JES’lere devlet desteği sürerken Bakan Dönmez, jeotermal de dünya lideri olma iddiasını ortaya attı
Jeotermal enerji santrallerinin (JES) yoğunlaştığı bölgelerde çevre kirliği, tarımsal üretimlerde gerileme, yeraltı ve yerüstü sularının kirlenmesi ile birlikte kanser vb. hastalıklarda yaşanan artışların AKP iktidarının umurunda bile olmadığı görülüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in, Türkiye’nin jeotermal kurulu güçte dünya liderliğini hedeflediğini belirtmesi dikkat çekiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ankara’da Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) tarafından gerçekleştirilen Türkiye Jeotermal Kongresi’nde yaptığı konuşmada, 2019 sonunda Türkiye’nin jeotermal kurulu gücünü 1.515 MW’a ulaştırarak elektrik üretiminin yüzde 2.93’ünü JES’lerden sağladığını belirtti.
MTA şirketlerin hizmetlisi!
Dönmez konuşmasının devamında “Şimdi hedefimiz daha yüksek. Jeotermal kaynaklı kurulu güçte dünyada birinci olacak ve Avrupa ile de farkı giderek açacağız. Halen ön lisans aşamasında olan projelerimiz var. Bunları da dikkate aldığımızda jeotermalde kurulu gücümüzü yakın bir zamanda 1.961 MW’ya yükselteceğiz” dedi. Dönmez, bugüne kadar yapılan ihalelerle MTA’nın 101 adet jeotermal sahasını yatırımcılara devredildiğini belirtmiş olması dikkat çekici. Kamunun sırtından sağlanan giderlerle sondajlar yapan MTA adeta şirketlerin hizmetlisi durumunda. Maden ve enerji şirketleri için binlerce metre sondaj yapan MTA, tüm Türkiye coğrafyasını kirletecek ve adeta yok edilmesinin kolaylaştırıcı pozisyonunda çalıştığı anlaşılabiliyor.
JES’ler öldürür!
Bakan Dönmez’in JES sanayicilerinin gözlüğü ile sürece baktığı anlaşılabiliyor. AKP iktidarının JES’leri yenilenebilir enerji olarak ele alınıyor olması ve desteklemesi birçok çevresel sorunu ortaya çıkardı. Nehir ve dereler zehirlendi ve yüz binlerce balık adeta katledildi. Üzüm, zeytin ve incir başta olmak üzere binlerce ağaç kurudu. Aydın’da kanser vakaları geçmişe göre 3 kat arttı. Germencik’te JES’lerden kaynaklı olduğu raporlandı. Raporda, yeraltı sularında arsenik dahil birçok ağır metallerin ortaya çıktığı belirlendi. Yaşamı zehirleyen kirlilik, yeraltının 5 bin metre derinlere kadar sondaj yapılıp, içeriğinde bor, cıva, arsenik, kurşun, amonyak, antimuan, lityum, karbondioksit, hidrojen sülfür gibi zehirli ağırmetallerle dolu akışkan yeryüzüne çıkarılmasından kaynaklanıyor.
EKOLOJİ SERVİSİ