Türkiye’nin Suriye politikası bir yağmaya dönüşürken, bu durumu gizleme gereği bile duyulmuyor
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü yaptığı açıklamayla ‘Yukarı Afrin Barajı’ kaynağından alınan suyun Kilis’e bağlandığını açıkladı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, “Afrin’de gelirlerin bir şekilde bize geçmesini istiyoruz” sözleri gerçek olmaya devam ediyor. DSİ yaptığı duyuruda “37,77 milyon m3 su biriktirme hacmine sahip Yukarı Afrin Barajı kaynağından alınacak su 43 km uzunluğundaki isale hattı vasıtasıyla Kilis şehir merkezine iletilmiş ve şehre yıllık 19 milyon m³ içme suyu sağlanmıştır” demesi hırsızlığın açık göstergesi. DSİ Genel Müdürlüğü’nün “Fırat Kalkanı Operasyonu Bölgesinde Açılan İçme Suyu Kuyularına Bağlantı Hatları Yapımı” ihalesini 43 milyon TL’ye eski AKP Milletvekili Mahmut Sami Mallı’nın kurucusu ve ortağı olduğu şirketin aldığı ortaya çıkmıştı.
Zeytinden sonra buğday!
Diğer yandan Suriye’nin Girê Spî’den 20 bin ton hububat ithal edileceğinin açıklanması dikkat çekti. Kamu İhale Kurumu’na bağlı Kamu Alımları Platformu’nda yayımlanan ihale bilgilerine göre ithal edilecek buğday ve diğer hububat, taşıma ücreti olarak 1 milyon 300 bin lira harcanıp TMO’nun Urfa depolarına taşınacağı belirtildi. İthalatın resmi yolla yani Suriye devleti ile anlaşma yoluyla yapılması gerekiyor. Ancak gayri resmi yolla el koyulan hububatın resmi bir işmiş gibi gösterilmesi manidar bulundu. Geçtiğimiz yıl Efrîn halkının zeytinlerine el konmuş ve ihraç kaydıyla ithalat yapıldığı açıklaması da gayri resmi bir iş olarak kayda girmişti. İhraç kaydı da yok sayılıp zeytin ve zeytin yağları Türkiye pazarına sürülmüştü.
EKOLOJİ SERVİSİ