KESK, “İş yerinde Kadın Emekçilerin Temel Sorunları Araştırması”nın sonuçlarını açıkladı. Çalışmaya göre kadınların en az yarısını cinsiyet ayrımcılığına maruz kalıyor. Kadınların yüzde 94’ü ise kreş talep ediyor
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında yapacakları eylem ve etkinlik programı ile kamuda çalışan kadıların yaşadığı sorunların belirlenmesi için gerçekleştirdikleri “İş yerinde Kadın Emekçilerin Temel Sorunları Araştırması”nın sonuçlarını açıkladı.
KESK Genel Merkez’inde düzenlenen basın toplantısında konuşan KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, kadınların kamusal alandan dışlandığı, kadına yönelik şiddetin boyutlanarak arttığı bir dönemde 8 Mart’a gidildiğini vurguladı.
Atasoy, “Bizler de KESK’li kadınlar olarak; eşit ve özgür yaşam mücadelesindeki ısrarımızı 8 Mart alanlarına taşımanın heyecanı ve hazırlığı içerisindeyiz. Değersizleştirilen ve yok sayılan kadın kimliğimize sahip çıkarak ‘doğa benim, üreten benim, emek benim, yaşam benim, ben kadınım’ diyerek çıkacağız alanlara” diye konuştu.
KESK olarak “İş yerinde Kadın Emekçilerin Temel Sorunları Araştırması” kapsamında 25 Aralık 2019 – 15 Şubat 2020 tarihleri arasında web tabanlı bir anket çalışması düzenlediklerini söyleyen Atasoy, ankete 62 ilden, 84 farklı meslek grubundan bin 792 kadın katılımcının yanıt verdiğini ifade etti. Atasoy, araştırmaya katılan kadınların yüzde 48′ inin iş yerlerinde cinsiyetlerinden dolayı ayrımcılığa maruz kaldıklarını düşündüklerini kaydetti.
‘8 Mart resmi tatil olsun’
KESK’in anket sonuçları şöyle: “Eğitim düzeyi arttıkça, ayrımcılığa uğradığını düşünen kamu çalışanı sayısı artış göstermektedir. Başka bir ifade ile eğitim düzeyi arttıkça ayrımcılık konusundaki farkındalık da artmaktadır. Katılımcıların yüzde 92’si en az bir haksız duruma maruz kaldığını ifade etmiştir.
Kamu çalışanı kadınların yarısından fazlası (%59) iş yerinde mobbinge uğradığını düşünüyor. Kamu iş yerlerinin yüzde 89’unda uygun bir kreş olmadığı ifade edilmiştir.
Ankete katılan kamu çalışanı her yüz kadından sadece 11’inin iş yerinde kreş var. Yüzde 5’lik oranla İşçi statüsünde çalışan kadınlar kreş hizmetinden en az faydalanan grup içerisinde yer alıyor. Eğitim durumuna göre bakıldığında, lisansüstü eğitim almış kamu çalışanı kadınların iş yerlerinde, diğer kamu çalışanı kadınları göre biraz daha yüksek oranda kreş bulunduğu görünmektedir.
Kamu çalışanı kadınların yüzde 94’ü iş yerlerinde kreş açılmasını talep ediyor.
Araştırmaya katılan kadınların yüzde 51’i ücretli doğum izninin 32-44 hafta arasında olması gerektiğini, yüzde 28’i 16-31 hafta arasında olması gerektiğini, yüzde 21’i ise 45 hafta ve üzerinde olması gerektiğini ifade etmiştir.
Araştırma kapsamında katılımcı kadınların yüzde 86’sı, 33 ülkede resmi tatil olan 8 Mart’ın ülkemizde de tatil ilan edilmesini ve günün kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerinin dillendirileceği etkinliklerle doldurulmasını talep etmektedir.”
8 Mart’a çağrı
Atasoy, 8 Mart kapsamında gerçekleştirecekleri eylem ve etkinlik programını ise şöyle sıraladı:
“*İş yerlerinde kadınları ziyaret ederek, kadın buluşmaları düzenleyerek, iş yeri önlerinde basın açıklamaları yaparak bu 8 Mart’ta öne çıkardığımız talepleri kadın emekçilerle buluşturacağız.
*4 Mart Çarşamba günü tüm illerde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri önlerinde olacağız. Kadınların yaşamsal sorunlarına karşı duyarsız kalan, daha da vahim olanı kadınları yok sayan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na seslenerek neden Kadın ve Eşitlik Bakanlığı istediğimizi bir kez daha açıklayacağız.
*7 ve 8 Mart günlerinde tüm illerde kadın örgütleriyle, emek meslek örgütlerinden, siyasi partilerden ve söyleyecek sözü olan tüm kadınlarla, miting alanlarında buluşacağız.”
Atasoy, tüm kadıları 8 Mart’ta alanlarda buluşmaya çağırdı.
HABER MERKEZİ