Irak’ta Ekim 2019’dan bu yana devam eden hükümet karşıtı protesto gösterilerinde ölenlerin sayısının 545’e yükseldiği, yaklaşık 24 bin kişinin de yaralandığı belirtildi
Irak İnsan Hakları Yüksek Komiserliği üyesi Ali Beyati, Irak’ta hükümet karşıtı protestoların bilançosunu açıkladı. Yapılan yazılı açıklamada, Ekim 2019’dan bu yana süren hükümet karşıtı protesto gösterilerinde 17’si güvenlik gücü mensubu olmak üzere toplam 545 kişinin öldüğü, yaklaşık 24 bin kişinin de yaralandığı belirtildi. Açıklamada, 2 bin 800’den fazla protestocunun gözaltına alındığı, 4’ü kadın 79 aktivist ve protestocunun kimliği belirsiz kişiler tarafından kaçırıldığı ve bunların sadece 22’sinin kurtarıldığı aktarıldı.
Uluslararası Af Örgütü ise Irak’ta güvenlik güçlerinin kullandığı orantısız güç nedeniyle 600’den fazla protestocunun öldüğünü duyurmuştu. Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi protestolar nedeniyle geçtiğimiz yılın sonlarında istifa etmek zorunda kalmıştı.
Hükümet kurma süreci
Bu arada Irak’ta hükümeti kurmakla görevlendirilen Muhammed Allavi’nin kabine listesinin hazır olduğu ifade ediliyor. Allavi’nin, şu ana kadar birkaç siyasi partiden destek aldığı belirtiliyor. Allavi’nin en geç mart ayının başında, kabine listesini meclisin onayına sunması gerekiyor. Başbakan Adil Abdulmehdi, devlet cinayetlerine tepki artınca ve protestolar yayılınca 29 Kasım’da istifa etmişti. Irak’ta gösteriler 1 Ekim 2019’da başladı. Gençler ve kadınlar öncülük ediyor. Yolsuzluk, altyapı yetersizliği, işsizlik ve ülkenin iç işlerine yönelik dış müdahaleler protesto ediliyor. İran’ın siyaset içindeki gölgesine karşı birçok yerle İran konsoloslukları ve Haşdi Şabi karargahları yakıldı. Siyaset üstünde vesayeti eleştirilen ABD de protesto ediliyor.
Kaçırılan aktiviste elektrikli işkence ve sopayla tecavüz
The Guardian’ın Ortadoğu muhabirlerinden Ghaith Abdul-Ahad, bu eylemlerde yaralananları Tahrir Meydanı’nda tedavi eden sağlık ekibinin lideri, eski bir sıhhiyeci olan Haydar’a ulaştı. T24’te de yer alan habere göre, Haydar bir gün evinin içinde telefonunun interneti iyi çekmediği için binanın önünde Twitter’daki protesto haberlerini takip ederken siyah bir minibüsün önünde durduğunu minibüse sürüklendiğini, bir saatlik bir yolculuktan sonra arabadan indirilip boş bir odaya koyulduğunu ifade eden Haydar, ertesi gün maskeli adamların yanına gelip soru bile sormadan kendisini bayılana kadar işkence gördüğünü söyledi. Uyandığında kendini bomboş bir odada bulduğunu kaydeden Haydar, “Sadece içi kahverengi su ve elektrik kablolarıyla dolu bir küvet vardı” diye konuştu.
Haydar kısa süre sonra adamların yine kendisini dövmeye başladığını ama bu sefer telefon şifresini, siyasi tarafını ve protestoculara hangi konsolosluğun destek sağladığını sorduklarını aktardı. Haydar, sorularını yanıtlamayınca daha çok işkence gördüğünü ve vücudunun çeşitli noktalarına elektrik verildiğini söyledi. Telefonunun kilidini açmayı sonunda kabul ettiğini ifade eden Haydar, bu sefer de kendisinden protestoların liderini tanıtmasının istendiğini dile getirdi. Haydar, “protestoların lideri yok” deyince daha da çok işkence gördüğünü ifade etti. Haydar ilerleyen günlerde sopayla tecavüze uğradığını, sıkça dövüldüğünü dile getirdi. Arabayla başka bir yere götürüldüğünü ve infaz edileceğini düşünen Haydar, “Beni öldürmelerini istiyordum, işkencenin durmasını istiyordum” dedi. Haydar araba yolculuğunun sonunda infaz edilmek yerine bir çöplükte gözü bağlı bir şekilde bırakıldığını söyledi.
BAĞDAT