Van Gölü havzasında bulunan Ermişler fay hattında bir gerilim olduğunu belirten Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk, “Biz depreme karşı sadece sözde tedbir alıyoruz” dedi
Son olarak Elazığ Sivrice’de meydana gelen depremin ardından ihmal edilen birçok durumdan dolayı can kaybına neden oldu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Afet Yönetimi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk, Van’da deprem riskini ve deprem öncesi yapılması gerekenleri Mezopotamya Ajansı’ndan Cemil Uğur’a anlattı
‘Birçok yıkıcı deprem meydana geldi’
Vangölü havzasında her 30 yılda bir yıkıcı bir depremin meydana geldiğini belirten Selçuk, “Van Gölü hafızasına baktığımız zaman kuzeyden Çaldıran’a kadara, güneyde ise Çatak ve Hakkari’ye kadar tarihsel dönemlerde birçok yıkıcı depremler meydana gelmiş. 1908 Başkale depremi, 1945 Erciş depremi, 1976 Çaldıran depremi ve 2011 en son yaşanan Van ve Erciş depremleri, bu depremler ile birlikte bir şunu gördük ki, aslında 1976’dan günümüze kadar veya 1945’ten 1976’ya kadar her 30 yılda bir bu havza içerisinde bir deprem meydana geliyor. Meydana gelen bu depremlerde can ve mal kayıpları yaşanıyor” dedi.
‘Bölgede birçok fay hattı aktif’
Bölgede birçok fayın halen aktif olduğuna vurgulayan Selçuk, “Çaldıran fayı 1976 yılında deprem üretmiş, artık onun aktif olduğu yapılan çalışmalarda da görünüyor. Hemen yine onun güneyine geldiğimiz zaman Erciş fayı var. Erciş fayı daha aktif bir fay, güneye doğru geldiğimizde bindirmeli ya da Ermişler fayı dediğimiz faylar var. Tekrar güneye geliyoruz, Alaköy fayı, Yeniköşk ve 2011 yılında deprem üreten Tabanlı veya Van fayımız var. Daha güneye geldiğimizde Beyüzümü fayı, en güneyde ise Gürpınar fayı var. Başkale fayı yine aynı şekilde Yüksekova ve Şemdinli fayları var. Bu faylar Van Gölü havzasında deprem potansiyeli olan yüksek faylardan bir kaç tanesi ve bu fayların bir tanesinde deprem olursa yıkım çok fazla olur. Depremin ne zaman olacağı ile ilgili ise hiçbir fikrimiz yok. Van Gölü havzasında zaman zaman yüksek boyutlu depremler oluyor. Ama özellikle Ermişler bölgesi (Tuşba ilçesine bağlı mahalle) dediğimiz bölgede inanılmaz bir gerilim var. Van’ın kuzeyinde bulunan Beyüzümü fayı üzerinde bir gerilim olduğunu görüyoruz. Yine aşağı tarafa indiğinizde Gürpınar fayı tarafında bir gerilimin olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
‘Hiçbir ders çıkarmadık’
Yaşanan depremlerden ders çıkarılmadığını ifade eden Selçuk, “Van ilinin içerisinde bulunduğu Tatvan, Ahlat işte Başkale gibi ilçeleri Erciş’in içinde bulunduğu havzada yıkıcı depremlerle birçok can ve mal kaybının yaşanmasına neden olmuştur. En fazla yıkıcı olan depremlerden biri ise 1976 yılında Çaldıran depreminde yaşandı ve resmi kayıtlara göre 4 bin 938 kişi hayatını kaybetti. 1976’dan günümüze 2011 yılına geldiğimizde tekrar bir deprem meydana geldi. Bu deprem dünya üzerinde örneği çok az olan bir deprem türüydü. Van ve Erciş bölgesinde 644 kişi hayatını kaybetti. Peki yaşanan bu can kayıplarından ders çıkardık mı? Hayır. 1976’dan günümüze kadar maalesef hiçbir ders çıkarmadık” diye belirtti.
‘Depremden etkilenen binalar yıktırılmıyor’
Van depreminden sonra özellikle depremden etkilenen tüm binaların yıkılması gerektiğini ancak yıktırılmadığını paylaşan Selçuk, “Şu an Elazığ’da yaşanan deprem sonrası hasarlı olan binaların tümü yıkılıyor ve doğru olan da bu. Van olarak 2011’de 7.3 şiddetinde bir deprem yaşadık. Birçok hasarlı binamız var. Ama biz bunu göz ardı ediyoruz. Asıl tehlike burada yatıyor. Van’da zamanı belli olmayan bir deprem yaşayabiliriz ve burada en önemli olan şey bizim bu depreme hazırlıklı olabilmemizdir. Biz depreme karşı sadece sözde tedbir alıyoruz. Biz bu kadar ölümün yaşandığı bir depreme karşı, niye bu kadar direnç gösteriyoruz? Bence bunun sorgulanması gerekiyor” dedi.