Salı günü 46 gazeteci ve basın çalışanı hakkında açılan davanın 18’inci duruşması da vardı. Özgür Gündem, Azadiya Welat, Dicle Haber Ajansı (DİHA) ve Fırat Dağıtım şirketine 2011’de düzenlenen operasyon sonrası gözaltına alınan ve bir süre tutukluluğun ardından tahliye edilen 46 gazeteci ve basın çalışanı hakkında açılan davanın 18’inci duruşması İstanbul 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. MA’nın haberine göre “KCK Basın Davası” olarak bilinen davanın duruşmasına tutuksuz yargılanan SAMER Koordinatörü Yüksel Genç ve gazeteci Hüseyin Deniz ile avukatlar katıldı. Heyet değişikliği nedeni ile eski zabıtlar okundu. Ardından, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) faaliyetlerinden kaynaklı Diyarbakır’da hakkında açılan dava ile bu dava dosyası birleştirilen Yüksel Genç savunma yaptı. Genç 2011 yılından bu yana “KCK Basın dosyası” kapsamında yargılandığını, bu dosyanın kapsamını oluşturan delil ve gerekçelerle Diyarbakır’da hakkında başka bir dava açıldığını belirtti.
Hem de tutukluyken…
Genç, “Gerekçe olarak ise, huzurdaki dosyada geçen Demokratik Toplum Kongresi’nde (DTK) 2010 yılı Ağustos’una kadar yaklaşık 9 ay süren eşbaşkanlığım gösterilmiştir… Oysa ne DTK bir suç örgütüdür ne de bu sunulanlar somut bir suç delilidir… DTK legal, açık, meşru ve halihazırda faaliyetlerini sürdüren bir platformdur. Bu platformun çalışmaları ülkedeki siyasi partiler, sivil toplum örgütleri yanında hükümet ve devlet yetkililerinin de eski MİT üyelerinin de ilgisine, katılımına mazhar olmuştur. Meşru bir platform nedeniyle kendimin 9 yıl sonra, hem de ‘örgüt kuruculuğu ve yöneticiliği’ sıfatıyla yargılanıyor olmam maddi gerçeğe uygun değildir. …Son birleştirilen dosyanın delilleri arasında iddia ve 10 Mart 2012, 31 Mart 2012 ve 3 Kasım 2012 tarihli Teknik Araçlarla İzleme ve Dinleme Çözüm Tutanakları gösterilmiştir. İlgili tarihlerde tutuklu olduğum hasebiyle söz konusu bir takibe uğramamın gerçekçi olmadığını belirtmek isterim” diye konuştu.
Tanık dinlenmesi talebi
Genç’in savunmasının ardından gazeteci Hüseyin Deniz’in beyanı alındı. Ardından avukatlar savunma yaptı. Vatan gazetesi eski muhabiri Çağdaş Ulus’un avukatı Mehtap Acar Ulus, müvekkilinin dosyanın ayrılması talebinde bulundu. Av. Özcan Kılıç ise, Yüksel Genç’in duruşmalardan vareste edilmesini, Ziya Çiçek dosyasının bu dosya ile birleştirilmesini, Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan DTK’nin yasadışı bir oluşum olup olmadığının sorulmasını, MİT mensubu olduğu gerekçesiyle dosyası bu dosyadan ayrılan eski AFP foto muhabiri Mustafa Özer’in bu dosyada tanık olarak dinlenmesi talebinde bulundu. Mahkeme Heyeti avukatların tüm taleplerini reddederek duruşmayı 2 Temmuz’a erteledi.
İSTANBUL