Adalet Bakanlığı’ndan yetkililer, mahpusların ailesinden uzak yerlere gönderilmesine karşı AİHM’in verdiği hak ihlali kararını biliyorlar ve yakında açılan Afyon T Tipi, Konya-Ereğli T Tipi Cezaevi ile açılmakta olan Batman T Tipi ve Diyarbakır T Tipi Cezaevi sayesinde kimi mahpusların ailelerinin yakınlarına sevk edilebileceğinden söz ederken; sevk sürgünleri yeniden başladı. Örneğin yer sıkıntısının söz konusu olmadığı Kayseri-Bünyan’dan üç ayrı Karadeniz cezaevine yapılan sevkin ya da daha doğru deyişle sürgünün gerekçesi ne olabilir ki!..
Tekirdağ 1 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan İsmail Cengiz Oğurtan, Ekrem Polat, Haydar Tikiz, M. Emin Ersoy, Enver Barın, Dağıstan Öztürk, Hasan Kaçmaz, Medeni Söylemez, Dilgeş Serin, M. Nuri Ayman, Abdullah Aydın ve Mustafa Pamuk; 23 Ocak 2020 günü Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiler. Aynı kampüs içindeki sevk sorun değil, denilebilir belki.
Geçen ay da Bünyan 2 nolu T Tipi Cezaevi’nden 6 kişi üç ayrı cezaevine sürgün edilmişti. Her birinin nereye gönderildiği tam anlaşılamamıştı. Burada tekrar etmekte yarar var: Sakıp Hazman ile Şehmus Özsubaşı Trabzon-Beşikdüzü T Tipi Cezaevi’ne; Ahmet Akkurt ile Emrullah Abay Giresun E Tipi Cezaevi’ne ve Aydın Söğüt ile Gıyasettin Aydın da Rize-Kalkandere L Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiler. Her iki cezaevinden sürgün edilenlerin akraba ve arkadaşlarının dikkatine…
* * *
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Filiz Gencer şöyle diyor: “Hapishanelerden sıkça mektup alıyorsunuzdur. Ki bu bizim haberleşme hakkımızın bir parçası. Ancak bırakalım mektuplarımızı artık sanat üretimlerimizi dahi paylaşamıyoruz. Neden mi? Üretimlerimize ‘sakıncalı’ diyerek el konduğundan. En son karakalem olarak yapmış olduğum bir takvim çalışmama el konulmuştur. Uzun tutsaklık yaşamımda bu engellerin onlarca biçimine tanık oldum. Tablolarıma el kondu, imha kararı alındı vb. Fakat bugünkü yasaklar ve sansür geçmişe rahmet okutacak niteliktedir. Bunun en yakın örneğini Grup Yorum’un maruz kaldığı baskılardan, konser yasaklarından biliyoruz. Bir müzisyenin konser vermesinden doğal bir yoktur, değil mi? Biz de bu haksızlığa karşı açlık grevine başladık. Gerek Yorumculara, gerekse Mustafa Koçak’a – biz devrimci tutsaklara- yönelik baskıları, hukuksuzlukları bir de bu şekilde dile getireceğiz”.
* * *
Antalya L Tipi Cezaevi’nde mahpusların sorunları, pek çok diğer cezaevine benziyor: Cezaevine ilk girişte çıplak arama dayatılıyor; kitaplar ve elbiseler için kontenjan uygulanıyor; revir ve hastaneye gidişlerde sorunlar çıkartılıyormuş. Ancak en önemli sorun herhalde Devrim Ayık’ın durumu olmalı. Nitekim “Devrim, bırakın cezaevinde kalmayı, şu an hastanede doktor kontrolünde olmayı gerektiren bir durumda. koğuşta tamamen arkadaşların desteği ile ihtiyaçlarını karşılıyor. Yataktan çıkamıyor” deniliyor. Bu arada, hasta mahpus Mehmet Salih Filiz Antalya L Tipi Cezaevi’nden Ödemiş T Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Akraba ve arkadaşlarının haberi olsun.
Bolu F Tipi Cezaevi’nden Ahmet Gümüş, bulunduğu cezaevi koşulları hakkında şunları söylüyor: “Cezaevinde dört aydır diş hekimi yok. Diş ile ilgili sorunlarda çok acil olmadan hastaneye götürülmüyoruz. Hastane sevkleri geçiktiriliyor. Götürüldüğümüzde de kelepçeli tedavi dayatıldığı için tedavi olmadan geri dönmek zorunda kalıyoruz. Arkadaşlarımız aniden rahatsızlandığında ve acilen hastaneye kaldırılması gerektiğinde saatlerce bekletiliyor ve ölüme terk ediliyor. Pek çok kişinin çok ağır sağlık sorunları var ama tedavi edilmiyor. Üç yıldan fazla bir süredir ayda bir revire çıkarılıyoruz. Kendi hastalıklarımla ilgili ayrıntıları İHD’ye yazmış bulunuyorum”.
TAZİYE: Bolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Ayhan Dağ, Hayri Demir, Emin Eren; geçen hafta Balıkesir-Burhaniye Cezaevi’nde yaşamını yitiren Nurcan Bakır’ın ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorlar.
TEŞEKKÜR: Bandırma 2 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan Ahmet Kolakan ile Siverek T Tipi Cezaevi’nde bulunan Mahsum Kolakan’ın şöyle bir mesajı var: “Babamız Fahri Kolakan’ın vefatından sonra başsağlığı ve taziyeye gelen tüm arkadaşlara, dostlara ve akrabalara Kolakan Ailesi olarak teşekkürlerimizi sunarız. Acımızı paylaşanlara şükranlarımızı sunarız.”
NOT: Anayasa Mahkemesi, babasının cenaze törenine katılmasına izin verilmeyen Resul Kocatürk’ü haklı buldu. Uygulamayı ihlal olarak değerlendiren mahkeme, Kocatürk’e 5 bin 500 TL tazminat ödenmesine hükmetti. 26 yıldır cezaevinde bulunan Ahmet Kolakan’ın babasının cenazesine katılması -güvenlik bahanesiyle- reddedilmişti. Söz konusu idarenin dikkatine!..
KİTAP İHTİYACI: Okuduğunuz kitaplardan gönderebileceğiniz bir adres veriyorum: Yıldırım Temel / L Tipi Cezaevi / E-7 / ANTALYA
Cemal Akar’ı unutmadık, unutmayacağız!
Cemal Akar, Dersim’in Pulur (Ovacık) ilçesi Tillek köyünde doğdu. İlk ve ortaokulu Dersim ve Elazığ’da okudu. 1979 yılı sonlarına doğru Tillek köyüne düzenlenen bir operasyonda gözaltına alınıp, işkenceden geçirilenler arasında Cemal de vardı. Cezaevine konulan Cemal Akar, içerideki tüm direnişlerde yer aldı. Ölüm orucunda şuuru kapanınca hastaneye kaldırıldı. Kendine geldiğinde, buna izin veren ailesine kızdı. Dışarı çıktıktan sonra devrimci mücadelesine devam etti ve kapatılan Demokrasi Partisi’nin (DEP) yerine kurulan Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP) il örgütünün kurulması, Özgür Halk dergisi bürosunun açılmasına katıldı. Özgür Ülke gazetesinin muhabirliği ve dağıtımcılığını üstlenen Cemal Akar, İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesiydi.
Cemal Akar, 2 Şubat 1993’te, çalıştığı işyerinin servis aracından inerken, ‘sivil plakalı, hal ve hareketlerinden istihbarat görevlileri gibi davranan kişilerce’ gözaltına alındı. Defalarca savcılığa başvurulduysa da Akar’dan haber alınamadı. Diğer ‘faili meçhul’ örneklerden anımsandığı gibi savcılık, “Böyle bir gözaltı hiç olmamış” diye yanıt veriyordu. 22 gün boyunca ses çıkmadı. 25 Şubat’ta, Dersim Nazımiye’ye bağlı Doğançık köyünde Tunceli-Erzincan karayolu ile dere arasında, öldürülmüş halde bulundu. İşkence görmüş, başından vurularak öldürülmüştü. Katilin “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım olduğu iddia ediliyordu. Cemal kaçırılıp katledildiğinde Erzincan ÖZDEP il başkanlığı görevini yürütüyordu. Halkımızın yiğit evlatlarından Cemal Akar’ı unutmadık, unutmayacağız!
Mektubu gelenler
Filiz Gencer – Sincan Kadın Kapalı Cezaevi
Ahmet Kolakan – Bandırma 2 nolu T Tipi Cezaevi
Ahmet Gümüş – Bolu F Tipi Cezaevi
Mahmut Yamalak – Bünyan 2 nolu T Tipi Cezaevi
Barış İnan – Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi
Ayhan Kavak – Siverek T Tipi Cezaevi
Abdullah Aydın – Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi
Mustafa Pamuk – Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi
Değişik adreslere mektubu gelenler
Zeynep Avcı- Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi
Sibel Mustafaoğlu- Şakran Kadın Kapalı Cezaevi
Eşref Kaya- Akhisar T Tipi Cezaevi
Mahmut Demirel- Akhisar T Tipi Cezaevi
Orhan Kara- Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevi
Sinan Gül- Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevi
Şakir Akurt- Akhisar T Tipi Cezaevi
Tarkan Acet- Akhisar T Tipi Cezaevi
Yılmaz Yürek- Akhisar T Tipi Cezaevi
Murat Aslan- Bandırma 2 nolu T Tipi Cezaevi
Murat Çetinkaya- Bolu F Tipi Cezaevi
Ulaş Dil- Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi
Ahmet Özgen- Ödemiş T Tipi Cezaevi
Dilaver Keklik- Ödemiş T Tipi Cezaevi
Gökhan Ozan- Ödemiş T Tipi Cezaevi
Mehmet Salih Filiz- Ödemiş T Tipi Cezaevi
Nedim Gül- Ödemiş T Tipi Cezaevi
Uğur Çiçek- Ödemiş T Tipi Cezaevi
Halil Ay- Silivri 5 nolu L Tipi Cezaevi
Soydan Akay- Silivri 9 nolu Cezaevi
Fikri Demir- Şakran 2 nolu T Tipi Cezaevi
Mahmut Aba- Şakran 2 nolu T Tipi Cezaevi
M. Ali Gümüş- Tekirdağ 2 nolu T Tipi Cezaevi