Reyhan Hacıoğlu
Binlerce gözaltı, tutuklama, işkence, kayyum ve bir bildiri dahi dağıtamayacak kadar baskı altına alınan HDP’nin kongresi kuşkusuz iktidar ve cephesi tarafından merak edildiği kadar bizler için de merak konusuydu.
Yollar kış yollar kar, yoksulluk, engeller, el konulmuş belediyeler, tutuklu vekiller, belediye eşbaşkanları, basılmış evler, dosya dosya biriken davalar…
Zorlu bir süreçte zorlu bir sınavdı bir yerde bu kongre. Dosta “daha gidecek yolumuz”, “düşmana biz burdayız” mesajı verilecekti. Böyle bir kongreye gidiliyordu işte. Bu merak ve belki endişe ile önce halay videoları düştü sosyal medyaya. Amed’den, Colemerg’e, Kars’a, İzmir’e, Van’dan, tulumuyla yola düşen Artvin’nine kadar bir bir paylaşıldı coşku, umut.
Açıkçası görüntülerde sayı çok görünmüyordu ama moral çok güçlüydü. Önceki kongrelerde de bilindiği gibi arabalar haczedildi, arabalar engellenip, yollar kapatıldı. Her mola verilen yerde halaya duran gurupları görmek mümkündü yol boyunca. Soğuk havaya karşı Kürtler, halklar halayla geliyordu Ankara’ya.
Sabahın erken saatlerinde kente giriş yapan otobüslerin oluşturduğu kuyrukları gürünce kongrenin güçlü geçeceğinin mesajını da aldık aslında. Kapıda uzun kuyruklar oluşurken, çanta “yasağı” ve üst arama bir eziyete dönüştü, 6’ıncı aramadan geçen biri olarak diyebilirim.
Kalabalık sloganlarla salona girerken, salonda Kürtçe ve Türkçe asılan pankartlarda umut ve kararlılık vurgusu ön planda tutuldu. Yine salona kadın, çocuk ve gençlerin resimlerinin olduğu pankartlar yeni dönemde de HDP’nin öncelikli konuları olacağa benziyor. Salonda özellikle tecrit sloganları kitleden güçlü bir karşılık bulurken, eşbaşkanların konuşması da kitlenin coşkusunu arttırdı.
Salonda olanlar kadar dışarda da geniş bir kitle vardı. İçerdeki coşkudan denilebilir ki daha fazlası dışarda sürüyordu. Halaylar, sloganlar ve rengarenk giyinen kadınlar Ankara’nın ayazında insanın içini ısıtan görüntüler yaratıyordu.
Temelli’nin konuşmasında “beni geçirdiğim sürede ‘Sezai heval’ yaptınız” sözleri hem kitleden coşkulu bir karşılık buldu hem de sözlerin devamında “Ben hep içinde olacağım” ifadeleri bir görev devri konuşması gibiydi. Temelli’nin tecrit vurgulu konuşmasının ardından alkışlarla gelen Buldan da aynı coşkuyu yansıttı. Coşkulu ve güçlü bir konuşma yapan Buldan’ın tutuklu vekiller ve PKK Lideri Abdullah Öcalan sözleri salonda alkışlar ve sloganlarla kesilirken, Buldan konuşmasında kadın cinayetleri, tecrit, zindanlar ve birçok konuya vurgu YAPTI. Kayyum hatırlatması yuhalanırken, tecrit sözleri ise salonda yankı uyandırdı. Dışarda görüştüğümüz İzmir’den Adana’ya bütün yurttaşların da özellikle tecridi dile getirmeleri salonda da yerini bulmuş oldu.
Kongrede dikkat çekici bazı noktalar ise genç sayısının azlığı oldu. Kongre vurgusu genç olsa da katılımcıların çoğu orta yaş ve üstüydü. Bir başka dikkat çekici durum ise kongreye gelen mesajlar oldu. Eski Eşbaşkan Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın kongrede okunan mesajları kitlenin yoğun coşkusuna neden oldu.
Fakat her fırsatta HDP’ye saldıran Ahmet Davuoğlu’nun Gelecek Partisi ile parti kurması yılan hikayesine dönen Ali Babacan’ı mesajları kongrede şaşkınlığa neden oldu. Bizler kadar kitlede de şaşkınlık yaratmış olacak ki, diğer mesajlar kadar alkış almadı.
Kongreye uluslararası delagasyonların katılımın çok olması da yine önemliydi.
Ve şunu söylemeden bitirmek eksik olur. 11 Şubat 2018 kongresine de katılmış biri olarak, gördüm ki Kürtler YİNE gelmişti… Evet daha öfkeli evet daha yoksul evet daha çok acılı belki, ama yine daha çok inançlı olmayı başarmışlardı. Ve buradaydılar işte. Halkların katılımı ile halklarla omuz omuza…