Hanım Koçyiğit’in Elké: Ateşle Mühürlenen romanı Klaros Yayınları etiketiyle çıktı. Bin yılların yorgun bilgileri, şifacılık, cennetten kovulmuş melekler, doğaüstü olaylar ve karşılaşmalar, kuşaklar boyunca süren ailelerin serencamları, Türk, Kürt, Çerkes ve Ermeni halklarının iç içe geçmiş, dil ve din farklarının da ayıramadığı ortak kültür ve tarihleridir anlatılan. Kutsal metinlerde yer almasa da mitolojide ve birçok kadim inanışta, Âdem’in ilk eşi olarak Lilith’ten bahsedilir.
Kabul gören inanışa göre; aynı topraktan yaratılmış olmalarına rağmen Lilith’ten Âdem’e biat etmesi istenir. Lilith eksikli gördüğü Âdem’e tabi olmayı kabul etmeyince gözden düşer ve cennetten kovulur. Çıkış noktası bu mitten beslenen romanın ana karakteri olan Elké, Lilith’e yapılanları haksızlık olarak gören varlıklardan biridir. Bunu dillendirmelerinin bedeli olarak lanetlenirler. O ve benzerleri cennetin Kutsanmışlar Bahçesi’nden sonsuza kadar mühürlenmiş sihirleri çalarak yeryüzüne inerler. Böylelikle doğaüstü güçlere sahip olurlar. Ancak cennetin ilahi ışığından yoksun olan Elké, bin yıllardır özgürlüğünü ve gücünü yeni doğan çocukların ruhlarıyla sürdürebilmektedir.
Kitapta konu edilen hikâye ise 1800’lü yılların ortalarından başlayıp yakın zamana kadar devam eder. Elké kendisi için kısa, ölümlüler için oldukça uzun bir uykunun uyanışında taze bir ruha ihtiyaç duyar. Unutulmuş diyarların uzak bir dağ köyünde ömürleri kıymetsiz bir ailenin doğacak bebeğinin peşine düşünce ailenin reisi Bedir, eski söylencelerden hatırladığı ritüellerden yola çıkarak ailesini korumaya çalışır. Ancak iki taraf için de öngörülemez olaylar gelişir. Böylelikle Bedir’in ailesiyle Elké arasında kuşaklar boyu süren bir mücadele başlar. Elké, hasımlarının hayatlarını cehenneme çevirirken kendisini de aynı cehennemin içinde bulur.
KÜLTÜR SERVİSİ