dek kırktan fazla dile çevrilen romanı İnce Memed’i yayımladı. 1962’de girdiği Türkiye İşçi Partisi’nde genel yönetim kurulu üyeliği, merkez yürütme kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. 1988’de kurulan PEN Yazarlar Derneği’nin de ilk başkanı oldu. 1995’te Der Spiegel’deki bir yazısı nedeniyle İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandı, aklandı. Aynı yıl bu kez Index on Censorhip’teki yazısı nedeniyle 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edildiyse de cezası ertelendi.
Büyük bir miras bıraktı
Yaşar Kemal, Türkiye’de aldığı çok sayıda ödülün yanı sıra yurt dışında aralarında Uluslararası Cino del Duca ödülü, Légion d’Honneur nişanı Commandeur payesi, Fransa Kültür Bakanlığı Commandeur des Arts et des Lettres nişanı, Premi Internacional Catalunya, Fransa Cumhuriyeti tarafından Légion d’Honneur Grand Officier rütbesi, Alman Kitapçılar Birliği Frankfurt Kitap Fuarı Barış Ödülü’nün de bulunduğu yirmiyi aşkın ödül, ikisi yurt dışında beşi Türkiye’de olmak üzere, yedi fahri doktorluk payesi aldı. Solunum güçlüğü ve kalp ritim bozukluğu sebebiyle 2015 yılının ocak ayında hastaneye kaldırılan Yaşar Kemal, 28 Şubat günü ardından büyük bir edebiyat mirası bırakarak aramızdan ayrıldı.