İktidarın ‘yeni bir orman kurduk’ sözlerinin basit bir aldatmaca olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan Atmış, ‘Ormanlar paramparça ediliyor. Orman sadece ağaç dikmek değil; canlı ve cansız varlıklardan oluşan bir ekosistemdir’ dedi
Türkiye’de her yıl meydana gelen yangınlar yüzlerce hektarlık alanı yok ediyor. Ayrıca Ormanların rant alanına dönüşmesi ve sermayeye açılması doğal yaşamı ve canlıların yaşam alanını tüketiyor. Yetkililerce yapılan açıklamalar her sene yüz binlerce ağacın dikildiğini belirtse de uzmanlar ormanlık alanların giderek daha da azaldığını ve bunun ciddi tehlikeleri beraberinde getirdiklerini söylüyor. Uyarılarda bulunan Prof. Dr. Erdoğan Atmış, sermayenin taleplerine göre değil ormanın çıkarına göre yol izlenmesi gerektiğini vurguladı.
Hükümetin orman varlığı hakkında açıkladığı verilerinin gerçeği yansıtmadığını kaydeden Atmış, “Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerinde 2005-2015 yılları arasında ormanlarımızın arttığı görülüyor. 60 ilde alansal olarak artıyor, 2 ilde değişmiyor, 19 ilde ise azalıyor. Sanayileşmiş, göç alan ve rantın yüksek olduğu illerde ormanlar azalıyor. Mesela Marmara bölgesinde 3 il dışında diğer illerde ormanlar azalıyor. Enerji ve maden tesisleri ormanları paramparça ediyor. Bu alanlar kayıtlarda hala orman olarak görünüyor. Otel yapılmış, enerji santrali yapılmış, maden tesisleri kurulmuş alanlar kayıtlarda hala orman alanı. Böylece ormanlar da azalmamış oluyor. Ama bakınca gerçekte orman yok buralarda. Asıl tehlike bunlar. Ağaç dikme gibi kampanyalarla bunları perdeliyorlar” dedi.
‘Orman sadece ağaç değil bir ekosistemdir’
Atmış, ormanın sadece ağaçlık olarak algılanmaması gerektiğine vurgu yaparak, “Ormanı sadece ağaç olarak algılarsak, ağaca bakmaktan ormanı göremeyiz. Sırf bundan dolayı orman şu veya bu nedenle yok olduğunda, hemen ‘yeni ağaç dikelim’ diye gösterdiğimiz çabaların nereye varabileceğini sorgulamamız gerek. Milyonlarca yılda oluşan bir ekosistemi yok edip, yerine başka bir yerde, ne olduğu, nereden geldiği belli olmayan fidanları dikerek ‘Biz yeni bir orman kurduk’ demek basit bir aldatmacadan öteye gitmiyor. Orman sadece ağaç değildir. Orman hayvanlar, bitkiler, çalılar, toprak, bütün canlı ve cansız varlıklardan oluşan bir ekosistemdir. Bu ekosistem bulunduğu yerde rastgele bir araya gelmez. Binlerce yılda bir araya gelmiş olan canlı ve cansız varlıklar, farklı türlerle bir arada yaşamayı öğrenir ve o ortama en uygun olan birliktelikler ve türler ayakta kalır. Bu birlikteliği bir kez ortadan kaldırınca yerine yenisini koymak kolay olmaz” değerlendirmesinde bulundu.
‘Her taraf betonlaştı’
Etkisini her geçen gün daha fazla hissettirmeye başlayan ekolojik krizin görmezlikten gelmenin faturasının ağır olacağını belirten Atmış, şöyle devam etti: “Dünyada 1990 ile 2015 arasında 25 yıllık dönemde 129 milyon hektar orman azalmış. Türkiye’de bu krizi yaşıyor. Krizi görmezsek faturası ağır olacaktır. Yok edilen ormanların iklim krizine etkisi yüzde 20’dir. Dünyada tutulan karbonun üçte biri ormanlar tarafından tutuluyor. Bütün dünya su krizi yaşıyor. Daha da ağır yaşayacak. Ormanları yok ederseniz, su kıtlığı daha ağırlaşır, biyoçeşitlilik kaybolur. Birçok bitki ve hayvan türü yok olacak. Ormanları kaybederseniz erozyonlar, toprak kaymaları artacak. Sellerin şiddeti daha da artacak. Şehirlerimize hafif bir yağmur yağdığında neden hemen sel oluşuyor? Çünkü kentlerde orman bırakmadık, toprak bırakmadık, betonlaştırdık her tarafı. Yağan su anında akışa geçiyor. Neden? Çünkü suyu emecek toprak yok. Hemen sel ve taşkınlar oluyor. Bütün bir doğayı korumak istiyorsak ormanlara sahip çıkmamız gerekiyor.”