Türkiye’de 15 milyondan fazla insanın anadili olan Kürtçe hala yasaklı. Kürt Dil Platformu’ndan Cizîrî’ye göre, bir ayağı devlet ile bağlantılı olsa da Kürtçe’nin karşı karşıya kaldığı tehditte en büyük sorumluluk Kürt halkında
Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO), 2000 yılında 21 Şubat tarihini “Dünya Anadil Günü” olarak ilan etmesinden bugüne geçen 21 yılda, hali hazırda 39 dilin konuşulduğu Türkiye’de, Türkçe dışında anadilde eğitim görmek mümkün değil. Ülkenin en yaygın ikinci dili olan Kürtçe, yasak ve baskılanan dillerin başında geliyor. Dilsel farkındalık yaratmak ve çok dilliliği teşvik etmek amacıyla bu adımı atan UNESCO’nun Mart 2013’te yayımladığı Tehlike Altındaki Diller Dünya Atlası’na göre, dünyada konuşulan yaklaşık 7 bin dilin yüzde 40’ı, yani 2 bin 500’ü kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya.
İlk eğitim veren okul
Kürtçe ve diğer dillere dair politikalar, Avrupa Birliği’ne uyum süreci kapsamında 2002 ve 2003 yıllarında çıkarılan kanunlarla kısmi ölçüde esnetildi. Bu düzenlemelerle ilk özel Kürtçe kursu 2004’te Batman’da açılmıştı. Kürtçe’ye dönük ilk esnetmeler yerel yönetimlerde kendisini gösterdi. Bağlar Belediyesi, Eğitim Destek Evi olarak ilk Kürtçe eğitim veren Ferzad Kemanger İlkokulu’nu 15 Eylül 2014’te açtı. Onu diğer bazı merkezlerde açılan başka okullar izledi. Sokak ve caddelere ise Kürtçe isimler verilmeye başlandı. Dilleri üzerindeki baskı ve yasaklar devam ederken Kürtler anadillerini korumaktan geri durmadı. OHAL’in kaldırılmasıyla Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED DER) kurularak dil kurslarına başladı. 4 yıllık aradan sonra bir adım da Kürt siyasi partilerinden geldi. 9 siyasi parti bir araya gelerek “Kürt Dil Platformunu” kurdu. Peşinden dilbilimci, sanatçı, akademisyen ve aydınları “Kürt Dili ve Kültür Ağı” adıyla bu alanda çalışmalara başladı.
Kürtçe eğitim dili olabilir
Mezopotamya Ajansı’na konuşan anayasa Profesörü Baskın Oran’a göre, bu alandaki mevzuatla Türkçe dışında ‘anadilde eğitim’ mümkün olmasa da Kürtçe ‘eğitim dili’ olarak verilebilir. Anadilde eğitim ile eğitim dili arasındaki ince çizgi üzerinde duran Prof. Oran, “Önce şunu bilmek lazım anadil başka, eğitim dili başka. Anayasa’nın 42. maddesi şöyle diyor: ‘Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına anadilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.’ Buna göre Kürtçe anadil olarak öğretilemez ama eğitim dili olabilir. Yani anadil olan Türkçeyi okutmak şartıyla Kürtçe (veya Türkiye’de yerel olarak konuşulan Çerkesce, Arapça vs. gibi dillerde) eğitim yapan kurumlar açılabilir.
En büyük engel
Peki, Oran’ın Kürtçe’nin eğitim dili olmasının önünde yasal olarak engel olmadığını söylemesine rağmen fiiliyatta durum ne? Kürt Dili ve Kültür Ağı çalışmalarında yer alan dilbilimci ve Kürt PEN Eşbaşkanı Sami Tan’a göre uygulamada Kürtçe’ye yönelik sınırlamalar söz konusu. Tan, Kürtçe’nin kullanımının Türkçe lehine sınırlandırılmasına iki dilden öteye, “egemen ve ezilen” ilişkisi üzerinden bakılması gerektiğinin altını çiziyor. Tan, UNESCO’nun “kırılgan diller” kategorisine aldığı Kürtçe’nin Kirmanckî (Zazaca) lehçesinin yok olma tehdidini ciddi biçimde yaşadığını da ifade etti.
‘Sorumluluk halkta’
Kürt Dil Platformu Sözcüsü Şerefhan Cizîrî’ye göre ise, bir ayağı devlet ile bağlantılı olsa da Kürtçe’nin karşı karşıya kaldığı tehdit konusunda en büyük sorumluluk Kürt halkının bizzat kendisinde. Cizîrî, “Eğer halkımız diline sahip çıkarsa, onu kimliği yaparsa, varlığı gibi görürse, günlük kullanırsa eylemlerini, siyasi görüşlerini Kürtçe yaparsa, devletin uyguladığı baskı ve zor politikalarına karşı kalkan gibi durabiliriz” diye konuştu.
Öldürüldüler
Kürtçe’ye yönelik bu resmi bakış, sokaklarda Kürtçe konuşanların linç edildiği ve öldürüldüğü bir noktaya kadar geldi. 16 Aralık 2018’de, Sakarya’da sokakta Kürtçe konuştukları için silahlı saldırıya uğrayan Kadir Sakçı (43) hayatını kaybetti, oğlu Burhan Sakçı (16) ağır yaralandı. Diyarbakır’dan Sakarya’ya gelerek tarım işçiliği yapan 19 yaşındaki Şirin Tosun da, 21 Ağustos 2019 günü yine Kürtçe konuştuğu için uğradığı silahlı saldırı sonucu hastanede 54 gün sonra yaşamını yitirdi.
KHK’lerle darbe
Kürtçe eğitim konusunda yumuşama adımları atılsa da, 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasakları ve akabinde ilan edilen Olağanüstü Hal’e (OHAL) dayanılarak çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) Kürtçe’nin gelişimi için faaliyet yürüten kurumlara darbe vuruldu. 2016’da, 676 sayılı KHK ile Türkiye’de günlük yayın yapan tek gazete olan Azadiya Welat, Evrensel gazetesinin Kürtçe yayın yapan dergisi Tiroj, Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (KURDÎ-DER) ve İstanbul Kürt Enstitüsü kapatıldı. Bağlar Belediyesi’nin açtığı Kürtçe eğitim verilen Ferzad Kemanger İlkokulu ile Kayapınar ilçesinde 5 Ekim 2015’te Ali Erel İlkokulu, Mardin’in Nusaybin ilçesinde Eğitim Sen ve KURDİ-DER tarafından açılan Ahmet Beyhan İlkokulu mevzuata aykırı faaliyet yürüttükleri gerekçesiyle kapatıldı. Lice’de ve Silvan’da yapımı tamamlanan okullar, eğitim hayatına daha başlamadan yıktırıldı. Yine Kürt siyasi geleneğinden gelen partilerin kazandığı belediyelere atanan kayyumlar eliyle kaldırılan Kürtçe tabelaların yanı sıra Kürtçe sokak, cadde ve park isimleri silindi.
DİYARBAKIR