Tarım ve Orman Bakanlığı, sahte bal, sahte pekmez ve sahte peynir üretimini 19 Şubat’ta yasaklamıştı. Yönetmeliğe gelen geçici bir madde ile firmaların stoklarındaki sahte balları bu yıl sonuna kadar halka satabilme imkanı verildi
Tarım ve Orman Bakanlığı; aroma vericilerle bal, pekmez ve peynir üretimini 19 Şubat 2020 itibarıyla ülke genelinde yasakladığı yönetmeliğe eklenen bir geçici maddeyle, firmaların stoklarında bulunan ve bugüne kadar piyasaya süremedikleri sahte balları 31 Aralık 2020 tarihine kadar halka satabilmeleri sağlandı. Halk sağlığını tehdit eden ve gerçeklerine göre aşırı ucuz olduğu için özellikle dar gelirli tüketicileri hedef alan bu ürünlerin üretimine yönelik bugüne kadar herhangi bir engel bulunmuyordu.
Mısır şurubu her yerde!
Yayınlanan genelgede, nişasta bazlı şeker (NBŞ) olarak bilinen mısır şurubunun meşrubat, çikolata, tatlılar vb. tüm ürünlerde kullanımına yönelik bir madde olmayışı dikkat çekti. NBŞ’lerin halk sağlığını tehdit eden özelliği nedeniyle yasaklanması gerekirken bu şurubun içine ‘bal aroması’ eklenerek halka uzun yıllardır ‘ucuz’ bal satışı yapılmasının hesabının kimden sorulacağı yayınlanan genelgeyle anlaşıldı. Bakanlığın halkın zehirlenmesine göz yumduğu ve bu nedenle sorumlu tutulması gerektiği anlaşıldı. NBŞ’nin zararları Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu tarafından 2018 yılı başında belgelenmiş olmasına karşın bugüne kadar adım atılmadı. AKP iktidarı başta Cargill olmak üzere son 16 yılda (sadece 2017 yılı hariç) her yıl NBŞ kotalarını yükselterek halk sağlığını hiçe saydı.
Kanser ve obezite!
Sağlık Bakanlığı, kamuoyunda ciddi tartışma konusu olan nişasta bazlı şekerlerle ilgili Bilim Kurulu 8 yıl aradan sonra 2018 yılında toplandı. Şekerlerin insan vücuduna olan etkilerini bilimsel araştırmalar ışığında yeniden değerlendirdi. Dünyadaki gelişmeleri de inceleyen Bilim Kurulu, nişasta bazlı şekerlerin zararları ile ilgili çarpıcı bir rapor yayınladı. Raporda, nişasta bazlı şekerlerin içinde bulunan fruktozun insan metabolizmasında anarşiye neden olduğu, sindirilmeden kana karıştığı için karaciğerde yağlanmaya neden olduğu, insülin salgılatmadığı için tokluk hissi hormonunu uyarmadığı ve aşırı yemeye neden olduğuna dikkat çekildi. Kolan ve meme kanserleri başta olmak üzere çeşitli kanser türlerinin de obeziteyle bağlantılı olduğu ve fruktozun gut hastalığı riskini de artırdığı belirtilen raporda, fruktoz metabolizmasının farklı olması nedeni ile insülin direnci, obezite ve şeker hastalığına yol açacağı yönündeki bilimsel kanıtlar arttığı özellikle vurgulandı.
EKOLOJİ SERVİSİ