Van Özalp’ta ölüme terk edilmiş sokak hayvanları için kemik ve et toplayan Av. Erdal Temizaltın ve hayvan sever Yıldırım Aram, ‘Hayvanların bütün yaşam alanlarını işgal ettik, gasp ettik. Fakat onların da canı var, onlar da acı çekiyor, acıkıyorlar’ dedi
Soğuk hava ve yoğun kar yağışından dolayı Van Özalp karayolu üzerindeki çöplük alanda yüzlerce hayvan ölümle karşı karşıya. Yemek bulmakta zorlanan hayvanlar ölüme terk edilirken, ana caddeden geçen çoğu araba köpeklere çarpıyor. Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Özlem Yayan- Barış Dönmez’in haberine göre, sokak sokak dolaşarak kasaplardan et ve kemik toplayan Van Barosu Çevre ve Hayvan Hakları Komisyonu üyelerinden Avukat Erdal Temizaltın ve hayvan sever Yıldırım Aram, her hafta sonu doğaya yiyecek bırakarak, yaşanan hayvan ölümlerinin önüne geçmeye çalışıyor.
Avukat Erdal Temizaltın, sokaklarda çok fazla köpek bulunduğunu ve hayvanlarının çoğunun aç kaldığını söyledi. Temizaltın, “Biz bu hayvanların bütün yaşam alanlarını işgal ettik, gasp ettik. Yaşam alanları bulmaları çok sıkıntılı. Bu bölgede bulunan sokak hayvanları, pazarda kesilen hayvanların atıklarıyla hayatta kalmaya çalışıyor. Sayıları fazla olduğu için bu besin hiçbir şekilde yeterli olmuyor. Beslenmelerinin yapılması gerekiyor. Beslenme yapılmadığı taktirde hayatta kalamıyorlar” dedi.
Eskiden her evin önünde bir köpeğin olduğunu ve sokak hayvanları için dışarıya yiyecek bırakıldığını söyleyen Temizlatın, “Yiyecek bulamadıkları için köpekler şehir merkezine iniyorlar. Hayvanların beslenmesi, barınması anlamında bir gerileme yaşanıyor. Bu da kentleşmenin bir sorunu” diye belirtti.
Temizaltın, sokak ve caddelerde öldürülen hayvanlara dikkat çekerek, Türkiye’de hayvan hakları konusunda bir gelişmenin sağlanamadığını vurguladı. Temizaltın, ‘Araba sürücüsünün köpeğe çarpmasının herhangi bir hukuki yaptırımı yok. Bir caydırıcılık söz konusu değil. Hayvanlar üzerinden her türlü yaptırımı yapabiliyorlar. Bunların önüne geçilebilmesi için öncelikle anayasal anlamda bir kanununun yapılması gerekiyor. Kanun anlamında sokak canlıları ‘mal’ olarak isimlendirilmiş olabilir; ancak onların da canı var, onlar da acı çekiyor, acıkıyorlar. Bunları da görmek gerekiyor. İşte bunların görünür olabilmesi için de eğitim alt yapısının düzenlenmesi lazım. Eğitimle gelmeyen bir alışkanlığın edinilmesi problemlidir’ diye konuştu.