Hevsel Koruma Platformu, bileşenlerine nisan ayında Sur’da incelemelerde bulunacak UNESCO heyetine sunulmak üzere Hevsel Bahçeleri’ndeki tahribatın raporlaştırılması sürecine katılma çağrısı yaptı
Hevsel Koruma Platformu üyeleri, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO), çatışma ve çatışma sonrası yaşanan yıkımı raporlaştırmak için 4 yıl sonra Diyarbakır’ın Sur ilçesinde incelemelerde bulunmak üzere kente yapacağı ziyarete ilişkin basın toplantısı düzenledi. Eğitim Sen Diyarbakır 1 No’lu Şubesi’nde açıklama yapan Hevsel Koruma Platformu Sözcüsü Vahap Işıklı; platformun amacının toplumsal, kültürel ve tarihi değerleri korumak olduğunu hatırlattı.
Kentin can damarı kesiliyor
Dicle Nehri ve Hevsel Bahçeleri’ni, birbirini besleyen ve kentin can damarı olarak tanımlayan Işıklı, “Tüccar zihniyetli politikalar sonucu kentin bu can damarının kesilmek istendiğini” söyledi. Dicle Nehri’nin, nehir statüsüne alınmadığı için Kıyı Koruma uygulamasından faydalanamadığını dile getiren Işıklı, nehir kıyılarının bundan dolayı sermayenin her türlü saldırısına açık hale getirildiğini kaydetti. Işıklı; “Bununla beraber Hevsel, tarihiyle ve ekosistemiyle beraber ortadan kaldırılması amacıyla geçen süre içerisinde bu yönlü adımlar atılmıştır” dedi.
Hevsel gasp edildi!
Hevsel Bahçeleri’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde olmasına rağmen ‘İşgal, istila ve kirletilme’ durumunun devam ettiğini söyleyen Işıklı, “Hevsel Bahçeleri bu yönüyle bir çivi bile çakılmaması gereken bir dünya mirasıdır. Bu miras bu kentin sınırlarını aşıp tüm dünyanın ortak mirası olmuştur. Özellikle merkezi iktidarın sermaye destekli politikaları sonucu dünya mirası gasp edilmiş ve sermayeye devredilmiştir” ifadelerini kullandı. Surların dibinde Dicle Nehri kıyısında yapılan Millet Bahçesi’yle doğal ortamın yok edildiğini, ağaçların kesilmesiyle düz ve çimlendirilmiş bir araziye dönüştürüldüğünü ifade eden Işıklı, “Dicle Nehri’nde kurulan kum ocakları da nehrin ekosistemine zarar veriyor, endemik türler il
UNESCO ile görüşme talebi
Sur’da ve Hevsel’de yaşananlara karşı UNESCO’nun sessiz kalmasını eleştiren Işıklı, “UNESCO’ya sorulması gereken Dünya Kültür Mirası listesine aldığı Diyarbakır’ın Surları ve Hevsel Bahçeleri’ni neden korunmuyor, bunun yanında hiçbir önlem çabası görülmezken sorunu gündemlerine dahi neden almıyorlar?” diye sordu. Nisan ayında gelecek olan UNESCO yetkililerine Hevsel Platformu olarak bir rapor hazırlanıp görüşme talep edilecektir. Bu konuda tüm bileşenler ve Hevsel’e dair sözü olan herkesi bu çalışmayı desteklemeye dayanışmaya çağırıyoruz” diye konuştu.
Rapor hazırlama çağrısı
Kanal İstanbul, Hasankeyf’in baraj suları altında bırakılması ve Hevsel’in tahrip edilmesini, “Aynı doğa düşmanlığı” olarak değerlendiren Işıklı, doğa tahribatına karşı geliştirilen mücadelelere desteklerini ifade etti. Işıklı, Hevsel Koruma Platformu bileşenlerine, Sur’da incelemelerde bulunacak UNESCO heyetine sunulmak üzere önümüzdeki günlerde hazırlayacakları raporu ve Hevsel Bahçeleri’nin geleceği için neler yapabileceklerine dair görüşmek üzere 28 Şubat’ta düzenleyecekleri toplantıya katılım çağrısı yaptı.
DİYARBAKIR / JINNEWS